Yirmi İki {Birinci Kısım} ~ "Kurduklarının hepsini sen yıktın, James Potter."

3.9K 327 430
                                    

Media: NatRomanova'nın Jily çalışması *-* Kolajlarına bayılıyorum *-*

Ve dostlar; işte beklenilen bölüm. Küfredebilirsiniz, bakmıyorum.

 Küfredebilirsiniz, bakmıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

James's pov:

Odaya girmek işkenceydi.

Kapı kolunu tuttum ve şimdiye kadar yaptığım en yavaş şekilde onu aşağı indirdim. Kol gıcırdadığı zaman sessizce birkaç küfrettim vensesimin çok çıktığını fark edince dayanamayıp bir kez daha kendime küfrettim.

Ama kimse uyanmamıştı. Peter yatağına girmiş, soğukta üşümemek için yorganına sıkıca sarılmıştı. Sirius'unsa kısa zaman önce uyuduğu belli oluyordu. Toplanmış yatağının üzerinde, bir ayağı yerdeyken uyumuştu ve kolları kenarlara sarkıyordu. Banyoda biri vardı ve odada olmayan tek kişi Remus olduğundan bunun o olduğuna karar verdim.

Kendimi bok gibi hissetmeye yetmişti.

Kendimi en abuk subuk hallere sokarak, nerede olduklarını ezberlediğim gıcırdayan parkelerden kaçınaak masaya doöru geldim. Harita masanın üzerindeydi ve ben onu kaptığım gibi odadan fırladım.

Haritayı açtığımda elim titriyordu, ya yoktusa? Ya okuldan dışarı çıkmıştısa, ya şu an tehlikedeydise?

Ama Lily'nin Astronomi Kulesi'nde olduğunu öğrendiğim an rahatladım. Gerçi onu nasıl görmemiş olduğumu anlamıyordum ama umursamayarak oraya doğru koşmaya başladım. Sabahki kiyafetlerle orada, o soğukta oturmamıştı değil mi?

Eşya yığınının arkasında saklandığını anlamam uzun sürmedi. Tek sorun... yaklaşamadım. Ona doğru iki adımı zorla attım. Onu kırmıştım, benim suçum olsun olmasın. Şimdi o böyle kırgınken ona yaklaşamazdım, onun için radyasyon ışını gibiydim, yaklaşırsam parçalanırdı.

Ve, karşımda bulacağımdan korkuyordum. Bana bağırıp çağıracaktı, ağlayacaktı. İstemiyordum, bunu hiç istemiyordum. Belki de onu rahatlatırdı ama bencil bir şekilde korkuyordum.

Bu yüzden Görünmezlik Pelerini'mi başıma attım ve onun yanına geçtim. Üşümemesi için ona büyü yaptım ve onu izlemeye koyuldum. Ve bir süre sonra uyuya kaldım.

Fazla mı sapıkça?

Umrumda değil.

Uyandığımda Lily gitmişti ve güneş doğuyordu. Ve benim boğazım yine kupkuru olmuştu. Hastaydım.

Neden şaşırmış olduğumu bilmiyordum bile, hala Quidditch üniformasındaydım ve dün gece Hogwarts'ın tamamını dolaştığımdan baya terlemiştim. Üzerimde koruma büyüsü vardı elbette uyuduğum zaman, ama o da mükemmel değildi.

Yatakhaneye döndüğüm zaman, içeride kimsenin olmamasını umarak, başımda Pelerin ile içeri girdim. Ama oda boştu. Herkes gitmiş olmalıydı.

Should Be Hard | Jily • ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin