On Yedi ~ "Üç saat Hogwarts için yeterli."

4.3K 339 381
                                    

Lily's pov:

Gözümü açtığımda, acaba geri kapasam mı diyordum.

Seslere uyanmıştım. Birileri tartışıyordu. Benimse başım çok çok kötü ağriyordu, yatıyor olmama rağmen gözlerim dönüyor, bir yere yoğunlaşamıyordu. Boğazım kupkuruydu ve başıma sanki milyon kez iğne yapmıştılar. Kulağımda bir uğultu vardı.

Başımım ağrıyor olduğunu dedim mi artık?

Dikelmeye çalıştım ama nafile. Kollarım kalkmıyordu. Hay benim çok uykum vardı...

Bayılmıştım değil mi?

Yavaş yavaş uğultular netleşti ve ben tartışan sesleri ayırt edebildim - veya çalıştım. En az üç kişinin sesi geliyordu.

Sonunda biraz kendime geldiğimi varsaydığım zaman gözlerimi tam açtım ve dikeldim. Evet haklıydım. Üç kişi tartışıyordu - Psyche, James ve Sirius. Onların ne dediklerini teker teker anlatmayacağım çünkü pek anlıyor olduğum söylenemezdi. Üstelik hatırlamıyorum da.

On saniye boyunca kimse beni fark etmedi. Ama ben nerede olduğumu anlayabildim. Hastane Kanadı'ndaydım, elim-ayağım titriyordu ve ne kadar garip olsa da odada baya kişi vardı. Madam Pomfrey büyük ihtimalle Hogwarts'ta değildi yoksa asla izin vermezdi.

Tartışmayı özet geçeyim, James Psyche'ye kızıyordu, Psyche iğneleyici bir şekilde cevaplar veriyordu, Sirius'sa James'in tarafını tutuyordu. Ya da öyle bir şey. Mary perişan bir şekilde kenarda, bir sandalyede oturmuştu. Eida'da onun başının üzerinde durmuştu - her zamanki gibi, ifadesini anlamak zordu. O da biraz kötü gibiydi, ama aynı zamanda bıkkınca iç çekiyordu. Remus tartışanlardan sol tarafta bir yatağın üzerindeydi ve "Bu çile ne zaman biter?" dercesine elini alnına koymuştu. Peter yerde oturmuştu ve belini yatağa yaslamıştı, burada değilmişcesine parmaklarıyla oynuyordu.

Remus ve Mary beni aynı anda fark ettiler.

"Lamba!" diyerek hemen üzerime atıldı Mary. Lamba mı? Cidden mi? Ölsem tabutumun üzerinde "Lamba!" diye ağlar bu kız.

"Efendim?" dedim aptalcasına, Mary başımın üzerinde durunca. Psyche, James ve Sirius da tartışmayı kestiler ve bana döndüler. Hepsi yanıma gelince sinirle kolum uzanan kadar etraftakileri ittim, "Hayır, hayır başımın üzerine toplanmayın!"

Çekildiler, sonra yine geri geldiler. Remus ve Eida hariç. Ne yani, odada bir tek onlar mı dilden anlıyorlar?

"İyi misin?" dedi hemen Mary heyecanla. Yerde oturmuştu, başı benimle aynı hizadaydı. Omuzumdan tutup beni silkti. "Lily, Lily beni duyuyor musun? Kaç parmak gösteriyorum?" dedi ve iki parmağını hızla önümde sallamaya başladı.

"Bok gösteriyorsun. Mary elini çek, başım döndü." dedim ve elini ittim.

"Küfretme!" diye azarladı beni hemen Mary. "İyi misin?"

"Ay evet!" dedim kolumu yatağa vurarak.

Diğerlerine baktım. Rahatlamış görünüyorlardı. Gözlerim James'in üzerinde durduğu zaman bir şey söyledi söyleyecek olduğunu gördüm. Ama galiba söylenecek her şeyi Mary artık söylemişti.

"Ama ne yapayım, endişeleniyorum!" dedi Mary.

"Mary, kızı uyandığına pişman etme." dedi Eida elini Mary'nin omuzuna koyarak.

Should Be Hard | Jily • ÇapulcularWhere stories live. Discover now