18. Bölüm

3.2K 352 20
                                    

Sabah güne neşeli başlamak istesem de sadece yatakta sünme eylemimi gerçekleştirebildim.

Kendi kendime düşündüm. Bugünü sakin ve mutlu bir şekilde geçirmek istiyordum.

Mesela kahvaltıdan sonra odamda saçma sapan spor yapıp, ardından çılgınca dans ederek son bir yılda yaşadığım stresi atmak istiyordum.

Sonra namazımı kılıp, Rabb'imle uzun uzun bir arada olmak istiyordum.

Bitiremediğim son cilt hadis kitabımı okumak, ardından iğne oyası yaparak, sessiz ve güzel bir gün geçirmek istiyordum.

Kafamda planımı yaparak aşağı kata indim. Her yer sessizdi. Evi gezdiğimde evde kimsenin olmadığını anlayarak sevinçle zıplayarak, saçma sapan hareket ettim.

Mutfakta kendime güzel bir kahvaltı hazırladım. Kaç saattir açım netice. Yarım saat uğraşımın neticesini, on beş dakikada mideme indirdim.

Dağıttıklarımı toplayarak, eve göz attım. Her yer düzenliydi. O zaman benlik sadece planlarımı uygulamak kalmıştı.

Uzun bir süre spor yaptım.Mekikdi, şınavdı hepsini yaptığımda esneyen vücudumla dans etmeye başladım.

Çılgın gibiydim. Yarım saat de dans ettikten sonra su gibi olmuş hâlimle hemen duşa girdim.

Abdest alıp çıktığımda ezan okunuyordu. Namazımı da kılarak, uzunca dua ederek, tesbihatımı bitirdim.

Seccademi yerde bırakarak, hadis kitaplarıma yönelmemle rafımda sadece Kur'anım ve bir adet tefsir kitabım duruyordu.

Nerede beş cilt hadis kitabım? Dört cilt sahabe hayatı ve bir iki yasin kitabı falan?

Teyzeme sormalıyım. Belki ben yokken temizlik falan yaptırmıştır. Saccedemin ortada durmasına gönlüm razı olmayarak katladım.

Dolabıma koyacakken, dünkü poşeti yatağıma koyarak, elimdekileri yerleştirdim.

Yatağımda bağdaş kurarak oturup, yavaşça bantları çözdüm.Elime siyah ipek eşarbı alarak, hayranlıkla süzdüm.

Onu yanıma bırakarak, poşeti salladım. İçinden düşen kağıdı alarak hızlıca açtım.

"Ne denir ki bu saatten sonra?

Sözlerin bir anlamı kaldı mı artık benim için? Evet, işte sonunda ben de pes ettim; vazgeçtim artık seni sevmekten.. Vazgeçtim artık seni, beni ve aslında hiçbir zaman olmamış olan 'bizi' düşünmekten.

Şimdi okumayacağını, okusan da umursamayacağını bildiğim satırları yazmaktan vazgeçemedim.Sessizce çıkıp gidecektim oysaki.

Eğer olur da okursan, benden sana bir veda olarak kabul et bu satırları.. Okumazsan, benim kendi yüreğimdeki sessiz ve dilsiz 'elveda'm olarak kalsınlar bu sevdaya ve sana..

Her zaman tek bir şey istedim; o da senin öyle ya da böyle, her koşulda mutlu olman.. Beni bir gün bile anlamamış, dinlememiş, söylediklerime aldırış etmemiş de olsan kızgın değilim sana.. Evet, kırgınlıklarım var; hayat boyu geçmesi mümkün olmayan, ve yaralarım var senden yana; hiç kabuk bağlamayan..

Ama bu gün bu satırları yazarken, bu gün sana son defa sesimi duyurmaya çalışırken; bir kenara bırakıyorum bütün kırgınlıklarımı ve yaralanmışlıklarımı..

Benimkisi zaten en başından beri imkansızdı, bile bile 'lades' demek, anlamsız bir ümidin peşinde sürüklenmekti.. Anlıyorum şimdi; bütün o aşk, sevgi, güzel günlerin yaşanacağı ümidi.. Hepsi ama hepsi sadece boş bir hayalden ibaretti..

Oysa ben büyüdüm artık, boş hayallere, hiçbir zaman gerçek olmayacak masallara inanacak yaşı çoktan geçtim..

Ama yine de bu sevda benim çocukluğuma dair tek gerçeğimdi, hayatın kirlenmişliğine inat masum ve temiz kalan tek yanımdı.. Bütün yalanlara ve oyunlara inat, bu sevdanın saflığı yıllarca tutunduğum tek dalımdı..

Ama bir gün geliyor, insan çocukluğundan ve çocukluğunun hatıralarından kopmak zorunda kalıyormuş.. İşte bu gün o gün.. Bu gün bütün çocukluğumu, aşkımı, anılarımı, o saf ve temiz duygularımı, o hiç varolmamış 'biz'e dair her şeyi arkamda bırakıyorum..

Anlamsız bir hayat var önümde; çocukluğumun toz pembe bulutlarından uzak.. Önümü göremediğim karanlık ve sisli bir yolda yürüyorum, ve sonumun nereye varacağını hiç bilmiyorum..

İsterdim ki sen de sevebilseydin beni.. Benim seni sevdiğim kadar olmasa da, hiç değilse içimi ısıtacak, yaralarımı saracak kadar sevseydin; inan yeterdi.. Ama artık çok geç..

İkimizin de bambaşka hayatları var artık, ya da en azından olmalı..

Sana yazdığım bu mektubu anlamsız 'keşke'lerle süslemeyeceğim, çünkü keşkelerin kimseye bir yararı olmadığını artık öğrendim..

Sana daha fazla 'ben'i de anlatmaya çalışmayacağım, çünkü artık ne benim, ne bu sevdanın, ne de beni anlayabilmenin hiçbir anlamı kalmadı..Ben hepsinden vazgeçiyorum..

Bundan sonrası için kendi adıma Allah'dan tek dileğim; bir gün senin gibi güçlü olabilmeyi, hayata karşı senin gibi her koşulda dimdik ve soğuk kanlı durabilmeyi öğrenmek..

Bir gün senin gibi bir insan olabilmek.. Her zaman hayranlık duydum sana; duruşuna, bakışına, konuşmana, gülmene, kızmana, her şeyine.. Ve artık hayattan tek istediğim senin gibi bir insana sahip olamadığıma göre, senin gibi olabilmek..

Ailenle ölesiye mücadele ederken, hassasiyetlerine saygı duymayıp, seni zor duruma soktuğum için üzgünüm..

Bundan sonraki hayatım varolan yaralarımı sarmaya ve geçmişi tamamen unutmaya çalışmakla geçecek.. Mümkün olduğunca sormamaya çalışacağım seni.. Duymamaya, görmemeye, bilmemeye çalışacağım sana dair hiçbir şeyi..

Aldırmayacağım dersem yalan olur, işte bu yüzden elimden geldiğince kapatacağım gözlerimi ve kulaklarımı sana dair her şeye..

Hayat bu, gün gelip alışıyor ya insan en zor şeylere bile; buna da alışacağım elbet.. Kim bilir, belki alışmayı öğreten zaman gün gelir unutmayı da öğretir bana.. Ben o günü sabırla bekleyeceğim..

Sana gelince, masal bitti, ben gerçek dünyaya geri döndüm ve vazgeçtim çocukluk masallarına inanmaktan.. Ama sen bana inat hep masallarda kal olur mu? Sen hep en güzel masalların en güzel kahramanı olarak kal..

Hayatında mutlu ol. Bu arada kitaplarını aldım ki; hayatımda bana yardımcı olacak birşeyler bulunsun yanımda.

Kendine iyi bak..

Enes Abin.. "

KARMAŞIK!(Tamamlandı)Where stories live. Discover now