10. Bölüm

3.7K 350 32
                                    

Ben mahcup mahcup bakarken, teyze elinde bir tabak ve buzla girdi.Burak'ın kapıda yaslı olduğunu görünce eliyle tıpışlıyarak odadan çıkardı.

Bu duruma Melek de ben de kıkırdadık.Adını bilmediğim teyze yanımdaki pufa oturup bana baktı.

"Kusura bakma kızım.Böyle tanışmak istemezdik seninle ama belki de bir hayır vardır."dedi.

Melek, teyzenin konuşması biter bitmez sevinçle atıldı:"Tabiki var anne.Bu sayede bir arkadaş edindim. "Dedi.

Beni arkadaşı gibi gördüğü için fazlaca sevindim ve gülümsedim:"Evet.Melek'le tanışmak için ayağımı incitmem gerekmiş. Gerekseydi kırardım. "

Espiri yapmak için fazla abartıp, konunun nereye geldiğini fark edememiştim.Kırdığım potu anlayınca:"Ben gerçekten çok sevdim sizleri. Arkadaş edinmek benim için de çok güzel. "Dedim cümleleri toplamak istercesine.

Ortamdaki sessizlik dağılınca Melek'in annesi:"Uzat kızım bileğini de şunları koyalım."dedi.

Bende paçamı biraz sıvayarak, ayağımı uzattım.Teyze-teyze diye düşünmekten sıkılıp:"İsminiz neydi? "Dedim.

Gülümseyerek kafasını hamur koyduğu yerden kaldırdı:"Hatice kızım. "dedi.

Bende kafa salladım:"Bende Sevde. "dedim kibarca.

Hatice teyze bileğimde işlemler yaparken mesela 2345×273838÷123+916158 gibi değil tabiki..

Ovalayarak hamur koyarken biz de Melek'le baya bir koyu sohbete dalmışız.En son Hatice teyze paçamı indirince Melek konuştu.

"Değil mi anne? " diyerek beklentiyle annesine baktı.

Hatice teyze anlamamış gözle bakınca bizi duymadığını anlayıp:"Sevde bize iğne oyası yapmaya gelse sonra da ahşap boyasak. "Dedi beklentiyle bakarak.

"Kendisi nasıl isterse kızım.İsterse her gün gelebilir. "

Onların bu sıcacık muhabbetlerine bakınca anılarım gözümün önüne geldi.

*****

"Ayy  Sevde şurdaki çocuklar tam sana göre. "Diyerek cırlayan anneme göz devirerek önüme döndüm.

Yuvarlak yüksek kokteyl masasındaki portakal suyumla oynuyordum.Tabiki annemin rahat bırakmayacağını biliyordum.

Dirseğiyle beni dürttü.

"Kızım bak şu lacivert takım giyinmiş çocuk Cevdet Bey'lerin Amerika'dan gelen oğlu. Çok da yakışıklı. Tanışmak ister misin? " dedi.

Cevap vermemi beklemeden oğlan geçerken beni hafiften itekledi ve ben elbiseme takılıp, oğlanın kolundan tutundum.

Oğlan da boş bulunup, omuzlarımdan yakaladı ve endişeyle yüzüme baktı:"İyi misiniz? "Diye ilgiyle sorduğunda yakınlıktan rahatsız olarak kendimi geriye çektim.

Kafa sallayarak ordan uzaklaşıyordum ki elini tek omuzuma koyarak:"Bana eşlik etmek ister misiniz? "dedi lakaydca.

Omuzumdaki elini kolumu çekerek düşürdüm ve sertçe :"İstemem. "diyerek annemin yanına yaklaştım.

Tabiki gözlerimden ateş püskürtüyordum.Annem omuz silkip:"Herşey senin sosyalleşmen için."dedi.

Tabi anne.. kızının ateşe atilmasina yardım et!

*****

Dolan gözlerimdeki yaşları geriye göndererek, gece için saklamaya karar verdim.

Ayağa zorla da olsa kalkınca :"Ben numaranı alıyım müsait olduğum zaman gelirim. "Dedim gülerek.

"Ben telefon kullanmıyorum. Ne zaman istersen her zaman müsaitim gel. "Dedi sanki bana kucak açmışcasına.

Bende gidip, sımsıcak sarıldım ve muzırca güldüm:"Bana bunu dememeliydin. Haftanın yedi günü burdayım. "dediğimde şuh bir kahkaha attı.

"İstersen 7/24 bile gelebilirsin. "dedi ardından.

Ben de yeniden selamlaşıp, Hatice teyze de teşekkür edip evden çıktım.

Evin dışına çıktığımda oradaki çardağa oturdum ve şöför çağırmak için telefonu çıkardığımla gözlerimi kocaman açtım.

34 arama. 21 mesaj

İyi de bunların 1 araması annemden geri kalanı Enes abidendi. Ben ekrana safca bakarken telefon çalmaya başladı.

Tabiki sessizde unuttuğum için sadece ekran görüntüsü vardı. Yeşil halkayı sürükleyerek kulağıma götürmemle refleks olarak geri çekmem aynı anda oldu.

"Nerdesin sen??!!! "

"Bu saate kadar ne yaptığını sanıyorsun???!! "

"Nerde olduğunu söyle!! "

Sakince bekledim. Ne yapayım ki?

"Sevde cevap versene. "Dedi sakin bir  tonda.

Acaba Enes abinin psikolojisi bozuk olabilir mi ki? Kendi kendime kafa sallayıp telefona döndüm.

"Konum atıyorum. "Diyerek telefonu kapattım.

Yaklaşık 10 dakikanın ardından siyah bir Audi Q7 tozutarak hızlı bir firenle yakınımda durdu.

Stresli bir şekilde yanıma gelip,bir müddet önümde durdu.Sarılmak için bir hamle yaptığında arkamı dönüp arabaya yürüdüm.

Arka kapıyı açarak dikiz aynasından beni göremeyeceği bir yere oturdum.
Sinirle arabaya binip, hızlıca çalıştırdı. Eve şuradan gidiliyordu sanki?

Kısa bir süre sonra denize yakın bir yerde arabayı durdurup, sinirli bir şekilde kaputuna yaslanarak kollarını bağladı.

İkilemde kalmıştım. İnmemem daha iyi ama artık aile bireyi olarak ona durumu izah etmeliyim. Kim bilir teyzemler ne dedi?

Hızla arabadan inmeyi düşünürken, sol bilegimdeki acı kendini gösterdi. Kısık sesle "ayy.. "dedim.

Enes abi bir anlık kafasını çevirse de geri önüne döndü.Sağ ayağımın üzerinde seke seke gidip, ondan uzak bir yere ben de yaslandım.

Bir müddet konuşsun diye beklesem de sadece denize bakmayı sürdürdü. Evet.. şimdi söylemelisin Sevde!

"Özür dilerim Enes abi. Ben bileğimi burktuğumda birileri yardımcı olmak için eve götürdüler. Ben de orada tanıştığım insanlarla sohbete dalınca telefonum bile aklıma gelmedi. Gerçekten üzgünüm. Teyzemler merak etmiştir gitsek mi? "Dedim mahcuplukla.

Yandan ne yaptığına bakmak için kafamı çevirdiğimde gülümsüyordu:"Ben koca bir aptalım biliyor musun?Aradan yıllar geçtiğinde nasıl  senin düşündüklerin ve hislerin değişmiyorsa ben de öyleyim. Hâlâ üzgün olduğunu gördüğümde bütün tabularım yıkılıyor ve -"

Burda duraksadı ve tahminen bana bakıyordu. Bakma Sevde! Hatta şimdi arabaya  bin!

Yaslandığım yerden doğrulup, arabaya binerken sesini yükseltti.

"Sana sımsıkı sarılıp, herşeyin geçeceğini fısıldamak istiyorum.Seninde beni bir parçan olarak görmeni istiyorum. "

Kafamı olumsuzca salladım ve fısıltımla arabaya bindim.

"Sende.. sende anlayacaksın Enes abi.Beni gerçekten sevmediğini.. sadece şeytanla işbirliği yaptığını. Annem ve babam gibi.. belki şimdi..  belki sonra.. Rabb'imden isteğim en kısa zamanda gözünüzü açtırması.. "

KARMAŞIK!(Tamamlandı)Where stories live. Discover now