23.Bölüm-Final

5.4K 377 37
                                    

Aynada kendimi beğeniyle süzdüm.Gelinliğimin üzerime tam oturmasına sevinmiştim.Ne de olsa dışarıya çıkarken üzerime bol bir pelerin alacaktım.

Rüveyda kapıdan kafasını uzatıp gülümsedi.Bunda bir haller vardı ama hayırlısı!

"Sevde..düğün hediyeni getirdim!.."diyerek şakıdı.

Güldüm."Ne hediyesi?Hem daha takı merasimine-"derken gördüğüm kişiyle gözlerim doldu.

Melek güzelliğinden birşey kaybetmeden oturduğu tekerlekli sandalyeden bana bakıyordu.

Hızla koşup,sımsıkı sarıldım.O da duygulanmış olmalı ki ağlıyordu.

"Canım kardeşim evliliğin mübarek olsun.."dedi.

"Ben geleceğini hiç düşünmedim.Telefon kullanmıyordun sana hiç ulaşamadım.Sadece kargoyla davetiye gönderdim.Gerçekten hiç beklemiyordum.Ben-"derken artık iyice ağlıyordum.

Daha çok sarıldı."Artık seni yalnız bırakmayacağım.Hem bak.."diyerek cebinden dokunmatik bir telefon çıkararak salladı.

Onun bu haline güldüm."Siz gerçekten delisiniz."diyerek omuzlarına vurdum.

"Evet artık evden çıkma zamanı!"diyerek bizi yönlendirdi sevgili arkadaşım.

Salonun ortasında kayınbabam duamızı yaparken çok heyecanlıydım.Arada kendi babama bakarak gözlerim doluyordu.Annemle konuştuklarımız zihnime doldu.Tam da sırasıydı!

**1 Ay önce

Annem büyük bir ciddiyetle beni karşısına almış ve ne konuşacağını seçmeye çalışıyordu.İçimdeki hisler mutlu olmayacağım doğrultusundaydı.

Bunda yanılmadığımı konuşmamız başlayınca anlamış bulunuyorum dostlarım.

Hani bazı durumlarda kesin birşey oldu!Bu kötü birşey!Derken karnınıza bir kramp girer de o ortamdan gitmek istersiniz ya aynen o durumdaydım.

Konuşmaya başlayan anneme dikkatimi topladım.

"Kızım..ben özür dilerim."dedi gözlerime bakmadan.

Gülümsedim ve yanına oturdum."Ne özürü anne?"dedim.

"Baban ve kendi adıma özür dilerim.."derken kendini daha fazla tutamadı ve ağlamaya başladı.

Hiçbirşey anlamamıştım.İki elini de elimin arasına alarak tuttum."Anne söylesene ne oldu?"dedim merakla.

Ağlayarak anlatmaya başladı..Havuza düşmemdeki ve erkekler tarafından köşeye sıkıştırılmamdaki olayların arkasında babam olduğunu öğrenmem bir şok etkisi yapmıştı vücudumda.

Anneme cevap bile vermeden kendimi odama kapatıp,saatlerce düşünmüştüm.

Üçüncü günün sonunda,artık küskün davranmamın saçma olduğunu düşünerek,gidip annemle konuşmayı tatlıya bağlamıştım.

***

Ben düşünce denizindeyken-genelde havuz derler- ama o kadar derindi ki duanın bittiğini Kerim elime yavaştan dokununca anlamış bulundum.

Galiba anladı neler düşündüğümü.Bu durumdan sıyrılmama o yardımcı olmuştu.

"Her ne olursa olsun bir mü'min bir mü'mine üç günden fazla küs kalamaz."deyip lafı latifeyle kendine çekmişti."İleride bana da küsersen aklında bulunsun."diyerek beni de mutlu etmişti.

Rabb'imin bana bir lütfu olmalıydı Kerim.Bir insanı Allah için sevebilmek mükemmel bir duyguydu.

Hele ki onunla yaşayacak olmak..imkansızlara göz yummak gibi..

***8 Ay sonra

Yatakta oturmuş tırnağımı kemiriyordum.Galiba tırnaklarımı mango sanmıştım.Mango nerden çıktı diyecek olursanız,son iki haftayı sizlere özet geçeceğim.

Mide bulantılarımdan dolayı doktora gittiğimizde 1,5 aylık hamile olduğumu öğrenmemle başladı herşey.

Aman Ya Rabb'im geceleri ama sadece geceleri özellikle de Kerim yorgun olduğu vakitlerde abuk sabuk ne varsa canım istiyordu.

Sevgili kocam hiç itiraz etmeden giyinip,sevgiyle alıp geliyordu.Şuan adını duyduğum ama neye benzediğini bile bilmediğim bir meyve aşeriyordum.

Ve bunun için onu kaldırmak biraz..ama biraz zorluyor beni.Yatakta o kadar çok hareket etmişim ki gözlerini ovalayarak doğruldu.

"Bir sorun mu var Sevde?"dedi endişeyle.

"Yooo..yani az biraz olabilir."diyerek sırıttım.

Elini karnıma koydu:"Anneyi uyutmayacaksın değil mi alana kadar?"diyerek güldü.

Sadece hı hı diyerek kafa sallamıştım.Sonrası gecenin ikisinde büyük bir marketi açtırmakla son buldu..

***Bir kaç yıl sonra

"Hayatım..ben Âkif'le markete gidiyorum.Gelince ararım seni."

"Tamamm.."diyerek mutfaktan seslenmeyi tercih ettim.

Onlar alışveriş yaparken bende piknik sepetimizi ve kendimi hazırlayabilirim.

İşlerimi halledip,giyinmişken bu arayı bir kaç sayfa Kur'an-ı Kerim okuyarak değerlendirdim.Sayfamı bitirmek üzereyken,çalan telefonu meşgule atarak,yarım kalan yeri de tamamlayıp,kapıyı kilitleyerek aşağı indim.

Arabaya selam vererek bindim ve oğlumuzun araba duasını çat pat okumasıyla güldük ve sesli bir şekilde söyledik.

Çocuk koltuğundaki oğluma döndüm.Çok mutlu gözüküyordu.Tabiki çocuk için ilk öncelik maneviyat.Ne kadar çok alırsa sevgiyle birlikte o kadar güzel yetişiyorlar.

"Eee..nereye gidiyoruz?"dedim heyecanla eşime.

Göz ucuyla bana bakıp yarım ağız sırıttı."Gidince görürsün."dedi her an gülecek bir ifadeyle.

"Peki.."diyerek camdan dışarı baktım.

Elini elimin üzerine koydu."Söyleyim mi gerçekten?"dedi.

Küsmüşüm gibi davranmayı boşvererek kafa salladım.

"Pikniğe!"diyerek kahkaha attı.

Hafifce omzuna vururken,bende ona katılmış gülüyordum.Âkif de iyice neşelenip bize katılmıştı.

Her zaman böyle olmayacaktı tabiki.Kimi zaman üzülecektik,hayatımızdan birilerini kaybedecektik ya da tartışacaktık.

Önemli olan şimdiki ânımızı güzel ve dolu dolu geçirmek.Zamanı gelince yaşayacağız nasılsa!Şimdiden sabrımı dağıtmaya gerek yok.

Ne diyordu Risale-i Nur'da:"Güzel gören güzel düşünür.Güzel düşünen hayatından lezzet alır."

Kerim'e baktığımda yola odaklanmıştı.Arkamı dönüp Âkif'e baktığımda ise kafası yana düşmüştü ve üzeri açılmıştı.Yavaşça arkamı dönüp üzerini örttüm.

Ormanlık bir alana girerken düşünüyordum bana Rabb'imin verdikleriyle mutlu olabilmeyi..

KARMAŞIK!(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin