21.bölüm- YAKARA

8K 438 123
                                    

KARAKTERLERİ ÖĞRENMEK İÇİN ÖNSÖZE BAKABİLİRSİNİZ.

DESTEKLERİNİZİ EKSİK ETMEYİN. YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)

NOT:SANEMLERİN KULLANDIKLARI ARAÇ ŞU ŞEKİLDE ;

NOT:SANEMLERİN KULLANDIKLARI ARAÇ ŞU ŞEKİLDE ;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi Okumalar...

             Sabah uyandığımda karnımın gururdadığını hissettim. Fena şekilde açtım. Ama bu durumu gizlemem gerekiyordu elbet bir çözümü bulunurdu. Kulübenin dışına çıktım. Rüzgar ve Kemal komutan benzinleri bir araca aktarıyorlardı. Ben de kulübenin önüne oturup etrafı izliyordum. İşleri bitince yanıma oturdular.
Kemal komutan yukarı doğru bakarak;

"Ormanın gökyüzü ile birleştiği noktaya bakınca hayat gerçekten güzel."

Rüzgar cevapladı;

" Çok az aşağı bakınca cehennemden farksız bir dünyada yaşadığımızı anlarsın."
Dedi ve yanındaki bıçağı kaptığı gibi bize doğru gelmekte olan zombinin kafasına bıçağı sapladı.
"Herkesi uyandıralım da yola çıkalım artık. Kaybedecek vaktimiz yok."
"Anlaşıldı komutan" dedim ve elimi başıma koydum.
Kemal komutanın bundan rahatsız olduğunu yüzünden anlamıştım ama yapmıştım artık.

"Dur, beraber uyandıralım Sanem." dedi Rüzgar. Yüzü asık bir şekilde yanıma geldi. Beni kollarımdan sıkıca tutup kulübenin köşesine doğru çekti. Kollarımı o kadar sıkıyordu ki canımı acıttığının farkında değildi.
" Rüzgar, ne yapıyorsun ? Canım acıyor! "
" Bir daha o adama komutanım demeyeceksin! O adamla o kadar samimi olman da ne alaka ? 40 yıllık dostunmuş gibi davranıyorsun.!"
" Rüzgar, çok kan görmek beynine hasar vermiş galiba. İstediğim kişiye istediğim gibi davranırım, kendine gel!"
" Ne oluyor Sanem?!"
Sözüne devam edemeden yanımıza Savaş geldi.
"Sorun mu var çocuklar?"
" Bir şey yok, Rüzgar bey saçmalıyor yine."
" Yine mi ?"
" Evet Rüzgar yine !"
" Peki öyle olsun. Bundan sonra ne halin varsa gör, yüzüme bile bakma."
" İstediğimi yaparım." diyerek yine sert çıkmıştım ama biz sanırım artık bitmiştik. Yeni dünyanın şartları bizi zorluyordu ve yıpranmıştık. Bundan sonra tek devam edecektim. Arkadaşlarım ve ben. Buna biz diyemem.

Herkes uyandıktan sonra bir arabaya atladık. Sıkışmayalım diye ben ve Eylül bagaja oturmuştuk. Kemal komutan ve Rüzgar en önde oturuyorlardı. Kemal komutan sürücü koltuğundaydı. Araba hareket etmeye başlamıştı. Eylül meraklı gözlerle bana bakıyordu.
" Ne içini yiyor Eylül söyle ?"
" Rüzgar ile ne oldu?"
" Ayrıldık sanırım. Gereksiz yere tartışma çıkardı her zamanki gibi."
" Ayrıldınız tamam da üzgün durmuyorsun Sanem."
" Yorgun hissediyorum Eylül. Ruhen gerçekten yorgunum. Bana destek olması gerekirken tartışıyor. Hiçbir şeye tahammülüm kalmadı. Ayrıldığımızı düşünmüyorum zaten. Rüzgar pişman olup benden özür dileyecektir. Bende hareketlerime dikkat ederim tabii ama onu affeder miyim bilemiyorum. "

ZOMBİ SALGINI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin