18 ▶ | "SINIR"

355K 16.6K 7.5K
                                    

İnstagram : elisyaroyal

Twitter : ElisyaRoyal

18. BÖLÜM | SINIR

Görüyorum ki hiçbiri benim değilmiş
Benim olanı öldürüp, beni
benim olmayanın muhafızı yapmış...

Hepimizin masallara inanmayı bıraktığı bir an vardı.

Hepinizin çevresinde böyle nadir sayılan birileri mutlaka vardır. Onlar neredeyse hiç kimseyi tanımıyordur ama herkes onları tanıyordur. Bir kişinin bile onunla tanışıp arkadaş olma isteğine hayır diyemeyeceği biri.

İşte Edim Demiray bu tanıma uyan nadir kişilerdendi.

Etrafta her zaman onunla ilgili çok fazla dedikodu dolaşıyor. Özellikle fakültede.

Lavin sabah gözlerini yine Edim'in olmadığı bir sabaha açtığında ki Edim'in tarafı bozulmamıştı gözleri komodinin üzerindeki küçük saate kaydı. Bu kez erken uyanmıştı, kahvaltı edebilirdi. Öncesinde banyo yapması iyi olurdu fakat aldığı yeni kıyafetler neredeydi? Dün, okuldan gelince giysileri için Edim'den bir dolap isteme niyetindeydi ama dün en son arabada ağırlık geldiğini ve gözlerinin bu ağırlığa dayanamayarak kapandığını hatırlıyordu sadece. Edim, üzerini değiştirmesi için bile uyandırmamıştı.

Aşağıya inip sormak aklından geçse de Edim'in sabah sabah tersleyeceğini düşünüyordu. Bu evde boğuluyordu, bu ev ölüm fikriyle arkadaş olmasına yönelten bir mezar gibiydi. Gerçi, arkadaş olmasına gerek kalmadan Edim direk ölümle nikâhlarını kıyacak gibi duruyordu. İç çekerek kalktı yerinden, ne olacaksa olsundu.

Çıplak ayaklarıyla odadan çıkıp geniş holü geçerken evin her yerini ezberleme kararı aldı. Bir gün kaçacağı zaman küçük ayrıntılar yardımcı olabilirdi. Geçtiği holün sonuna geldiğinde buradan sol tarafa ayrı bir hol açılıyordu sağ taraftaysa aşağıya ve yukarıya uzanan merdivenler vardı. Edim, bu eve getirdiği ilk gün, o kuş yuvasına tıkmak için yukarıya uzanan merdivenleri kullanmıştı. Birkaç kat daha çıktıklarını hatırlıyordu. Şimdilik bu kadarı yeterliydi. Diğer yerlere göz atmak istese de Edim'e yakalanabilirdi.

Aşağıya uzanan merdivenlere yönelerek indi ve salona geçti. Bakışları önce pencereye ilişti, ardından dün gece örtülmediği belli olan kalın perdelere kaydı; iki perdenin arasından salona sabahın ölgün ışığı yayılıyordu. Kaşları çatıldı, Edim koltuğun üzerinde uyuyordu, tüm gece burada mı yatmıştı? Omuz silkti, Beni ilgilendirmez, diye düşündü. Kendisinden uzak olduğu sürece isterse gidip köprü altında yatsın umrunda değildi.

Yanına yaklaştı. Edim'in kaşları çatıktı, belki rüya görüyordu. Sonra hayır diye düşündü genç kız, o uykusunda bile kaşları çatıktı. Şu kitaplarda okuduğu uykusunda masum görünen erkeklerden değildi, kitaplar fena kandırıyordu. Kesinlikle ben hâlâ şeytanım arkanı kolla diyen bir havası vardı.

Su içmek için mutfağa geçti, bir bardak alıp su doldurdu. Sandalyeye oturup dalgınca içmeye başladı. Bardağı mutfak masasına bırakıp, dirseğini masaya yüzünü avucuna yasladı. Ne yapacaktı, nasıl yol izleyecekti? Burdan hemen kurtulması gerekiyordu. Birkaç dakika sonra, içeri Nergis girdi.

Lavin'i görünce, "İyi sabahlar olsun, kızım," dedi. Genç kız, bu kadar erken saatte zinde olan sesine hayret etmişti. "İstediğin bir şey varsa, vereyim."

İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin