14. Bölüm Debriyaj

6.8K 497 23
                                    

"Neden olmasın?" Kibarca izin isteyen kıza bakıp gülümsedi Rüzgar. Beyninde yankılanan sorular tahammül edilemez bir hal almıştı. Her bir çelişki her bir acaba ona yeni soru işartleri sunuyordu.

"Belki dışarıdan birinin fikri işime yarayabilir." Etrafında ki kimseye bir şey danışamıyordu. Kabul etmek istemese de kimseye güvenebilicek gibi hissetmiyordu. Çözmeye çalıştığı dava tam anlamıyla kördüğümdü. Geri dönüşü için mükemmel bir iş ayarlamışlardı. "Sonuçta sen tarafsız bir gözsün."

"Ne demezsin." Gülümseyip masaya biraz daha yaklaştı Hayal. Rüzgar'ı konuşmaya ikna etmek sandığından kolay olmuştu. "Anlat bakalım." Boğazını temizleyip "Sana yardım edebilirim belki." diye mırıldandı. Sonuçta ikiside aynı şeyi istiyordu. Gerçek suçlunun yakalanmasını.

"Hayal Yiğitoğlu..." Elindeki belgeleri kurcalarken "Onu yakalamamı istiyorlar." dedi. "Hemde en kısa sürede..."

"Yakalamak derken?"Korkudan dudaklarını kemirmeye başlamıştı yeniden Hayal. "Ben o öldü sanıyordum. Yani haberlerde bile..."

"Ölememiş..." Elindeki tüm kağıtları masaya bırakıp genç kızın gözlerinin içine baktı Rüzgar. "Başta öyle olduğunu düşünmüştük. Cesedi tanınmayacak haldeydi. Kimliği ve eşyaları sapa sağlam yanındaydı.

"O zaman sorun ne?" Az önce ondan ceset diye bahseden adama baktı Hayal tedirgin bir şekilde. "Ölmüş kızın peşinde misin?"

"O arabadan kimliğinin yada eşyalarının o kadar sağlam kurtulması mümkün değildi. Bende dna testi yaptırdım."

"Nasıl yani?"

"Yaptığımın yasal bir şey olmadığını biliyorum." Arkasına yaslanıp aklında dönen tilkileri anlatmaya başladı Rüzgar. " Sonuçta aileden birinin izni yada mahkeme kararı olmadan böyle bir şey yapamam.Ama mecburdum.Bir şeyler doğru değildi."

"Sonuç?" Yutkundu Hayal. Sonuçta dna'sına nereden ulaşmış olabilirlerdi ki. Kendisi koskaca bir bilinmezden ibareti. hiçbir yerde onun var olduğuna dair kesin bir delil bulamazdınız. Babası onu herkesden uzak büyütmüştü. Varlığı çoğu insanın inanmadığı bir dedikodudan ibaretti. Çoğu düşmanı Hayal Yiğitoğlu'nun gerçek bir insan olduğuna bile inanmıyordu.

"Biliyorsun Deniz hastanede çalışıyor. Onun tanıdıkları sayesinde komada yatan Adem Yiğitoğlu'ndan dna örneği aldık.Tahmin et sonuç ne çıktı?"

"Uyuşmadılar." Kemirmekten kızaran dudaklarını birbirine kenetledi Hayal. biraz daha gerilirse dudaklarının kanayacağına emindi. "Belki yatakta ki Adem Yiğitoğlu değildir ama ölen Hayal yiğitoğlu'dur."

"Nasıl diye sorma..." Ellerini saçlarına geçirip "Biliyorum, o ikiside dışarıda bir yerdeler." dedi Rüzgar. "Adem Yiğitoğlu'nu çok iyi tanıyorum.Meslek hayatımın yarısını onu yakalamak için harcadım. Bu kadar kolay çökertilebilicek bir adam değil. Adımlarını çok dikkatli atar."

"Ne yapmayı düşünüyorsun şimdi?" Elindeki babasının resmine bakıp iç çekti Hayal. Babasının ne düşündüğünü anlayamıyordu. Azrailin yanına yerleştirip orada güvendesin demişti. Rüzgar babasına takıntılı memurlardan biri olmalıydı. Burada güvende değildi. "Onca polisi şehit ettiği için şimdi de Hayal Yiğitoğlu'nun peşinde misin? Sadece babasını değil kızınıda yakalamaya mı çalışıcaksın?"

"İşte asıl sorun burada..." Tekrar dosyaları eline aldı Rüzgar. Bütün kanıtlar o kadar kesin o kadar mükemmeldi ki. Adem Yiğitoğlu gibi birinin bu kadar basit hatalar yapması mümkün değildi. Üstelik hayalet gibi herkesden sakladığı kızını kendi çamuruna bulaması. İnanması güç değil imkansızdı. "Herşey o kadar kesin bir şekilde Hayal'i gösteriyor ki?" Dosyaları inceliyor gözünden kaçan bir şey arıyordu. "Küçük bir kız çocuğundan bahsediyoruz. Babası tarafından eğitilmiş olsa da onca polisi tek başına öldürmesi mümkün değil. Üstelik elleri kelepçeli bir halde nakliye aracında kitliymiş."

Çömez DadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin