14.Bölüm- Tilki Avı

En başından başla
                                    

Arabasını daha çalıştırmayan Ateş torpitoya uzanırken Duru'ya yaklaşmış ve onun o kokusunu ciğerlerine yollayarak bir bayram sevinci yaşatmıştı. Ateş'in torpitoya uzanması ile kendisini histerik olarak koltuğa daha fazla bastırdı Duru. Bunu farkeden Ateş aradığını hemen bularak kırmızı kutuyu çıkarttı ve yanında olan kadına baktı.

"Nişanlımsın"

Tek kelimeden sonra kutuyu kıza doģru yöneltip yavaşca kutuyu açtı. Son derece gösterişli olan bir yüzük kızın görüş alanına girerken,kaşlarını çatmış bir şekilde duruyordu,Duru.
Tektaş yüzüğe bakmayi kesip,kaşını kaldırdı ve Ateş'e döndürdü.

"Bu ne?"

Adam yüzüğü iki parmağı arasına aldı ve kutuyu arka koltuğa fırlattı
Kehribar rengi gözleri kızı hayranlıkla süzüyor,onu delicesine istiyordu. Elini uzatarak kızın elini tuttu ve o narin ellere dokunduğunda oluşan bu bomba etkiyi yok sayarak konuştu.

"Çünkü Tilki seni nişanlım olarak biliyor.Şüpheli görülen bi ölümün baş araştırmacısı olarak deģil"

Gözleri kızın gözleriyle buluşurken arsızca sırıttı.
"Müsade edersen?"
Kızın eline bakarken yüzüğü hafifçe havaya kaldırdı ve ardından cevabı beklemeden yüzük parmağına geçirdi kızın.
Yüzüğün büyüsü o an adamı sarmalamıştı. O an kızı adamın parmağında olan yüzüğe baktı ve elini adamın yüzüğüne getirdi.

"Hazırlıklıyız yani ?" Diye mırıldanırken gözleri yüzükteydi.

Ama o sırada adamın aklı bir hayalin başında kalmıştı. Böyle bir anın gerçekte yaşanmasını isterdi. Tepki vermeyen adama bakıp çekti elini Duru. O anda kendine geldi Ateş sonra başını koltuğa yasladı ve karşısında ona bakan kıza baktı. Başının yan tarafını koltuğa dayamış,belden yukarısını kıza doğru döndürmüştü ve birden kelimeler firar etti dudaklarından.

"Sevdiğin biri var mı ?"

Gelen soruyla kaşlarını tekrar birleştiren Duru,òfkeli bir kedi gibi anında tırnaklarını göstermişti.
"Seni ilgilendirmez. Artık şu arabayı sür de gidelim"
Görüşünü bu sefer yola çevirdi Duru.

Yutkunan adamın adem elması yine yerinden oynamıştı.
"Varsa çok şanslı biri. Umarım bunun farkındadır"

Huzursuca yerinde kıpırdayan kız "Geç kalacağız!" Diye sitemli bi ses tonuyla konuştu.

Görüşü yine dışarıda olan kız,gözlerini adama bahşetmiyor ve onun azap çekmesine sebep oluyordu. Dişlerini o kadar çok sıkıyordu ki Ateş,bir betonu andırıyordu çenesi.
"Hislerin son derece önemli senin. Ve sen,birisini seçerek tüm kutsallığını ona bahşedeceksin."

Tamamen önüne dönen Ateş arabayı çalıştırıyordu ki devam etti konuşmaya.
"Kutsal tene sahip olarak günahlarımdan arınmak istiyorum ütopya"

Sesini dahi çıkartmayan Duru,camda ki silik yansımasıyla göz göze geldi. Kalbinin hızlı çarpmasının sebebini anlamsız bulurken bu adamın ne diye bunları düşündüğünü anlamıyordu. Tamamen bir anlamsızlığın içerisindeydi. Kafasını bir an bile Ateş'in olduğu tarafa çevirmemişti.

Son derece lüks olan bir restuarantın önünde araba durmuştu. Bir sahil kenarında olan bu yer,gòsterişiyle etrafa meydan okuyordu. Arabayı park ettiler ve yavaşca indiler. Otoparktan asansöre ilerlenirken genç adamın eli kızın bel girintisinde yerini almıştı.

Sesini çıkartmadan yürüyen bu insanların içi gürültüyla kaplıydı. Tenlerini birbirine tam olarak temas etmesede kızın omuzlarında olan paltosunun üstünden bile o ateşlik hissediliyordu.

Kuşkularla Dans #wattys2018 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin