Bölüm 8

1.2K 118 4
                                    

Merhabaaaaaa ben geldim.

Çok önemli değişikliklerle geldim. Elim ve hikayelerim arasında tercihimi elimden yana kullanıp iyileşene kadar istisnalar hariç mesaj dahi yazmadım. Üç hafta önce doktor kontrolünde tamamen iyileştiği ortaya çıkınca ilk işim hikayelerime dönmek oldu.
Döndüm dönmesine ama yazamıyorum. Tıkandım. Kafamda kurduğum herşey boşta kalıp ilerlemiyordu. Bende en baştan yazdım. Yeni bir kurguyla. Bu yüzden 7. bölüme kadar ana hatları ile aynı Olsada ilginizi çekecek değişiklikler var bölümlerde.
Bı değişiklik ve sizi bekletmemden ötürü beni affedin canlar. Okumayıda lütfen bırakmayın. Artık düzenli bölüm gelecek inşallah.
Hepinizi çok seviyorum. İyi okumalar...

DİLAN

"Allah'ım bu nasıl bir kader. Benden tam olarak ne istediğini bir çözsem gerçekten sana yardımcı olacağım." Dilan yüzünü gökyüzüne doğru çevirmiş bir şekilde konuşuyor, Mahmut bey ve aslıda kızı inceliyorlardı.

Dilan karşıdan ona doğru hızla yaklaşan adamın nerede ise hastaneye girmek üzere olduğunu görünce kendini yakınında duran bankonun arkasına atmış, görevli kızların ve Aslı'nın şaşkın bakışlarını üzerine çekmiş saklanıyor bir yandan da kendi kendine konuşmaya devam ediyordu.
"hayır, gerçekten anlamıyorum, önce beni o oduna âşık ettin sonra süründürdün. Yetmez gibi sarhoş olup hiç tanımadığım birinden hamile kalmama sebep oldun ki bu konuda prensesimden ötürü şikâyetim olmasa da söyler misiniz bana kim daha ilk anda hamile kalır. Bu nasıl bir şanstır. Yetmedi tamam her şey düzene girdi değim anda dalga geçer gibi sokağımda bomba patladı. Tamam, anladım bu kader ama biri bana açıklasın bomba patladığında ben neden 5 yıldır görmediğim, nefret ettiğim adamın arabasının önüne uçuyorum. Bu nasıl bir mizah anlayışıdır."

"Dilan ne yapıyorsun orada kızım."
"iç hesaplaşması Aslı teyze. Merak etme birazdan çıkacağım. Girdimi içeri o adamlar".

"hayır, kapının önündeler hala".

"buranın başka çıkış kapısı var mı?"

Dilan bankonun arkasında kapının önünde durmuş adamları ile konuşan adamdan nasıl kaçacağını düşünürken bir yandan da iç hesaplaşmasına devam ediyordu.

"peki, şu soruma cevap ver beş yıl sonra beni bulması nasıl bir şans. Ben niye hiçbir şeyi düzgün yapamıyorum. Hem hani Mahmut baba halletmişti."

"sahi baba sen nasıl hallettin adam eli ile koymuş gibi buldu beni."

"bilmiyorum kızım kayıtlara ismini doğru soyadını benimkini vermiştim. Nasıl buldular bende anlamadım." Bankonun önünde duran adam arkada yerde oturan kıza bakarak konuşuyor, Aslıda hala şaşkınlığını atamamış onları izliyordu.

"şey Dilan hanımın kimliğini vermişti bize Arda Bey bende kayıtları o şekilde düzelttim." Bankodaki görevli kız bu deli kadından korkarak gerçekleri söylemişti.

"iyi halt ettin. Ama hata sende değil ki o odun işi olmayan işlere karışıyor. Çıldıracağım ya birde çantamı karıştırmış terbiyesiz. Baba Allah rızası için beni öldürsünler ve morga götürsünler bende kurtulayım kızımda sana emanet hadi ben gidiyorum. Dilan bankonun arkasından kalkmış kapıda eceli olacak adama doğru yürümeye çalışırken Aslı onu kolundan tutup en yakın asansöre doğru sürüklemişti.

"Aslı teyze bırak ben öleyim. Gerçekten bende bu şansızlık varken emin ol hastanenin arka kapısında da babamla abimler çıkar karşıma. Size yazık olur. İki ateş arasında kalırsınız. Bahtsız bedevi bile benden daha şanslıdır." Dilan susmadan konuşa dursun Aslı gelen asansöre onu ve Mahmut beyi de bindirmiş, morg katına inmişlerdi.

Bize En Çok Aşk Yakıştı (Bir Kalp iki Ask 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin