Kaçak-Bölüm 6

235 26 151
                                    

Öncelikle tekrar merhaba! Nasıl gidiyor? Ben mükemmelim. 1k olduk en mütüşmeli! Nice 1k'lere diyoruz 😂😂. Çok fazla içime sindi bu bölüm. Hele sonları... Olayli bitirdim yine. Olaysız günleri yok karakterlerimin çok şükür. Neyse. Hadi siz bölüme uçun!

Multimedya: Özellikle sonlarında dinlemeniz, dinletmeniz gereken şarkı. Beatiful Killer... Tekrar belirtiyorum, Yabancı ile alakalı değil. Ayol zaten katilimiz kız! Sahnede söylediklerinden birini bulabildim. Üzgünüm.

İyi okumalar!

●●●●

Tavandan sarkan ışıltılı avize her yeri rahatlıkla aydınlatıyor ve zenginlerin mekanının olduğunu belli ediyordu. Büyük salonun en dibinde enstrüman çalan bir grup insan vardı. Ortada bırakılan alanlarda birkaç kişi ise çiftleriyle dans ediyorlardı.

Arka fonda çalan asil müzik, üstlerine oturan kıyafetleriyle içki taşıyan garsonlar, yalandan atılan kahkahalar ve gülümsemeler ise mekanın yapmacıklığına yapmacıklık katıyor ve burayı bir tık daha dayanılmaz bir yer yapıyordu.

Oturmuş olanları pür dikkat izliyordum. Göz temasına geçtiğim insanlar birkaç saniye bakıp kafalarını çeviriyorlardı. Delici bakışlarım herkesin üstünde gezinirken amaç farklıydı, bir diğer avı bulmak.

Geldiğimiz baloyu düzenleyen kişi Nur'un bir akrabasıydı ve beni sinirlendiren şeyler sırf bu yüzden oluyordu. Hemen karşımızda oturuyorlardı ve Oktay adamı aramak yerine Nur'la bakışıyordu.

Göktuğ ikisinin arasında bakışlarını dolaştırıp kulağıma eğilerek fısıldadı. "Hiç böyle sevgilin oldu mu? Şunlara bak!"

"Beni en mutlu eden kişi son sevgilimdi. Acaip zengindi ve her istediğim zaman bana para veriyordu. Hem babam hem de ondan gelen parayla gezmediğim yer kalmamıştı. Öyle birisini bulsam tekrar fena olmaz aslında."

Gülüp konuştu. "Beni en mutlu eden sevgilim ise... Üniversitede ki kızdı. Kışın bile etek ve şort giyme kapasitesine sahipti. Sen düşün..."

"Pislik yapma. Oktay'la yer değiştirin."

Kinayali bakışlarıyla kafasını kulağımin yanından çekti. Oktay'ı kulağına fısıldadığı birkaç küfür ve hakaret sonucu yerinden kaldırıp yanıma oturtturdu.

"Nur'a buradan daha rahat bakabiliyorum. Sağ ol be Öznur. Aşıkları kavuşturmak çok büyük sevaptır. Artık senin de sevabın var."

"Günahı çok mudur?"

"Tabii ki de. Günahlar yandan yandan. Yapma etme." Ensesinden tutup kafasını çevirdim ve Nur'a bakmasını engelledim. "Cehennem'de yanacaksın."

"Bilmiyordum, söylediğin için teşekkürler."

Oktay kafasını Göktuğ'a çevirip benim hakkımda bir şey söyledi. "Pişt, duydun mu lan? Alay ediyor olsa da az yaptığı şeyi az önce gerçekleştirdi. Teşekkür etti lan!"

Dediklerine hiç takılmayan Göktuğ kafasını onaylar anlamda sallayıp etrafına bakmaya devam etti. İkisi de etrafa yoğunlaştığı için iki dakika sahaları bıkarabilirdim. Aynı zaman da, boğucu ortamdan bir nebze kurtulmak iyi gelecekti.

Etraftaki yapmacıklık beni boğuyordu. Gerçeği söylemeliyim, lükse alıştırılmıştım çünkü böyle büyümüştüm. On sekiz yaşımı doldurmamama rağmen liseye lüks arabalarla gidiyordum. Yat partileri, içkiler ve daha fazlası. Artık bir artı değil dr hayatımın bir parçası olmuştu sanki. Lüks yaşamı ne olursa olsun seviyordum. Ama yapmacıklığı... Asla.

Adımlarımın yönü kadınlar tuvaletini bulurken gözlerimi etraftan ayırmıyordum. Amacımız, bu baloya katılmak değildi. Hadi ama, baloyu düzenleyen kişi Nur'un akrabasıydı. Sevmem ise pek olanaklı bir şey değildi. Amacım, O adamı bulup eve gitmekti. Ayaklarımı uzatacaktım ve her şeyi Göktuğ'a bırakarak keyif yapacaktım. Düşündükçe kulağa daha cazip ve etkileyici geliyor...

KaçakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin