İçinde

413 41 0
                                    

      Grei gelişimini tamamlamak üzere olan Anka'ların geride kalan son üyesiydi, Geto ile her savaşında geride kalıyor asla ama asla ofansif konuma geçemiyordu. Geto onunla uğraşmayı kişisel görevi haline getirmiş bütün enerjisini sona kalan tek Anka'ya harcıyordu. Diğer takımlardan 5 i ikinci aşamaya yeni geçmiş; ve ilk gün cevabı bildiğini iddia ederek bir sorusuna " iki ? " diye yanıt veren Kiba ve Kurt takımı daha hala bu seviyeye bile gelememişti. Kartallar, Arslanlar, Baykuşlar, Yunuslar ve Çakallar ikinci aşamaya geçmiş hatta bu takımların belirli üyeleri Geto'yu yenerek kütüphanedeki yerlerini almışlardı. Grei son Anka olarak Geto'nun vaktini harcıyor ve bu yüzden de en büyük baskıyı göğüslemek zorunda kalıyordu. 

    Çok bunaldığı bu anlarda arkadaşlarının yanında olmasını çok ama çok diliyordu ancak onları da çalışmalarından alı koymak istemiyordu, ne de olsa Geto engelini aştıktan sonra onları yakalaması çok da zor olmayacaktı ve bunu arkadaşları da biliyordu. Bu gün de o günlerden biriydi Geto tarafından her tarafı çamura bulanmış, çamurda yuvarlanırken kendisine " İşe yaramaz Domuz! " gibi hakaretler edilmişti, ki bu yaşananların hepsi arkadaşlarının yanı sıra ikinci aşamaya geçen diğer 5 takımın önünde olmuştu. Arkadaşları onu teselli edip yanından ayrıldıktan sonra eli hemen telefona gitti, kendisinden sadece bir kaç yaş büyük olmasına rağmen çok yakın hissettiği ve arkadaşlığından çok memnun olduğu tek kişiyi en karanlık anlarında hep yanında olan Malikah'ı aradı. 

Malikah: Alo. 

Grei: Naber yabancı?
Malikah: İyidir de sesin çok kötü geliyor. Bir saate kadar boşa çıkarım kavanoz hala dolu değil mi? 

Grei: Evet hala  8-10 taşımız var. 

Malikah: Bir saat sonra görüşürüz ben gelene kadar meditasyon yap Grei ihmal etme. 

Grei: Emredersiniz Kaptanım... 

    Grei Meditasyon yapmak için yere serdiği kilimin üzerine bağdaş kurdu ve üzerindeki bütün ağırlıklardan kurtuldu, T-shirt'ünü de çıkardıktan sonra derin nefesler alarak gözlerini kapattı. Kafasının içinde bembeyaz bir dünya kurmaya başladı bütün ışığın objeler tarafından emildiği ancak her nesnenin bembeyaz olduğu bir dünya, bir ütopya. O dünyada süzülmeye  başladı, kulelerin, evlerin, ağaçların üzerinde uçuyor ancak kendi ellerini yahut bedeninin hiç bir parçasını göremiyordu. Belirli bir süre bu  dünyada boş boş gezindikten sonra yalnız olmadığını fark etti, yaşadığı ürperti dışında hiç bir değişiklik fark etmemişti ki ürpermekte sonuna kadar haklıydı. Kendi yarattığı bir dünyada, kendi bilgisi dışında birisi vardı, varlığını hissediyor ancak henüz göremiyordu, yarattığı enerji onu kendisine çekiyor o kişiye doğru ilerlemeyi bir türlü bırakamıyordu. Bu sırada dövmelerinin beyaz ışık saçtığını, odasının baskılayıcı aurası yüzünden sallandığını dahi fark etmemişti. İlerledikçe artan sinyal daha da güçleniyor ve etkisini iliklerine kadar hissettiriyordu, bir şeylerin yanlış olduğunu hissetse de kendi aklında kendisine söz geçiremiyor ilerlemeye devam ediyordu. 

     Birden odasında bir ses duydu. " Napıyorsun! Dur artık ! " Bu ses Malikah'a aitti, onu kaptığı gibi bulutların akışını dahi net bir şekilde görebilecekleri bir dağın tepesine taşıdı ve bağırmaya başladı: 

Malikah: Ne yapıyorsun sen? Gizli kalman gerektiğini bilmiyor musun? 
Grei: Ne yapıyor muşum? Bir sakin ol. Ne oldu ki? Sadece meditasyon yapıyordum. 

Malikah: Şaman moduna girmiştin Grei, ışıklar içindeydin ve odayı yerle bir etmek üzereydin, o kadar baskılayıcı bir aura salıyordun ki herkes savaş var zannedip senin odana ilerlemeye başlamıştı, biraz geç kalmış olsaydım kapıyı açan ilk kişi kim olduğunu öğrenecekti. 

Grei: Hiç fark etmemişim ben sadece O'nu kovalıyordum.

Malikah: Kimi? 

Grei: Kendi ütopyama benden başka biri sızmış M. O kadar güçlü bir varlığı var ki o koca hayal dünyasının öbür ucundan hissedebildim nerede olduğu, sen geldiğinde neredeyse görmek üzereydim. 

Malikah: Nasıl yani senin isteğin dışında orada bulunan biri mi vardı? Sakın?

Grei: Hadi canım, o kadar da değil M. 

Malikah: Neden olmasın, onun hayat enerjisini taşıyorsun, auranda gizli iradesi açığa çıkmış olamaz mı?

Grei: Şimdi sen o varlığın ilk şaman olduğunu mu söylüyorsun?

Malikah: Burada kimseler senin kimliğini öğrenemez istersen tekrar başla meditasyona. Sonuna kadar gidebilirsin bu sefer.

Grei: Gitmeli miyim bilmiyorum. Bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyordum, sanki bir düşmanlık sezmiş gibiydim. Yine de bir deneyelim...

ŞamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin