19.BİR

555 59 6
                                    

     Bayan Meggi onları adadan almaya geldiğinde adada bulundukları süre bir haftayı geçmiş ve Ankalar adaya bir medeniyet kurmuşlardı; kulübelerini büyütüp, çatısını genişletip önüne bir veranda, 5 sandalye ve bir masa yapmışlardı. Kulübenin dışında bir soyunma kabini, ilerideki ağacın gölgeliğinde minik bir kafeyi andıran masa sandalye topluluğu ki burada yemek yedikleri belliydi çünkü hemen yanında tuttukları balıkları çevirmek için yaptıkları bir ocak ve üzerinde mükemmel tasarlanmış ateşten bugüne kadar pek etkilenmemiş bir çevirme aparatı bulunuyordu. Adanın kıyısına çakılmış bir kazığa bağlanmış kayık ve üzerindeki geniş ağ da dikkatlerden kaçmamıştı demek ki balığı bu şekilde tutuyorlardı. Hoş bir gülümseme belirmişti Bayan Meggi'nin yüzünde; teknesinden inip çocukların yanına ulaştığında hemen Sina'yı tebrik etmeye girişti "  Aferin Sina güzel bir yaşam alanı oluşturmuşsun." Sina gülümseyip Leia'nın koluna girerek " Ben sadece içme suyumuzu oluşturuyorum Bayan Meggi, geri kalan her şeyi arkadaşlarım yaptılar." dedi ve aynı şekilde Leia'dan karşılık aldı. Yardımlaşmanın neticesini aralarındaki dostluğun pekişmesinden anlayabiliyordu Bayan Meggi takımın bu hali onu iyice heveslendirmişti. " Anlatın bakalım Anka'lar bütün bunlar nasıl oldu?" ...

     Leia söz alıp her şeyi bir bir anlattı, su içmeden nasıl akşama kadar Kairu'yu beklediklerini, başardığı anda nasıl herkesin ona sarıldığını, daha sonra Kairu'nun hızını alamayıp masa sandalye seri üretimine giriştiğini, Grei'in kayık üretip Aoda ile balığa çıkışlarını, ağı hep birlikte kuru yapraklardan elde ettikleri ipten nasıl ördüklerini, hemen hemen yaptıkları her şeyi anlattı. Anlatırken yüzünden gülümseme eksik olmuyor, yaşadığı güzel anların etkisi gözlerinin içindeki parıltıdan yansıyordu adeta. Bayan Meggi aralarındaki yardımlaşmanın sonucunu görünce onlara sormaya karar verdi dersin şifresini. " Pekala çocuklar bir sorum olacak sizlere bunu hak ettiniz." dedikten sonra bir adım geriye çıkıp hepsini karşısına aldı, her birini görmek istiyordu sorusunu sorarken " Bir? " dediğinde Grei'in cevabı kafasında gizleme çabalarını da fark etmişti zira grei cevabı belli ederse Leia okuyabilir ve dersin hiç bir anlamı kalmazdı. Bunun üzerine konuşmalar başladı. 

Bayan Meggi: Hala söylemeyeceksin öyle mi Grei?

Grei: Önce arkadaşlarım söylemeli Bayan Meggi.

Kairu: Biz çok zorladık söyletemedik Bayan Meggi.

Leia: Ben de okuyamadım düşüncelerinden. Nasıl oluyorsa her seferinde farkına varıp blokluyor beni çok sinir bozucu.

Aoda: Bizim iyiliğimiz için yapıyor ama.

Sina: Benim bir fikrim var aslında bu ders sırasında farkına vardım. Denemek istiyorum. 

    Sina bu sözleri söyledikten sonra arkadaşlarına ve özellikle Grei'e dönüp baktı. " Denememde bir sakınca varmı? " der gibi bakıyordu, sanki izin istiyordu. Birinin cevabı fark edip ifşa etmesi diğerlerinin kendi başlarına keşfetmelerini engelleyecekti elbette ancak diğerleri de bu sorunun çözümünün bir parçası oldukları için onlar içinde kalıcı bir ders niteliğine ulaşacaktı elbette. Grei bu durumu açıklamak için söz aldı ve Sina'ya dönüp:" Eğer gerçekten cevabı birlikte geçirdiğimiz zamandan elde ettiysen buyur söyle, ancak cevabın doğruysa bunu nerden öğrendiğini bize de anlat ki hepimiz çözümün ne şekilde bir parçası olduğumuzu bilelim, olmaz mı? " Sina Grei'in söylediklerinden memnun olmuştu gerçekten çözümü bildiğini düşünüyordu " O zaman birlikte! " dedi. Olanlar Bayan Meggi'nin de ilgisini çekmişti. Bayan Meggi üçten geriye sayacak ve kendisi sıfır dediğinde Sina ile Grei cevabı birlikte söyleyecekti; ikisinin de diğerinin cevabını bilmemesi işleri daha da ilgin bir hale sokuyordu. 

   Bayan Meggi saydı üç, iki, biir, sıfır! 

Grei: Herşey! / Sina: Hepsi!  

     Bayan Meggi yüzünde şaşkın bir ifadeyle bu  yeni bir araya gelmiş takımın bu bilinci nasıl bu kadar kısa bir sürede geliştirdiğine akıl sır erdiremiyordu; zira bu işi yaptığı ilk günden beridir en kısa cevabını iki yılda almış çoğu takımına mezuniyeterine kadar ders vermişti. Peki bu çocuklar bu cevaba bir ayda nasıl ulaşmıştı? Daha da merak uyandırıcı olanı Grei başından beridir bu cevaba nasıl sahip olabilirdi? Merakına daha fazla katlanamayıp anlatmalarını istedi. Sina başladı anlatmaya:

Sina: Buraya ilk geldiğimizde bir tek ben efsun biliyordum, ve diğerlerine basit görevler verip efsun yapma gücümü liderliği ele geçirmek için kullandım. Neden böyle yaptım bilmiyorum başta olmak güçlü hissettirmiş olsa gerek ancak arkadaşlarım durumdan memnun olmayıp hayatta kalmamızın hepimizin başarmasına bağlı olacağı bir yol seçtiler. İstemeye istemeye kabul ettim bu yolu ve onlara da öğrettim bir kaç numara. Başaramadıklarında bekledim,susuzluk çektim, açlık çektim, neredeyse acı çektim ancak başardıklarında tattığım mutluluğu onlarla yakaladığım bu bağı hiç bir yerde ve hiç bir şekilde görmedim. Ben herşeyi tek başıma yaparken bir kişiydim ancak bu kadar güçlü değildim. Hepimiz bir olduğumuzda yine bir kişiyim ama çok daha çok güçlüyüm. Bir bütünün parçası gibi hissediyorum.

Bayan Meggi:Grei? 

Grei: Ben aslında bu cevaba 3 tabuyu ilk okuduğum anda ulaştım ve takım olmayı mahalle arkadaşlarımla kurduğumuz o çocukça çetede öğrendim. Birbirimizi korumanın getirdiği mutluluğu tattım ve birlikte ne kadar değerli olduğumuzu hissettim. 2. kuralda diyor ki her dönüşümün bir bedeli olacak, dünyada olmayan bir enerji çağırılamaz ya da dönüştürülemez. Yani bu bizim Bedel dediğimiz olgu. Dönüşümün ilk adımı. Benim gözümde doğa Tekdir, ve Tek her şeydir. Bir kuş, bir böcek, bir elma, bir ağaç; bunlar tektir. Ancak aynı zamanda kendilerinden daha büyük bir düzenin parçasıdırlar yani Her şey'in. Tek her şeydir. Her şey tek...    

    Bayan Meggi'nin şaşkınlığının yerini mutluluk ve gıpta hissi almıştı. Bu cevabı yüzlerce belki binlerce kez almış biri olarak her defasında yeniden ilham kazanıyordu öğrencilerinden mutlu bir ifade takınarak " Ne yazık ki, GEÇTİNİZ ! " dedi ve ekledi; " Sizleri çok sevmiştim ama bu sizinle son dersimiz şimdi sizi okula götürelim olmaz mı? " 

   Hikari'ye dönüş yolunda herkesin içinde beliren huzur ve ilham  bu takımın büyük işler başaramasa da hayatlarının geri kalanında hep bir arada kalacaklarının göstergesiydi. Gelecek parlaktı onlar için ve en güzel yanıysa " Henüz gelmemişti..."

ŞamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin