TAN ATEŞİ (KİTAP)

Bölüm 21- Ben de Döndüm Tekrar Sana

Keyifle okuyun <3

Bölüm Şarkısı: Yüksek Sadakat / Aşk Durdukça

21. Bölüm

Her şeyiyle güzel başlayan bu gecenin harika hissettirmediği tek bir anı bile hatırlamıyordum. Davetteki eğlence seviyesine uyarak dozuna göre bir hayli dans edip dağıtmış ve özgürlüğün tadını çıkarmıştık.

Bir yandan Devrim'in delici bakışlarına göğüs gererek tabii ki... Kartal abi ve onu en son konuşurken gördüğümden beri Devrim'in gözleri tamamen bizim üzerimize çevrilmişti. Ama bu gece onu gündemde tutmamakta kararlıydım.

Anka'yı servislerin yapıldığı bar köşesine doğru götürüp kendimi ve yorgunluktan bitap düşmüş bedenimi bar taburelerinden birine attım. Nefes nefeseydim ve deli gibi yorulmuştum. Gözlerim etrafta gezinirken Anka'nın bizim için bir şeyler söylemesine izin verdim. En son sarhoş olduğumda ertesi gün olanları hala çok net hatırladığım için bu gece her şeyi minimum düzeyde tutmak konusunda kararlılığımı sürdürüyordum. O yüzden oldukça hafif olan içkimden bir yudum aldığımda gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Arkada yüksek ama rahatsız edici düzeyde olmayan müziğin sesi kulaklarıma doldu. İnsanların ortadaki alanda hareket ederken çıkardığı sesler geri planda kaldı.

Hımm... Müziğin nasıl hissettirdiğini unutmuştum.

Koluma değen sıcak bir temasla gözlerimi açtığımda hemen yanımda duran adamın yakınlığı yüzünden içkim boğazıma takıldı ve boğulma tehlikesi yaşamadan çok geç olmadan kurtulabildim.

"Afedersiniz," diyordu o sırada karşımdaki. "Amacım sizi korkutmak değildi." Bana bir bardak su uzatınca hemen içtim ve boğazımı yakan o sızıdan kurtulunca rahatlayarak kendime geldim.

"Sorun değil, biraz dalgındım." Ona gülümsemeye çalışarak yana döndüm ve bizi izleyen Anka'ya şöyle bir baktım. Pür dikkat bizi izliyordu.

"Ben Aybars." Uzattığı elini sıkarak "Cemre," dedim sakince. Ardından elimle yan tarafı gösterip "Bu da arkadaşım Anka," diye tamamladım cümlemi. Tekrar bir tanışma faslı oldu ve kısa bir sessizliğin ardından Aybars'ın konuşmayacağını düşünecek kıvama gelmiştim.

"Eee şey, dans etmek ister misin?"

***

"Ve ben de dedim ki, bu saçma dersin bize günlük hayatta bir yararı mı var." Eh pek çok iyi özelliğin yanında Aybars muhabbet etme ve espri yapma konusunda pek de yetenekli sayılmazdı. Hafifçe gülmeye çalışarak sohbeti değiştirecek bir konu aradım. Ne istediğini ve işini bilen erkeklere olan sempatim bir tık daha arttı. Bu konuda ben de en az Aybars kadar vasattım.

"Kesinlikle haklısın!" Abartılı bir performans sergilesem de Aybars bundan şüphe duymadı.

Gözlerim Anka'yı aradı. Çünkü aradığım adam kesinlikle Aybars değildi. Benim benden daha da pasif bir erkeğe ihtiyacım yoktu bence. Çok geçmeden Anka'yı bir kızla konuşurken gördüm ve göz teması kurana kadar ona baktım.

Anka'nın bu konuda güçlü hisleri vardı ve gözlerini bana çevirmesi birkaç saniye sürdü. İzlenildiği anlayan insanlar ne kadar da şanslıydı!

"Kurtar beni." Dudaklarımla ona sessiz bir yakarışta bulunduğumda bundan pek de pişman değildim. Biraz daha ucuz espri duyarsam gecemin güzelliğine gölge düşürebilirdim.

Gözlerim Anka'nın bardağını bırakıp öne çıkışını izlerken görüşüme giren başka bir varlıkla sarsıldım. Anka'yı kapatan ve bize doğru gelen Devrim'in başka yöne gittiğine dair düşüncelerim yanımızda durduğu anda yok oldu.