'' Emin misin? ''

Kafasını bu defa olumlu anlamda salladı.  Bende çayımdan bir yudum aldım ve biten bardağımı doldurmak için uzandığım sırada Eftal tekrar benden önce davrandı ve bardağı elimden alıp yere indirtikten sonra doldurdu. 

'' Bir çayın kırk yıllık hatırı varmış, şimdi benim sende kırk yıllık hatırım mı oldu? ''

Zorlukla gülümseyerek sarf etmişti bu sözleri. Beni bir sorun olmadığına inandırmak istiyordu ama pek inandırıcı olamıyordu. Yinede söyledikleri beni gülümsetmişti. Çayımı karıştırırken yanıtladım onu. 

'' O kahve olmasın sakın. ''

Bu defa o da gerçekten gülümsemişti, konuşmadan önce göz kırpmış sonra konuşmaya başlamıştı.

'' Ben günümüze uyarlayarak söyledim. ''

Gülümseyerek kahvaltı etmeye devam ettim. Kafamı kaldırıp dereye baktığım sırada Eftal'in dalgın bir şekilde bana baktığını gördüm. 

'' Bir şey mi var yüzümde? ''

Sesimi duyunca irkilmiş ve kafasını önüne eğmişti.  Çay kaşığıyla oynadıktan sonra ani bir şekilde konuştu.  Ani konuşması kendini tutamamasındandı, anlamıştım. 

'' Telefonda konuştuğun kimdi? ''

Elimdeki kaşığı bırakıp kaşlarım çatık bir şekilde ona baktım. 

'' Beni mi dinledin? ''

O da kaşlarını çatıp elindeki bardağı indirdi.  Derin bir nefes alıp verdi ve sanki söyleyecekleri canını yakıyormuş gibi yüzünü buruşturdu. 

'' Hayır, kahkahalarını duydum. ''

Gözlerinden binlerce duygu geçiyordu. Hatta o duygular o kadar hızlı geçiyordu ki birini görmeden diğeri geçiyordu. 

Sorusuna cevap vermedim, kiminle konuştuğum onu ilgilendirmezdi. Hem öğrense ne olacaktı, ne söyleyecekti? 

'' Tüm samimiyetimle soruyorum. O güzel kahkahaları atmana sebep olan kimdi? '' 

Cevap vermeyeceğimi anlayınca tekrar konuşmuştu ve ben bu defa gözlerinden geçen bir duyguyu tırnaklarım arasına kıstırmıştım.  Zehir'e imrenmişti... Ve yakaladığım bu duygu beni tatmin etmişti. 

'' Zehir. ''

Tek kelime ile verdiğim cevap kaşlarını daha fazla çatmasına neden oldu. Anlamamış gibi bakıyordu bana. Ben Zehir kim diye sormasını beklerken o bambaşka bir soru sormuştu.

'' Bu Zehir; kız mı, erkek mi? ''

Sorusuna gülümsedim. Hiç bir kıza Zehir lakabı takıldığını duymuş muydu? Ayrıca kişiliği dururken cinsiyetin ne önemi vardı? Tabi kendisinde kişilik bulunmayınca başkalarının kişiliğini merak etmiyordu. 

'' Ne fark eder? ''

Onu merakta bırakmak anlamsız bir şekilde hoşuma gidiyordu. Onun kıvrandığını görmek bana haz veriyordu. 

'' Nasıl, ne fark eder? Kızsa sorun yok ama erkekse sorun büyük demektir. '' 

Sesi gittikçe sert çıkmaya başlamıştı. Karanlık tarafım hemen devreye girdi. ' Tam zamanı. Önce sinirlendir sonra parçala! ' Mantığım görevini gören karanlık tarafıma kulak astım. 

İMKAN'SIZIMWhere stories live. Discover now