► SEVGİLİ ◄

462 31 5
                                    

  Herkesin kurban bayramını kutlar, hayırlı ve mutlu bayramlar dilerim. :)


İnsan, kapalı bir pencerenin dibindeki vızıldayan kör ve nafile bir böcekten başka nedir ki? İnsan bu kocaman dünyada neydi ki kendine bu kadar güveniyordu? Anlayamıyordum ve ömür boyu da anlayabileceğimi sanmıyordum. Bu kadar anlamsızlığın içinde hayat akıp gider miydi? Gidiyordu işte... Önüne çıkan her engeli sürükleyip götürüyordu, ama bilmiyordu ki o engeller bir gün bir yerde takılacak ve o zaman onun gitmesi de  zor olacak...  

'' Senin ne işin var burada? ''

Asil'in sesi çok sert çıkmıştı, ikinci defa onu böyle görüyordum. İlki dün geceydi.  Fakat Erhan Bey de bir o kadar sert bakıyordu. Ve içimden bir ses diyordu ki eğer araya girmezsen çok büyük bir kavga çıkacak. Emrah Bey'e dönüp gülümsemeye çalıştım.

'' Merhaba. ''

O da bana gülümsedi ama bu gülümseyişi Asil'i sinir etmek içindi bunu anlamıştım. Arkamda duran Asil'in kaşlarını çattığını ve yumruklarını sıktığını tahmin edebiliyordum.

'' Neden gelmiştiniz? ''

Elimi tuttu ve beni kendisine çekti. Ben ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken Asil'e ters bir bakış attı ve beni iyice kendisine çekip ellerini belime koydu. 

'' Dün geceki dansımız yarım kalmıştı, devam ettirmeye geldim. ''

Ben korkmadan nasıl bu sözleri sarf ettiğini merak ederken Asil belimdeki ellerini ittirip beni kendine çekmişti. 

'' On saniye içinde burayı terk etmezsen dans edecek ellerin kalmayacak. ''

Gözlerini yumdu ve elleriyle rakamları işaret etmeye başladı.  Asil tam olarak beş yaptığın da Erhan Bey yanımızdan uzaklaşmaya başlamıştı. Asil on rakamını sesli bir şekilde söyleyip gözlerini açtı.  Karşısında Erhan'ı göremeyince sinirli bakışlarının hedefi ben olmuştum.  Onun bu tavrına gözlerimi devirip odamdan çıktım. Arkamdan gelip kolumu tuttu ve beni kendine çevirdi.

'' Bir şey söylemeyecek misin? ''

Kaşlarını havaya kaldırdım ve kolumu elinden kurtarıp yürümeye devam ettim. Sessiz bir şekilde büyük adımlarıyla yanıma geldi, elleri ellerimi kavradı. Parmaklarımı sıkıca kenetlerken elimi çekmek istedim fakat izin vermedi, yürümeye devam etti.  Şirketten çıkarken çalışanların hepsi tuttuğu elime gözlerin büyülterek bakıyordu. Hatta kimisi dönüp tekrar tekrar bakıyordu. Bu durumdan rahatsız oldum, elimi çekmek istedim fakat yine izin vermedi. 

'' Çalışanlar bize bakıyor, bırak şu elimi. ''

Dişlerimi sıkarak, sinirli bir şekilde fısıldamıştım.  Parmakları parmaklarımı özgür bıraktı... Tam sevineceğim sırada kolunu omzuma attı ve beni çekip kendisine yasladı. Bu yaptığına sinirlenirken yüzüne bakmak için kafamı çevirdiğim sırada dudakları alnıma kondu ve ben gerçekten o an ya can vermek istedim ya da canını almak istedim. 

Şirketten çıkar çıkmaz kolunu ittirdim, öfkeli gözlerim gözlerini hedef alırken ateş etmek için bir şey söylemesini bekledim fakat tek kelime etmeden arabasına bindi.  Sinirle ayaklarımı yere vurarak bende geçip yanına bindim. Emniyet kemerimi bağladıktan sonra arabayı  hareket ettirmişti. Kafamı arabanın camına yasladım ve hayatım da olup bitenleri düşünmeye başladım. 

Ne yapıyordum ben? Nasıl biri olmaya başlamıştım böyle? Bu iğrenç adamla ne işim vardı benim? Böyle bir insanın hayatım ne işi vardı? Düşüncelerimi düşünceli keskin sesi böldü. 

İMKAN'SIZIMWhere stories live. Discover now