"Eğer bir dilek hakkım olsaydı, ne dilerdim biliyor musun?" Kafasını salladı. "Tüm acılarının yarısını almak. Çünkü bu sefer bende senin düşündüklerini, hissettiğin acıları tadacaktım. Ve ben sana göre düşünecektim. Kendini böyle harap etmeni istemi...
"Hı hı. Şimdi kapat çenenide uyuyum. Zaten başım ağrıyor." dedi. Ani bir hareketle altıma aldım.
Korku dolu gözlerini bana dikti.
"Ne yapıyorsun ya hayvan?"diye sordu.
"Ne yapıyor gibi duruyorum?"dedim rahat bir şekilde.
"Kalk üstümden ayı!"
"Hı hı." dedim ve onun bana yaptığı gibi çokta ağırlığımı vermeyerek yayıldım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Başımı okşa."dedim uykulu uykulu. Elini başıma attı ve kıkırdayarak okşamaya başladı.
"Konuşalım mı?"
"Neden?"
"Başımın ağrısı şimdi geçti." dedi gülerek. "Konuşalım işte,sevgilim." dedi ve kıkırdadı.
"Peki sevgülüm." dedim ve sırtımı yatak başlığına dayayarak Mira'yı koltuğumun altına aldım.
"O ne lan öyle?"dedi yüzünü buruşturarak.
"Ne var? Sevgilim desem öyle şeyleri sevmem-"
"Bende." dedi lafımı keserek.
"Gülüm desem kıro dersin?"
"Derim valla." dedi ve güldü.
Başını omzuma dayadı ve bana bakmaya başladı.
"O yeşillerin varya?... Beni öldürüyor." dedim ciddileşerek.
"O kahvelerin varya?... İçinde kayboluyorum." dedi ve bakmaya devam etti.
Biraz yaklaştım, biraz daha ve biraz daha. Dudaklarının üstüne dudaklarımı koydum. Biraz gülümser gibi oldu ama geri eski haline döndü.
Kucağıma çıkardım ve ayaklarını belime dolamasını sağladım. Ellerini enseme çıkardı korkakça. Ellerimi beline sardım ve kendime biraz daha çektim. Alt dudağını ıssırdım. Sessiz bir şekilde inledi ve saçımı çekti.
Onu sırt üstü yatırdım ve kolayca bacak arasına yerleştim.
"Bak, bak bu yaptığın beni sadece beni zorluyor." dedim hala aynı pozisyonda.
"Ne? Ne yapmışım?" dedi şaşkınca. Ben boşuna saf demiyorum.
"Saçımı çekmen." Hemen ellerini saçımdan çekip yumruk yaparak yatağın iki kenarına koydu. Güldüm bu haline.
"Özür dilerim."dedi fısıltı gibi. Gözlerini sımsıkı kapattı ve kendini sıkmaya başladı.
"Neden?" dedim.
"Canını acıttığım için." Gerçekten mi? Can acıtmaktan çok...neyse.
"Canım acımadı sadece..." Yüzümü boynuna gömdüm. Aynı şekilde o da öyle yaptı.
