(1.Sezon,11)/"Hoşlanıyorum!"

12.6K 654 50
                                    


MultiMedya:Buse Koparan

Bölüm Şarkısı: Jennifer Lopez-Ain't Your Mama

~~~~~

MİRA TEKİN:

Şu anda karşımda; göl kenarında oturmuş Buse ve Kayra. Buse Kayra'nın ağzının içine düşecek resmen. Kayrada hiç istifini bozmuyor. Yüzümün asıldığını hissetiğim an parmaklarımı dudaklarımın kenarına koydum ve yukarı çıkarttım. Maksat güldüğüm belli olsun.

Buse gittikçe Kayra'ya yaklaşıyor. Dur dur, dur bekle ya. Ama çocuğa yazık olacak! Buna bir dur demeliyim!

Fışkıran fışkı!

"Selam!"dedim ve Buse'yi ittirerek ortalarına oturdum.

"N'oluyor be?" dedi neye uğradığını şaşırmış bir biçimde bana bakarak.

"Sen sus bir ve daha da o cırtlak sesinin ayarlarıyla oynama!" dedim ona öldürücü bakışlar atarken.

"Eee nasılsın Kayracık?" Şu anda ne yaptığımı bilmiyorum.

"Cık?" dedi Kayra. Şaşırmışa benziyorlar.

"Evet 'cık' beğenemedin mi?" Elim ayağım buz kesilmişti. Hiç böyle cıvıklık yapmazdım. Cidden 'cık' ne?

"Kayracığım. Ben gidiyorum tatlım. Sonra görüşürüz bebeğim." Bir kız daha ne kadar düşebilir ki. Hele o ağzını yüzünü oyması?

"Mümkünse kaybolman dileğiyle." dedim sessizce ama Kayra duymuş olacak ki kıkırdıyordu.

Arkasından bakıyordum. Kız gerçekten güzel. Off ne saçmalıyorum ben yaa? İyice manyaklaştım ben.

"Ne o kıskandın da mı geldin?" dedi göle bakarak.

"Y-yoo ne k-ıskanması be. Seni sadece geçerken gördüm uğrayım dedim." dedim gözlerimi oynatarak. Yalan söylerken hep bunu yapardım ve başarısız olurdum. İnanmazlardı.

"Bu ne kadar doğru sence?" Bana doğru yavaşca döndü ve kafasını bir sola eğerek sırıttı ve hâla bana bakıyor.

"Kesin, hepsi, tüm dediklerimin hepsi doğru." dedim kocaman bir gülümseme sergileyerek.

"Peki buna ne kadar inanayım?" dedi tek kaşını kaldırarak.

"Kesinlikle inan. Çok çok doğru söylüyorum." deyip kestirip attım.

"Haa yani olayı en başından ben anlatayım. Sen beni ararken Buse'yle burada oturduğumu gördün. Sinirden köpürdün. Yanımıza geldin. Yani benim uçup gitmemden korkuyorsun?" dedi son cümlesinde bana sorarcasına bakarken. Bu çocuk içimi okuyordu resmen.

"Yoo sen yanlış anlattın. Hem sen sus benimle küstün sen." Hastroloji! Ne dedim lan ben?

Hiç bir şey demeden önüne döndü. Konuşmuyor. "Bak... Yanlış oldu tamam mı? Konu kapansın doye yanlış söyledim ben." Hâlâ göle bakıyordu. Şu çeneme sahip çıkamıyordum bir türlü. Neyse birazdan sıkılır ve konuşur.

Yaa neredeyse 5 dakika oldu ama konuşmuyor. Ama konuşacak. Konuşmak zorunda.

10 dakika oldu ama konuşmuyor. Ama konuşacak. Konuşmak zorunda.

Yetti artık. O konuşmuyorsa ben konuşurum.

"Niye konuşmuyorsun?"

"Konuşsana canım sıkıldı."

Baş BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin