(1.Sezon,43)/"İşte O Sensin."

6.2K 296 42
                                    


MultiMedya: Mehmet- Sevim Demir'in Evi (Bayrak yokmuş gibi düşünün lütfen. Ve eğer Mardin'de tarihi, gezilecek bir yerse affedin. Çünkü aradağımda bu çıkmıştı. Kusura bakmayın lütfen.)

Bölüm Şarkısı: Ariana Grande- Side To Side

~~~~~

Mira'dan

Saat akşamın yedisi olmuş ve benim suyum çıkmıştı. O kadar çok yorulmuştum ki. Akşama kadar evin iki katını da temizlemiştik. Daha doğrusu temizlemiştim. Vallahi kendimi övmek gibi olmasın ama, bal dök yala olmuştu.

Şu anda ise masadayız ve yemek yiyorduk. Tabi ben yorgunluktan doğru düzgün yiyemiyor, gözlerimin kapanmasına engel olamıyordum. Bileklerim bile çatal kaşık tutamıyordu. Aslında yemek yiyebilecek bir durumda değildim. Uyumak istiyordum.

Ali amca ile tanışmıştım. Doruğun babası, Gaye ablanında eşiydi.

Kayra'ya baktım baygın baygın. Hayvan gibi yemek yiyordu.

"Ee gelin gız, anan buban nasıllar? Sağlıkları yerindedir?"

"İyiler. Allaha şükür sağlıkları da iyi." dedim ellerimi bacaklarımın arasında birleştirerek.

"Allah iyilik versin. Buban ne yapıyordur? Yani ne iş yapıyordur?" dedi bu sefer Ahmet dede.

"Babam inşaat mühendisi. Yani bir nevi mütait."

Bu sefer Gaye abla konuşmaya katıldı. "Şirketi var mı?"

"Evet var." Aslında kendilerini parayla övüp, insanları küçük düşürenleri sevmiyordum. Ve kendimde babamın üstüne çok tapu var demezdim. Ve şu anda oldukça garip hissediyordum çünkü kendimi beğenmiş bir insan gibi babamın parasıyla övünmüş oldum. Yani zengin olmasa ne olacak ki? İnsanlar birbirlerini para ile mi biliyor?

"Çok para kazanıyor mu?" dedi bu sefer meraklı meraklı ama Kayra lafını kesti.

"Sanane? Seni ilgilendirmez."

"Sadece meraktan sordum." dedi Gaye abla kendini savunmak amaçlı.

Kayra sinirlenmeye başlamıştı. "Sorma."

Ali amca söze girdi bu seferde, "Kayra, tamam yükselmeyelim lütfen." dedi.

"Ali! Bunu mu savunuyorsun? Aferin sana. Karına burada emir veriyor, konuşmamı istemiyor,"

"Konuşma, evet. Hatta mümkünse ağzını bile açma."

Dayanamayıp Sevim babaanne atıldı söze. "Bak guzum, benim hatrım için." Kayra'ya bakarak söylemişti. Kayra ise derin bir nefes aldı ve sandalyesini arkaya iterek ayağa kalktı.

"Size afiyet olsun." Kalkıp gitmek istemezdi ama sinirlendiği ve babaannesinin konunun büyümemesini istediği için gitmişti.

Bende kaşığımı tabağın kenarına bıraktım. Ama galiba biraz fazla ses çıktığı için garip hissetmiştim. Hay ben senin gibi çatalın..!

Sevim babaanne bana döndü. "Sen ye yavrum. Pek anlaşamazlar sadece. Açıktın sen, ye yemeğini." dedi omzumu ovarken.

Baktım sadece. Gözlerini kapattı ve başını olumlu anlamda salladı. Ne demek istediğimi anlamıştı galiba.

"Afiyet olsun." dedim ve Kayra'nın gittiği yöne gitmeye başladım. Üst kata çıkmıştı. Odaya gitmişti herhalde.

İlk aklıma gelen yere gittim ve kapıyı açtım. Oradaydı. Yatağa sırt üstü bir biçimde yatmış ve gözlerini kapatmıştı.

Baş BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin