KP/18-2

933 45 36
                                    

Bölüm ithafı for you LaurenDraco annnd

Multimedya; Alexandra :))

İyi okumalar..

ANKA

Brendon beni almaya kapımın önüne gelince irkildim. Camdan bakıyordum ve o da bana el sallıyordu.

Apartmanın kapısını açtım ve ışık hızıyla gelen Brendon'la göz göze gelmem bir oldu.

"Hoş geldiniz Brendon Bey, sefalar getirdiniz. Buyrun içeri girin."

Brendon güldü. "Almayayım canım, sen şimdi bir güzel giyin. Dışarı çıkıcaz." Tek kaşımı kaldırdım.

"Neden, Evde oturmak istiyorum belki?" Gözlerini devirdi. "Sürprizden anlamıyor musun? Hızlı ol."

"Pekii." dedim ve kapıyı suratına kapattım. Üstüme ne giysem diye düşünürken Brendon aradı.

"Ne var?"

"Üzerine güzel bir şey giy, şık olsun. Pantolon tişört istemiyorum. "

"Emredersiniz." Telefonu yüzüne kapattım ve öncede aldığım askılı straplez su yeşili elbisemi dolaptan çıkardım ve giyindim. Giyilecek zaman bulamamıştım ama zamanı gelmişti.

Altına da su yeşili topukluları dolaptan çıkardım ve ayağıma onu giydim. Makyajı da yapıp saçlarımı topuz yaptım ve çantamı alıp kapıyı açtım.

"10 saat sürdü be kızım 10 saat." Gözlerimi devirdim ve merdivenlerden aşağı indim. Brendon yine arabasını getirmişti.

"Bin bir zahmet." Bu sefer double göz devirdim ve arabaya bindim.

"Yolumuz nereye kaptan?" Güldü.

"En kısa zamanda öğreneceksin."

ALP

"Abi sen bu Bırandın mıdır Brendan mıdır nedir onu nerden tanıyorsun ?" Sorduğum soruya karşılık Batı bir bakış attı. Eylül ben konuşunca tabi başka işe koyuldu.

"Anka yine sarhoş olduğu zaman anlatmıştı işte Brendon çok iyi biri onla barda tanıştık falan."

Gözlerimi devirdim. "Barda tanıştığın adamdan nasıl iyilik beklersin."

Eylül bana bakmadan "Barda parti yapılınca giden adama bir şey demezsin zaten." dedi.

"Of fena çaktı kardeşim 90dan. Bunun üzerine sana Çustin Baybırt'tan bir cold water öneriyorum kanka." Mete'nin dediğine ona 'ha ha çok komik' bakışımı attım.

"Numarasını nasıl öğrendin? " Batı ofladı. "Dedim ya rehber defterinden-"

"Anka'nın rehber defteri yok kardeşim uyutma bizi." Ofladı.

"Telefonunu bana verdi Anka bende o zaman bakmıştım, Mete de vardı konuşsana lan pezevenk"

"Ben karışmam." Güldüm. "Her neyse."

"Aaa, yoldalarmış 10 dakikaya burda olurlarmış." Mete güldü.

"Her şey hazır mı?" Etrafıma baktım ve kafamla onayladım.

Hadi bakalım Anka Hanım, doğum gününüz nasıl geçecek?

ANKA

Arabayı park edip yürümeye başladığımızda tanıdık yerin yoluyla irkildim.

"Emin misin Brendon, buralarda restaurant yok benim bildiğim."

Güldü. "Restauranta gideceğimizi nerden sandın?" Kaşlarımı kaldırdım.

"Nasıl yani, nereye gidiyoruz?" Omuz silkti. Bende başka konu açtım.

"Ne ara yeni hat aldın ve Türk Telekom?" Güldü.

"Türk Telekom'da Ronaldo oynuyo kızım boru mu? Türk Telekom alacağız tabii ki."

Güldüm. "Artık ödemeli atabileceğim biri var demek!" Kahkaha attı.

" Fuckir. Ben zenginim." Kahkaha atarken yere düşecek oldum ki beni tuttu, bu sefer tipine kahkaha attım ve doğruldum.

"Ay hiç gülesim yoktu." Bir binaya yaklaştığımızda korktuğum başıma gelmemişti, Mete'nin yerine gitmemiştik. Galiba evi buradaydı.

"Ne yani, eve kız mı atıyorsun?" Sırıttı. "Aynen öyle."

Eve girerken etraf bayağı karanlık olduğundan önümü görememiştim. Brendon'a bakınca "Ne bakıyorsun ışığı bulsana." dedi.

Işığı açtım ve birden balonlar uçuştu.

"İyi ki doğdun Anka! İyi ki doğdun Anka! İyi ki doğdun, iyi ki doğdun, mutlu yıllar sana!"

Şaşkınlığımı ve gülümsememi gizleyemezken ağzımdan bir "Oha." kaçtı.

Eylül, Mete, Batı ve Alp. Hepsi bir anda güldüler. En sevdiğim kişiler buradaydı, tabi Derin hariç.

"Yaaa teşekkür ederim!" dedim ve hepsine teker teker sarıldım, en sonda da Brendon'a sarıldım.

"Eee, sarılma faslı bittiyse lütfen pastaya geçelim. Çok acıktım da." Mete'ye güldüm ve saçlarını karıştırdım.

"İlk önce hediyeleer!" diye bağırdı Eylül. Herkes güldü ama kapıdan giren kişilerle sessizlik oluştu.

"Doğum günü kızına bir hediye de biz verelim dedik."

DERİN

Alexandra ile içeri girerken Anka'ya gülümsedim. Alexandra'nın lafının etkisinden zor çıkmıştı ki bana döndü.

"Senin, onun.. ne işiniz..-" Alexandra durdurdu.

"Şşh, kendini zorlama. Sen doğum günü kızısın." Ortamda sadece Anka değil, Mete ve yanındaki tanımadığım çocuk da gerilmişti.

"Aa, bu arada. Ben Alexandra." Mete oturduğu yerden kalktı.

"Ne işin var burada Alexandra?" Alexandra gülümsedi.

"Ziyarete geldim, kardeşim." Wtf kardeşim ne alaka?

"Tamam, dayanamayacağım. Alexandra benim üvey kardeşim."

"Ne?!"

"Neeeeee?!"

"Oha."

Ben, Batı ve Alp'den sesler çıkarken tanımadığım kişi gözlerini büyülttü ama Eylül'den ses yoktu.

"Eylül, sen neden şaşırmadın?"

Eylül yutkundu.

"Çünkü, zaten biliyordum."

BÖLÜM SONU

SONUNDA AAAAA PART 2 GELDİ GENÇLER

PART 2 KISA OLDU ÇÜNKÜ PART 1 1100 KELİME E Bİ ZAHMET OLSUN

KAPANIŞI YAPIYORUM ELVEDA

LOVE YOU

Kayıp Prens / DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin