Kayıp Prens / DÜZENLENİYOR

KP/12

Gerçekten şu kara fontu hiç beğenmedim, içimi baydı. Normal yazıcam artık ay.

Neyse hadi size iyi okumalar.

×××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××

Eylül birden uyanıp çok saçma bir soru sordu.

"Neden? "

Acayip saçma bir soru sormuştu Eylül. 'Neden sıçıyoruz' diye saçma bir soru mu olur?

" Uraz, şu yeni gelen. Meğer Orkun'un kardeşiymiş ya. "

" Has-"

Ne oluyo ya?

" Maymun Ismail her zamanki gibi kapıda, Uraz iti gelirse diye bekliyor."

Maymun Ismail, Iguana Recep, Orangutan Mahmut. Daha var mı acaba?

"Abi Uraz geliyor. Dikkatli olun."

" Tamam lan yürü git, şu cüsseye bak ya nesi maymun bunun? Gergedan mı desek buna? "

Mete'nin kurduğu cümleye kahkaha attım. Uraz denen çocuk içeri girdi. Ay ne yakışıklı bi şeymiş lan bu.

" Merhaba gençler, oo yeni elemanlar bunlar mı yoksa? "

" Siktirtme Uraz, arkadaşlar."

Bana doğru yaklaştı ve " Merhaba, tanışabilir miyiz güzel bayan? " Tanışamayız yavşak insan.

" Imm, ben yavşaklarla ilgilenmiyorum canımcım."

Uraz denen çocuğun gülüşü solarken Mete bir kahkaha patlattı. Uraz ona dönüp ters bir bakış attı ve Eylül'e döndü.

" Sende arkadaşın gibi beni terslemezsin umarım. "

Eylül esnerken sırıttı-evde denemeyiniz iğrenç bir şey görüntü kirliliği resmen- ve gıcıklığını konuşturdu.

" Merak etme şekerim o birazdan ısınır, arkadaş canlısı değildir o. Arkadaş olmamız bile soğuk olmuştu. Ama cidden soğuk bak. Onun yanına gidip gidip naber diyodum sonra bu sinirlendi ve atarlandı bende onun kafasına kantinden aldığım buzlu suyu döktüm, o da bana ice-tea yı döktü. Neyse ya sen bırak onu şekerim, ben her zaman burdayım."

Göte bak hemen sattı arkadaşını, bi de Alp'i seviyorum diyo. Yanında böyle şeyler söylenir mi be. Bide uykusu vardı cin gibi açıldı.

Alp bozuldu ve Batı'nın yanına geçti. Uraz da Eylül'ün yanına kuruldu.

" Öhö öhö, ÖhEylülöhö gelsen mi benle bi " diyerek Eylül'e balkonu gösterdim. Evet gece gece balkona çıkartıyorum kızı. O da tamamdır kardo bakışını attı ve benimle balkona doğru geldi.

" Salak arkadaşım, sen kimi seviyorsun? Alp'imi yoksa Uraz'ı mı? Anlayamadım da."

Eylül saçlarıyla oynamaya başladı. Bu hayra alamet sanırım.

" Ihm, ben Alp'ten hoşlanıyorum, ama o benden hoşlanmıyor gibi gözükünce şey ettim. Kıskansın biraz."

Tamaam. Bu iyi mi kötü mü belli değil.

" Bak tamam, kıskansın. Ama sevmeyen biri kıskanır mı bebeğim? Kendini sevdireceğim diye ya soğutursan? Bak, seven kıskanır. Sevmiyorsa kıskanmaz ki. Neyse neyse, bu konuları evde konuşucaz. Sen bana beni rezil edişinden haber ver."

Hemen güldü. Kikirdek kadın.

" Derin bak bebeğim o bi anlık şeydi, ama bak ben kendimi de rezil ettim."