20. Bölüm

6.8K 455 13
                                    

Canlar, sizi daha fazla bekletmeden geleyim dedim :))

Keyifli okumalar !


Aylardır, hatta neredeyse bir yıldır sürdürdüğüm mücadelem bir kelimeyle sona ermişti. Üstelik Kemal'in yanında... Kemal... Sahi o nasıldı, yanımda mıydı? Yavaşça yutkundum... Ve kendimi zorlayarak sonunda kirpiklerimi araladım. Görüntü inanılmaz bulanıktı.

__ Defne...

Onun sesiydi bu. Nasıl da endişeli ve yumuşacık çıkıyordu. Belli ki korkmuştu, bir an önce kendimi toplamalıydım. Konuşmak için dudaklarımı araladım ancak boğazım öylesine kuruydu ki sesim çıkmamıştı! Aynı an da yatakta bir hareketlenme oldu ve buz gibi olmuş elim sıcacık bir elin içine hapsoldu. Neredeyse ağlayacaktım!

__ K-kemal...

__ Buradayım bitanem, dedi Kemal avucunda tuttuğu elimi dudaklarının yumuşaklığına gömerken.

Tanrım... Çok korktum, bir şey oldu sana sandım. Aptalım ben Defne! Çok aptalım! Seni gittiğin o barlardan çekip almalıydım. Engel olmalıydım gitmene... Çok özür dilerim, çok!

Böyle saçma konuştuğuna göre korku başına vurmuştu! Nihayet baya gölgeli de olsa yüzünü görebiliyordum. Hafifçe gülümsedim...

__ Sende barları seviyorsun. Unuttun mu?

Yüzünü eğerek hafif bir iç çekerken hala avucunda duran elimi okşuyordu. Elimin elinde olduğuna bilmek beni sakinleştiriyordu. Huzur veriyordu... Ancak Kemal'in benimle aynı duyguları paylaşmadığını sesinde ki kızgın tondan anlamıştım.

__ Barların sevilecek bir yeri yok. İçki içmeyi bilmeyen adamların birer pisliğe dönüştüğü lanet yerler işte. Özellikle de bir kız için hiç uygun değil.

O an ona barı savunacak halim yoktu. Sadece midemi bulandıran o bulanıklığın düzelmesini istiyordum. Yerimde yavaşça doğrulsa mıydım acaba? Dirseklerim de çok kuvvet olmasa da bir miktar yerimde doğrulmaya çalıştım.

__ Dur, ne yapıyorsun?

Kolumda ki acı yüzümü buruşturmama neden olmuştu.

__ Off... İlaç veriyorlar değil mi? Nefret ediyorum o ilaçtan...
__ Biraz daha dayan, dedi Kemal başımı tekrar yastığa bırakmama yardımcı olurken.

Yarım saat daha buradayız.

Elini çekmemişti saçlarımdan, o saçlarımı sevedursun benim aklımdan tonlarca soru geçiyordu. Acaba doktorlar ona ne söylemişti? O kadar utanç verici bir durumdu ki!

__ Doktorla konuştun mu?
Sesim kısık çıkmıştı, cevabından korkar gibi... Ama olan olmuştu ve bunu bilmek benim için çok önemliydi.

__ Konuştum... Bir tür atak geçirdiğini söylediler ancak tam olarak neden olduğunu bulamadılar. Bunun için biraz geniş çaplı bir araştırma yapmaya ihtiyaçları varmış.

İçime dolan rahatlamayla derin bir nefes alırken Kemal'in parmakları yüzüme inmişti. Onu hala tam olarak göremesem de gözlerinde ki şefkati, kıyamazlığı algılayabiliyordum. Bu krizi onun yanında yaşamam çok kötü olmuştu! Emindim, biraz daha kendimi topladığımda bana sorular sormaya başlayacaktı. Ne diyecektim ona? Asla... Asla bilmemesi gerekiyordu ve bilmeyecekti!

__ Babama haber verdin mi?

__ Kahretsin... O kadar sana odaklıydım ki...

Elini yüzümden çekerek telaşlı bir tavırla elini cebine attı fakat ben onun aksine bu duruma memnun olmuştum. Aklımdan planlar yaparken hemen elimi bacağına bıraktım.

Asla "Asla" deme...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin