Bölüm 14 - Asla Pes Etme

45 7 17
                                    

Kesinlikle medyadaki müzikle dinleyin.Müziği benim dediğim yerde açarsanız daha harika olacak,inanın bana.

  ♋  

 ''Evet bak,tam olarak burada tanışmıştık.Yani tanışmamıştık.Burada boya yapmıştık ve...''

''Burada öpüşmüştük.İlk kez.''

''Damien gerçekten inanması çok zor.''

''İnanması zor değil Arian.Biz...biz birbirimizi seviyoruz.''

''Cidden mi?''

''Evet seviyorum.''

 George.Ah Tanrım.Sanırım ona bir teşekkür borçluyum.Benim aslında bir pislik olmadığımı gösterdiği için. (Burada müziği açın gençler.)

 Evet.Arian'ı seviyorum.Nasıl desem? Anlatması zor ama bir kaç cümle ile özetleyebilirim sanırım.Duygularını birine anlatmanın pek güvenli olduğunu bilmesem bile dostum,sen yabancı değilsin.

 Arian nasıl biliyor musun? Annem gibi.Bana o şefkati gösterebilir,beni annem kadar sevebilir.Bana aşık olduğum tek kadının annem olmadığını hatırlatabilir.

 O güçlü biri.Onu seviyorum.Kırılgan olmasını bile seviyorum.Canının acımasını bile seviyorum.Kalbime dokunduğunda yeniden hayata dönüyorum.Onun için canımı bile verebilirim.

 Sinirlendiğimde beni sakinleştirebilecek tek kişi o.Tek bir sözüyle beni yatıştırabiliyor.Aynı bardaktan bir şey içtiğimizde,nasıl desem,tadı beni sakinleştiriyor.Uykum olduğunda uyumam için beni öpmesi yetiyor.

 Uçurumun aşağısından el sallıyorum ona.Ama o aramızda ne kadar mesafe olursa olsun elimi tutmaya çalışıyor.Tutamadığın da ise ayaklarını uçurumdan aşağı sarkıtıyor ve küçük bir kız gibi ağlıyor.Gözyaşları üzerime yağıyor.

 Ben böyle ayakta durabiliyorum.Arian'ın üzüntüsüyle,sevinciyle ayakta durabiliyorum.Başkalarının yıktığı bu dünyamı sadece onunla iyileştirebiliyorum.

 Şimdi sen düşün dostum.

 Evet,evet.Sevdiğini düşün. - Arkadaşlar cidden düşünmenizi istiyor Damien.-

 Onu gördüğünde hissettiklerin tarif edilemez değil mi? Sabahları yataktan üzgün ya da mutlu kalkmanı sağlayan,hayatını etkileyen o değil mi? Onun olmadığı bir zaman dilimi ayarla kendine ve o zamana git.Ne kadar dayanabilirsin? Ne kadar onsuz kalabilirsin? Bir parçan olmadan yaşayabilir misin? 

 Ah,peki dostum.Bu kadar derin düşüncelere dalma.Beni de ağlatacaksın ya.Neyse

  ''Arian?''

''Efendim Damien.'' Nasıl da o koca gözleriyle beni izliyordu.Sanki ona kötü bir şey diyecekmişim gibi bir ifade vardı yüzünde.Kötü bir şey demeyeceğim.Gerçekten.

 ''Buradan gitmek istiyorum.''

 '' Tamam,gidelim.Yarın yine buluşuruz.''

''Hayır,temelli.''

 O korkunç ifadeli bakış bir kere daha geldi.

''Ne? Nasıl? O ne demek Damien?''

''Bu eyaletten gitmek istiyorum.Ama sen olmadan gidemem.''

''Ailemiz var Damien.Annem var.Annen,baban var.Hem hepsini hiçe saysak bile,George var Damien.''

''George büyüdü Arian.''

''Hayır büyümedi.O daha 13 yaşında.''

''13 yaşında deyip geçme.13 yaşında bir çocuğun neler yapabileceğini bilmiyorsun.''

''Ah bebeğim,gene şu 'vampir avcısı masalı' mı?''

''Evet.O masal Arian.George'u iyi tanıdığını düşünmüyorum.''

''Pekala.'' Ukala bakışlarından nefret ediyorum.

''Pekala ne?''

''Kapayalım bu konuyu.Seninle tartışmak istemiyorum.Tam birbirimizi bulmuşken kalp kırmamalıyız.''

''Bence de.Ama bu konuyu düşün.Senle bambaşka bir hayat istiyorum.''

''Uzun süre bu konuya kafa yoracağım.Ama olumlu bir şey düşünme derim.''

''Sadece düşün.

 Arianların evine kadar ikimizde tek kelime etmeden yürüdük.Ona attığım kaçamak bakışları seziyor olmalıydı ki,gülümsemeleriyle dudaklarının ardındaki harika bir dizilişe sahip olan dişlerini görmeme izin veriyordu.Muazzamdı.

 Kapının önüne geldiğimizde sadece elini sallayarak içeri girmek üzereydi.

 ''Ne yani? Bu kadar mı Arian? Cidden mi? ''

 Bana döndü.Hafif bir tebessüm ettikten sonra koşarak bana sarıldı.Kulağıma bir şeyler fısıldadı.

''George iyi ki var,''dedi ve gitti.

 Evet.George iyi ki var değil mi?

 O olmasa işlerimi halledemem.İyi kalpli,temiz yürekli George.

Ama biri aramıza girecek ve bizi ayıracak gibi hissediyorum ya.Neyse.

 Hala merak ediyorsun değil mi?

 'Zırvalamayı kes de anlat.Ailene ne oldu ukala?' dediğini duyar gibiyim.

 Ama George'a söz verdim.Hiç bir şey söylememi istedi.Eğer söylersem bütün hayatı yerle bir olurmuş.

'Salak mısın Damien? Ne hayatından bahsediyorsun?' deniliyor,değil mi?

 Öyle küçük bir mesele.Bunlara kafanı takma.Sen diyorsun ki; Annene,babana ne oldu? 

 Babamı sonra anlatacağım ama anneme ne olduğunu zaten anlattım.

 Yani tabii ki de sana 'Anneme ....... oldu' demedim.Ama önce ki anlattıklarımdan ipuçlarını çözmüşsündür diye düşündüm.

 Bulamadın mı?

 Sonra söylerim o zaman.Sen bunları düşünme.George'la  konuşacağım.

'Meraklı bir dostum olanları merak ediyor.Sence Yaşanmışlıklar Dosyasını onun önüne sermeli miyim? ' diyeceğim.

 Hadi ama dostum.Şimdi de 'Yaşanmışlıklar Dosyasını' mı merak ediyorsun?

 Öyle bir şey somut olarak var.Cidden var.

 George'la yaşadığımız önemli olayları yazdığımız bir dosya.

Ve bir kasada.

Çelik kasada.

Kasa kilitli.

Anahtarı nerede mi?

Belki bir başka zaman.


DRUG // DÜZENLENİYORWhere stories live. Discover now