Nos Es Panton - I

2.1K 62 12
                                    

Boşa gitmiş, ziyan olmuş, geri alınamayacak derecede harcanmış, vastabuntur.

Zaten çoktan bitirilmişim. Şu halime bak Selah, sana bunları yazarken ne derece bir kayıp olduğumu görüyor ve şaşırıyorum. Bu şaşkınlıktan ibret almanı isterim. İnsan aynaya kendisinin ne olduğunu göremeyecek kadar çok bakıyor. Ellerine bir bak, şu anda ben bakıyorum ve sanki onları hiç tanımamışım gibi geliyor. Anlattıklarım beni bozguna uğratıyor Selah. Utancımdan tüm zerrelerime kadar yok olmak istiyorum.

Öyle de olacak. Ben gideceğim ve sen geleceksin.

********

İkinci hedefim Cortie yönetim kurulunun en eğitimsiz ve hovarda genci Kutlu Mahber'di. Tahmin edebileceğin gibi spor araba koleksiyonu vardı, eğlence anlayışı çok barizdi.

Babası Kutlu'nun Cortie'deki %22'lik hissesi ile oldukça önemli bir pozisyonda olmasını beklerken o Kemal Günaydın'ın cenazesinde bile etrafındaki alımlı kadınları süzecek kadar toydu. Ancak babasını gururlandırmak istiyordu, bu yüzden aslında öğrenmeye açıktı, küstah değildi.

Ona yaklaşmak için kılık değiştirmeliydim.

"Dissimulo" denir.

Kutlu iş konuşmak için çok hevesliydi ama yönetim kurulunda kendisini ciddiye alacak kimse yoktu. Kemal Günaydın'ın ölümü onu çok etkilememişti çünkü avukat bey ile aralarında her daim bir gerginlik olduğunu öğrendim. Bu tip bilgileri Günahkâr'ın dosyasından okuyordum. Kemal Günaydın Kutlu'nun yönetim kurulu toplantılarında itibarını düşürecek konuşmalar yapmış ve onun deneyimsizliğini yüzüne vurmuş. Hâlbuki Cortie zaten bu deneyimi edinmeleri için kurulmuştu.

İkinci hedefin Kutlu olmasının sebebinin cinayetin içeriden olmadığını göstermek olduğunu anladım. Günahkâr tüm planlarını yazmıyordu ancak bu kadarını anlayacak kadar şirket ilişkilerini biliyordum. Cortie'ye "sizi öldüren bir başkası ve bunun üzerine düşünme vaktiniz geldi" mesajını veriyordu.

Bir açıdan bunu ideolojik olarak haklı bulsam da işimi zorlaştırdığı için hoşuma gitmemişti. Kutlu Mahber öldüğü anda güvenlik önlemlerini son raddeye çekeceklerdi. Hastalığım yüzünden iki kat daha zorlanacaktım. Günahkâr'ın bunları hesaplamış olduğunu umuyordum. Bana söz verdi, başıma gelen ve gelecek şeylerle o ilgilenmeliydi.

Seneler önce operasyon kurmak ile ilgili eğitim almam teklif edildiğinde geri çevirmemeliydim. Yetenekli olanları tespit etmek için herkese bu teklifi götürüyorlardı, başarı gösterenler sahada bir daha bulunmamak üzere merkeze alınıyordu. Bu belki kulağa hoş geliyordur ancak pek öyle değil. Operasyonlardan sorumlu isen Hançerlerin başarısızlığı senin başarısızlığın oluyor ve bu başarısızlıkla damgalanıyorsun. "Aborior."

Sahaya yeniden dönmene izin verilmiyor ve Aborior Pugio yani "hatalı dövülmüş hançer" ünvanı alıyorsun. Sana sarı giysiler veriyorlar. Bir daha iş almıyorsun ve hayatının geri kalanını sefillik içinde yaşlanmış Hançerler ile geçiriyorsun.

Başarılı bir operasyon beynin varsa bu sefer Pugio Inficio yani Zehirleyen Hançer ünvanı geliyor. Sana gök rengi giysiler veriyorlar ve sahaya dönme yetkisi kazanıyorsun. Bu ünvanı almanın tek yolu operasyon başarısı değil, sahadaki başarılar ile Inficio olan çok daha fazla Hançer duydum.

Başarısız olmaktan korktuğum için, beynimden şüphelendiğim ve kendime inanmadığım için operasyon kurma eğitimini reddettim.

Korku.

Her Şey Ölmesi Gerektiği GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin