MORG

10.3K 491 181
                                    


ALEVİN AĞZINDAN

Öldü. Canım arkadaşım öldü. Yok artık. Onsuz nasıl yaşıyacağız bilmiyorum. Onsuz ne yapacağım.
Hepsi benim yüzümden. Hastalığını daha erken fark edebilseydim böyle olmazdı. Tedavi olabilirdi.
Şuanda hala okuldayız. Az önce ambulans onu hastaneye götürdü. Biz ise çoğu kişi gibi ağlıyoruz.

Elimdeki Gecenin çantasını titreyerek tutuyorum. Daha 1 saat önce sapasağlam yanımızda çantayı o tutuyordu. Nerden bileydim onun bugün son günü olacağını.

Azrail ziyaret etti onu. Canını aldı ve gitti. Bize ise boş bedenini bıraktı. İlk Yağmur şimdi Gece. Sırada Nefes mi var.

Titreyen ellerimle Gecenin çantasından arabasının anahtarını çıkardım. Yavaş ve sarsak adımlarla arabasının yanına yürümeye başladım. Arkamdan Nefes konuştu.

- Nereye...dedi cılız ve titrek sesiyle

- Gecenin yanına. Cenaze işlemlerini halledicem..dedim

Oda arkamdan koşarak geldi.

- Bende gelicem..dedi

Gecenin arabasını açıp şoför koltuğuna oturdum. Bir tuhaf hissettim. Buraya hep Gece otururdu. Biz arabaya bindiğimizde okuldaki gözler bize dönmüştü. Herkes hüzünlü bakışlarla Gecenin arabasına bakıyordu.

Bazen düşünüyordumda aslında Gerçek Geceyi tanısalar ne yaparlardı. Hepsi arkasına bile bakmadan ayaklarını kıçlarına vura vura kaçıp onu tanıdığına lanet ederlerdi. Gecenin bu okula neden olmadığı biri gibi davranıp iyi davrandığını merak ediyordum. Meğer öleceği içinmiş.

Düşüncelerimden sıyrılıp arabayı Gecenin olduğu hastaneye sürmeye başladım. En başından beri o hastaneye gidiyorduk ve aynı doktora.

Hastaneye geldiğimde arabayı parkedip şişmiş gözlerle arabadan indik. Yavaş adımlarla danışmanın yanına gittik. Gecenin doktorunun yerini öğrenip oraya yürümeye başladık.

Kapının üzerinde Dr. Mustafa isminin olduğu yeri bulunca kapıyı çalıp içeri girdik.

Dr. Mustafa masasında oturuyordu. Bizde masanın önündeki koltuklara oturduk. Mustafa bey bize bakıyordu. Sanırım açıklama bekliyordu.

- Gece arkadaşımız öldü. Onu son defa görmek istiyoruz..dedim dolu gözlerle

Doktor kafasını salladı. Ve ayağa kalkıp yürümeye başladı. Bizde arkasından yürümeye başladık.
Kat kat aşağıya iniyorduk. Bodrum kata kadar indik. Sonra demir bir kapının olduğu yerde durduk.
Kapının üstünde kocaman harflerle MORG yazıyordu. İsmi bile ürkütücüydü. Doktor Mustafa Bey kapıyı bir anahtarla açtı ve geçmemiz için yol verdi.

İçeri girdiğimiz de bedenimden bir soğukluk geçmiş gibi hissettim. Burası soğuktu. Fazla soğuk. Aklıma gelen şeyle gözlerim doldu. Benim Gece'm üşür burada. O burada yapamaz.

Burada ayak uclarından başlarına kadar beyaz örtü ile örtülü bir sürü ölü var. Doktor bizi aralarından geçirmeye başladı. Elime soğuk bir şeyin değmesiyle irkilip geri çekildim. Birinin eli sedyeden yana düşmüş. Çok soğuktu.

Doktor bir yerde durdu. Önümüzde başka bir ölü var. Üstü tamamen beyaz örtü ile örtülüydü.

Doktor beyaz örtüyü yavaşça kaldırdı ve omuzlarına kadar açtı. Bu Geceydi. Onu böyle görünce gözlerimden bir damla yaş düştü.

Hiç kıpırdamadan yatıyordu. Tuhaf . Dudakları mosmor olmuş ve çatlamış. Dudakları bile tuhaftı. Gözlerinin altıda mordu . Geri kalan yerler soluk bir beyazdı. Vücudundan gelen soğukluğu buradan bile hissedebiliyorum.

Karanlık Kız 1 (İntikam Ateşi)Where stories live. Discover now