Loch Ness Gölü Canavarı

53 2 5
                                    

Multimedya : Aksel uyurken

Kitap önerisi ; KingMePink adlı kullacının Her Şey Yeni Başlıyor adlı kitabı...

& Şimdiki zaman &

" O sana yakışmaz. " dedi Aksel duvara yaslanırken. Ona dönüp en delici bakışlarımı yolladım ve umursamazca kafasını başka yere çevirdi. Lafa bak sen. O sono yokışmoz! Sen çok biliyorsun!

Elime aldığım gri elbiseyi yerine bıraktım. İnsanın hevesini de kaçırıyordu. Kırmızı bir elbise görmemle o reyona koşmam bir oldu. Askıyla birlikte olan elbiseyi ellerimin arasına alıp iyice incelerken arka dantel dekoltesi çok hoşuma gitmişti. " Fazla resmi. " dedi tanıdık ses. Sinir kat sayılarım artarken topuklarımın üstünde arkama döndüm. Beklediğimden fazla yakındı. Gözlerim dehşetle açılırken " N- ne yapıyor- " diye kekelerken kolunu uzattı ve arkamdan bir elbise çıkarttı. Elime tutuşturarak geri çekildi. " Bunu dene. " dedi ve arkasını dönüp oturma yerine gitti. Arkamı ona doğru döndüm ve kendi rezilliğimle bir an başbaşa kaldım. Ya niye salak gibi kekeledim?! Çocuk alt tarafı arkaya uzanıp elbiseyi verdi. Etkisi bu kadar büyük olmamalıydı. Ah salak kafam! Elimle kafama iki üç kez vurmaya devam edince, Aksel " Napıyorsun sen ? " diye bir soru yöneltti. Herkesin etrafımda olduğunu unutup bir an kendimi dövücektim galiba. Harika! Şimdide beni deli sanıcak. Oflayarak kabine doğru yürüdüm. Kabine girince elbiseyi astım ve elbiseyi süzdüm. Eflatun rengiydi ve dizime geliyordu, kloştu. Giydikten sonra üstüme baktım. Tamam fena değildi ama doğum günüm için uygun değildi. Ayrıca ben inatla kısa elbise seçerken o niye uzun seçiyordu? Gıcık hamburger kafa!

" Nasıl oldu? " dedi kabinin dışından. Ellerimle yüzümü kapatıp " Tam bir zaman kaybı. " diye seslendim. Derin bir nefes sesi duydum ve ardından Aksel'in sesini. " Dışarı çıkta buna ben karar veriyim. " dedi. Ne demek ben karar veriyim ya ? Sanki o giyicek. Kapının kilidini açtım ve önce kafamı çıkardım. Kabinin karşısındaki sandalyede oturuyordu. 'Hadi' dercesine sitemle bakıyordu. En sonunda homurdanarak kapıdan adımımı atıp çıktım. Ayaklarımdan başlayıp yukarıya doğru süzdü. Elini çenesine atıp düşünmeye başladı. Gözlerimi devirdim ve " Ben bunu değiştiriyorum. " dedim. Yerinden kalktı ve " Bende beğenmedim. Al bunu dene. " dedi ve elime pantolonlu bir tulum tutuşturdu. Bu da neyin nesiydi şimdi. Ah Didem alıcağınız olsun. Aksel'le beni yalnız bırakmak neymiş göstercem size. Hemde mağazada! Bide gelip Aksel'in zevki iyidir. Biz bir saate geliriz demişlerdi ama ortalıkta yoklardı. Zevki güzelmiş hıh! Hiçte bile. Sabahtan beri elime aldıklarıma laf ediyordu. Onunla hiç bir yere gidilmez.

Hoşlandığım çocuğun beni sinir etmesi beni içlendiriyordu. Bazen harika denecek kadar güzel gülümsemesini gösterip bilmeden gönlümü alıyordu. Bir mimiği bile beni kendimden alıyordu işte. Elime tutuşturduğu pantolonlu tulumu giydim. Üstüme tam olmuştu. Siyah kumaş bir tulumdu ve çok hoştu. İçine beyaz gömlek giymiştim. Çok tatlı olmuştum ve bir o kadarda kadınsı. Dışarı sevecenlikle çıkıp " Ta-daaa... Nasılım? " dedim etrafımda gülümseyerek dönerken. Bu dar tulum içime sinmişti. Harika hissettiriyordu. Hoşlandığım bey bu sefer iyi iş çıkartmıştı. " Git çıkar şunu. " dedi düz bir sesle. Dönmeyi bırakıp kaşlarımı çatarak ona baktım. Neyi vardı bunun? " Senin sorunun ne ? Harika oldu. " dedim sitem ederek. Gözlerini bana çevirdi ve " Başka bir şey dene. " dedi. Gözlerinde emir cümleleri dolaşıyordu. Güzellikle söylese bile bu tulumu çıkarmak istemiyordum. Ama o güzellik onda zor bulunur. Genelde sen ararsan bulabilirdin. " Bunu giymeni istemiyorum. Git değiştir. " dedi eliyle kabini göstererek. Kabine bakıp ona tekrar döndüm. Kaşlarımın çatılmasını önledim ve yanına kadar gidip ellerimi belime koydum. Gözlerini bana çevirdi. " Ne yazık ki senin istemenle bunu giymeyicek değilim. " dedim ellerimle saçlarımı savurarak. Kaşlarını çattı ve tam gidecekken kolumdan tutup kabine götürdü. " Ne oldu, şimdide kaba dayı mı olucaksın?! " dedim sinirle. Omuzlarımdan tutup duvara yasladı ve parmaklarını parmaklarıma geçirip bana iyice yaklaştı. Mavişlerim başımın dertte olduğunu söylerken kalbim pır pır olup uçmuştu. Hay yüz bin deve!

SEN VE BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin