❣ 11 ❣

6K 541 34
                                    


Göz yaşlarımın tam anlamıyla sel olduğu anlar da ne yapabileceğim hakkında tek bir fikrim bile yoktu. Kandırılmıymış mıydım? Hem de kendi kalbim tarafından.

İsterseniz zamanı bir kaç saat öncesine alalım.

Yu Jin bir kaç haftadır olduğu elinde tuttuğu cupcake'i ile banka doğru ilerliyordu.Bir yandan da matematik sınıfından biraz geç çıktığı için Jungkook'un ona kızmasından da endişeleniyordu. 

Bahçeye vardığında Jungkook'un orada olmadığını fark etti. Hafif bir endişeyle sabah görmesine rağmen öğlede bir şey olmuş olabileceğinden endişelenerek, Jungkook'un sınıfına doğru yöneldi. Demir kulpu tutarak yavaşça aşağı indirdiği kapı kendiliğinden aralandığında, elleri birden çığlık atmak üzere olan ağzının üzerine kapandı. 

Jungkook kendi sırasında Iseul'ü öpüyordu. 

Onu gerçekten öpüyordu. 

Elindeki turuncu cupcake yere düştü. Cupcake'in çıkardığı hafif bir ses ile beraber Jungkook karşısındaki kızın dudaklarından dudaklarını ayırarak, ellerini Iseul'un boynundan çekmeden gözlerini kapıdaki Yu Jin'e çevirdi. 

Gözleri büyüdü.

Bu şaşkınlık onun için bir kaç salise sürdü, kendini bozmayarak yüzündeki ifadeyi normalleştirdi. Iseul ise istemeden gelen zaferin büyüklüğü ile mutlu oluyordu. Yu Jin, Jungkook'un hiç böyle bir şey yaptığına şahit olmamıştı. 

Jungkook yapmazdı. 

O sevdiği kişiden başkasını öpmezdi. 

O zaman Jungkook, Iseul'u seviyor muydu? Turuncu paketli cupcake yerde öylece kalırken Yu Jin arkasını dönüp koşmaya başladı, nereye gideceğini ya da ne yapacağını da kestiremiyordu. Boğazın anlatamayacağı kadar büyük bir yük oturmuştu.

Yutkunamıyordu, nefes alamıyordu.

 Sanki vücudundaki her bir hücre ona acı çektirmek için hazır da bekliyormuş gibi kalbini sarıyordu. Kalbi hala atıyor muydu? Ondan bile emin değildi. 

Koştu, koştu ve koştu.

Taa ki bankın arkasındaki ağaca ulaşıncaya kadar...

Sırtını ağaca yaslayıp elleriyle kapattığı yüzünü açtı. Bunu beklermişcesine gözyaşları serbest kaldı. Sadece orada ağlamaya başladı, elinden gelecek başka bir şey yoktu çünkü. Gerçekler ilk defa bu kadar sert bir şekilde yüzüne çarpmıştı. 

Jungkook bir başkasını öpebilirdi, Jungkook bir başkasını sevebilirdi.

Neden hiç bir şeyi olmadığı bir çocuğun başkasını sevebilmesi onu bu denli ağlatıyordu? Onu bu çocuğa bu kadar sıkı bağlayan ve düğüm eden ne olabilirdi? O Jungkook'a düğüm olmuş zavallı bir ipti. Sonuç ise basitti. 

Kandırılmıştı. 

Hem de kendi kalbi tarafından.

cupcake? cupcake. 🧁 jeon jungkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin