7. Bölüm

2.3K 139 14
                                    

  Bazen ne yapacağımızı bilemeyiz. Böyle zamanlarda sinirimizi çıkarmak yerine sakin kalmaya çalışmak lazımdır. Her zaman, her yerde bizim dediğimiz mi olacak? Hayır. Olması gerekmez. Ama bizi hayata bağlayan etkenin bu olduğunu düşünürüz. Maalesef... Bizi hayata bağlayan sevdiğimizdir... Yanımızda olandır... Bize sımsıkı tutunmak isteyendir...

  Edward'ın bu yaptığı bana anlamsız gelmişti. Ne de olsa Kevin'ın da dediği gibi; biz sadece arkadaştık... Aramızda bir şey geçemezdi. Biz... Biz 'arkadaşlık' kelimesinden öteye geçemezdik... Bu olması gerekendi...

Bana bakmazdı... Bakamazdı... Etrafında bunca güzel kız varken, yapmazdı. Belki sarılabilirdik... Arkadaşça... Gülüp eğlenebilirdik... Fazlası olmazdı...

  Hem belki benim bunları düşünmem bile saçma. Belki o bu düşünceleri aklının ucundan bile geçirmiyor. Belki... Belki başkasını seviyor. Hayat geçer mi böyle? Belkilerle..?

  Edward'a arkasından bakakalmıştım. Gerçekten gitmişti ve arkasına bile bakmamıştı.
  Gözlerimi sildim ve bahçeye baktım. Kate görüş açımda değildi. Ve ben de gideceğimi ona söylemek zorunda değildim. Bu yüzden odama girip kapıyı birkaç defa kilitledim. Yatağıma rastgele oturdum. Bakışlarımı yere sabitlemiş anlamsızca bakıyordum.

"Katherina."
  Adımı duymamla irkildim. Bu ses aşağıdan geliyordu. Gür ve olgun bir erkek sesiydi. Kevin'dı. Bu, onun sesiydi.

"Katherina!" dedi daha yüksek çıkan sesiyle. Cevap verme isteğimi bastıramadığım için dudaklarımı araladım.

"Efendim?"

  Kahretsin! Buraya geliyordu. Merdivenleri üçerli çıkarak odamın kapısını açtı. Korkarak ona baktım. Bana neden kötü bir şey yapmışım gibi bakıyordu? Neden yumruklarını sıkmaktan elleri bembeyazdı?

"Ne var Kevin?"

"Bana bak Katherina, o sevgilin olacak geri kafalıya söyle; bir daha karşıma çıkmasın!"

"O benim sevgilim falan değil."

"O zaman neden seni koruyor?"

"Bilmiyorum."

"Aptalsın kızım sen!" deyip beni itti. Sinirime hakim olamazken toparlanıp ayağa kalktım.

  Neden bu söyledikleri zihnimde dönüp duruyordu? Bunların hepsini sinirimi bozmak için yapıyordu. Ama ben yılmayacaktım.
  Ağladığımı görmemesi için saçlarımla yüzümü kapatıp gözyaşlarımı sildim. Güçlü görünmeliydim.

"Bana 'aptal' diyene bak."

"Kapa çeneni! Sen daha önünde olanları görmezken... Yazık sana." deyip bana acıyan gözlerle baktı. Ne vardı şöyle bakacak? İğrenç göründüğünün farkında mıydı kendisi?

"Yeter Kevin. Çık odamdan."

"Hanımefendiye bak sen. Emir verir olmuş."

"Saçmalamayı kes ve odamdan çık!" diye bağırdım. Sesimden rahatsız olmuş olacak ki; yüzünü buruşturmuştu.

"Sabrımı sınıyorsun galiba." deyip üzerime yürüdü. Bense bu yakınlıktan rahatsız olduğum için onu omuzlarından ittim.

Küçük MelezWhere stories live. Discover now