7

817 51 47
                                    

Frisk'ten

Artık aşağıya inme vakti gelmişti. Kendimi ışınlamayı denedim tabi başaramadım. Dağ, sokağın diğer ucundaydı. Bu yüzden acele etmeliydim. Hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.

Bu sırada

Greg Frisk'ten şüphelenmişti. Onu gittiği yere kadar takip edecekti.

-Anne ben biraz dolaşacağım beni yemeğe beklemeyin.

-Tamam Greg. Annesinden izin almıştı. Kapşonlusunu giydi. Çünkü hava biraz serindi. Dışarı çıktı. Kapsonunun şapkasını kafasına taktı. Frisk'in onu fark etmemesi gerekiyordu. Frisk'in o efsanevi dağa gittiğini gördü. Bu işin peşini bırakmayacaktı Greg. Sevdiği kızın sevgilisini görene kadar pes etmeyecekti.

Sans' tan

Frisk sonunda gelebilmişti. Bize el salladı. Arkasında başka biri daha belirdi. Bize doğru geliyordu ikiside. Frisk koşup üzerime atladı.

-Frisk.

-Efendim?

-Arkandaki kim? Arkasını döndü. Bir çığlık attı.

-Greg senin burada ne işin var?

-Sevgilini görmek için geldim. Anlaşılan o ki bir ucubeye aşık olmuşsun. Hangisi senin sevgilin? Sinirlenmiştim.

-Benim.

-Hah. Bu ucubeyi bana mı tercih ettin?

-Sana ucubeyi gösteririm! Tek gözüm yine kararmıştı kesin. Frisk bana sakin ol işareti yaptı.

-Bak Greg senin burada olmaman lazım anladın mı? Buradaki herkes benim için değerlidir. Onlara laf ettirtmem. Beni ne zaman görmek istersen gelebilirsin. Sen benim hep en iyi arkadaşım olmuştun. Hala öylesin. Ama benim burada olduğumu kimseye söylemememlisin. Arkadaş mıyız?

-Ne arkadaşı? Sen benim kardeşimsin. Şey sana dediklerim için üzgünüm...

-Önemli değil. Ben Sans. İskelet Sans. Bu da Prens Asriel. Yeraltı krallığının prensi.

-Tanıştığıma sevindim.

-Bana yardım etmeyi düşünüyor musunuz acaba? Frisk komidini kaldırmaya çalışıyordu. Özelliğimi kullandım ve komidini havaya kaldırdım.

-Sans bunları neden teker teker taşıyoruz biz?

-A doğru ya! Herke elindekini yere biraksin ve yatağın üstüne otursun! Kestirmeyi kullanacağız. Frisk'in evinin içine ışınlandık. Bir duvarı koskocaman bir perde ile kapamışlardı. Eşyaları yatak odasına ışınladım. Sonra özelliğimi kullanarak eşyaları düzgünce yerleştirdim.

-Sans gel! İçeri odaya girdim. Herkes perdeye bakıyordu.

-Sürpriz için hazır mısın?

-Evet! Perdeyi açtı. Frisk ve benim bütün maceraları bu duvara çizlmişti. Harika olmuştu.

-Seninle yaşadığım bütün maceralar... Onları fotoğraflayamamıştık. Ama hepsi benim hafızamdaydı. Hepsini bu duvara yaptırdım. Sen benim birtanecik iskeletimsin. Ona sarıldım. Akşam olmuştu. Akşam yemeği zamanıydı. Greg'de bu akşam bizimle yemek yiyecekti. Herkes Greg ile tanışmıştı. Alphys ona bir telefon vermişti. Papyrus Pizza yapmıştı. Harika bir gündü...

Ne  Zaman  Büyüdün?Where stories live. Discover now