7. BÖLÜM- KAZA

16 0 0
                                    

KRYSTAL'IN AĞZINDAN

O günden yani Minho ve benim birbirimize aşkımızı itiraf ettiğimiz günden bu yana 1 hafta oldu. Her şey çok güzel gidiyordu. O gün birbirimize açıldığımız gün Sulli bizi görmüştü. Çok kızgın görünüyordu. Artık eskisi gibi bakmıyordu. Bakışlarla bir insan öldürülseydi şuan ben yaşamıyordum. Bizi öyle görünce hızlıca içeri girdi ve odasına doğru gitti. Bende peşinden gittim.

Odasına girdim eşyalarını toparlıyordu.

" Üzgünüm Sulli. Yapacak bir şey yok ikimizde birbirimizi seviyoruz. "

Bana öyle bir baktı ki korkmadım desem yalan olur. Sonra kalan eşyalarını da bavula sıkıştırıp bavulun ağzını kapattı. Ben kapının önünde duruyordum. Yanımdan geçerken kulağıma eğildi ve

" Bundan sonra yapacaklarımdan kork Krystal. " dedi ve omuz atarak yanımdan geçip gitti. Cidden bu kız kafayı yemiş olmalı. Aşağı Minho'nun yanına gittim. Piknik masasında oturuyordu. Yanına oturdum.

" Sulli ile ne konuştunuz? " dedi.

" Hiç bir şey çok kızgındı. Sadece giderken ** Bundan sonra yapacaklarımdan kork ** dedi. "

" Ne yapabilir? " diye bir soru yöneltti. Bilmiyorum... Bir şey yapar mı acaba? Yok canım yapmaz. Kaç yıllık arkadaşız sonuçta. Ama Sulli bu dediği şeyi yapar. Yok... Yok canım yapmaz ya...

" Yok canım bir şey yapacağını zannetmiyorum. O anki kızgınlıkla söylemiştir. "

dedim ve dediğime kendimde inanmak istedim.

Beraber yürüyüşe çıktık.

" Yarın gidiyoruz buradan. "dedim konuşmayı başlatmak için.

" Maalesef. Bir daha ki yaz yine geliriz. " dedi

Yürümeye devam ediyorduk ki ayağımın altından bir şey geçtiğini fark ettim. O anki korkuyla bir anda Minho'nun kucağına atladım çığlık atarak. Çok yüksek ve tiz bağırmış olacağım ki herhalde

" O ses senden mi çıktı?" dedi kulağını tutarak. Gülmeden edemedim.

" Özür dilerim. Ayağımın altından bir şey geçince korktum bir an. "

" Önemli değil. " dedi ve gülümsedi. O öyle gülümsediği anlarda benim kalbim depar atıyordu.

" Artık geri dönelim mi? Eşyalarımı toparlamam gerekiyor. "

O da onayladıktan sonra eve doğru yola çıktık. O önden gidiyordu. Bende arkasından koşarak sırtına atladım. Eve kadar sırtında geldim. Evin önüne gelince sırtından indim. Yüzünü buruşturarak bana baktı ve

" Biraz kilo vermelisin. " dedi. Ben ağır değilim ki. Koşar adımlarla yanımdan uzaklaştı. Bende arkasından

" Gıcııık! " diye bağırmakla yetinebildim. Eve girdim ve eşyalarım topladım. Sonra kendimi banyoya attı. Güzel bir duş aldım. Çıkınca Acıktığımı hissettim. Dolapta ne bulduysam ekmeğin arasına koydum ve yanına da kola alıp televizyon izledim.

Uykum gelmişti. Ama odaya çıkmaya üşendiğim için koltukta uyudum. Kalktığımda kendime inanamadım. Saat öğlen 1. Bir insan bu kadar nasıl uyur. Hemen kaktım ve hazırlandım çünkü yola çıkmam gerekiyordu. Hazırlandıktan sonra eşyaları kapının önüne koydum. Bizimkiler olmadığı için beni Minho bırakacaktı. Onun da ailesi dün gece yola çıkmışlar. Minho yanıma geldi ve beraber eşyaları arabaya yerleştirdik ve işte yoldayız.

Beni araba tuttuğu için genellikle uyurum ama hiç uykum yok. Normal olarak yani öğlene kadar hayvan gibi uyumuşum.

" Müzik açalım mı? "

Evet müzik iyi bir fikir. Kafamla onayladım. Radyoyu açtığımızda Exo nun yeni şarkısı Monster çalıyordu. Müzik dinleyerek sohbet ederek yolumuzu gittik. Tabi artık midem bulanmaya başlayınca zorla da olsa uyumaya karar verdim.

MİNHO'NUN AĞZINDAN

Krystal uyumuştu. Uyurken çok tatlı görünüyordu. Ondan ayrılmayı hiç istemiyorum. Ama ondan daha ne kadar daha saklayabileceğimi bilmiyorum. Bu masumluğu yok etmek istemiyorum. Ona daldığım için ters şerite geçtiğimi fark etmemişim. Arabaya çarpmamak için direksiyonu kırdım. Ama bu seferde yoldaki trafik levhalarından birine çarptım.

KRYSTAL'IN AĞZINDAN

Ani bir sarsılmayla uyandım. Kaza yapmıştık. Bende bir şey yoktu ama Minho yaralanmıştı sanırım. Kafasını direksiyondan kaldırdım. Bayılmıştı ve başı kanıyordu. Hemen çantamdan telefonu çıkarıp ambulans aradım.

YARIM SAAT SONRA

Ambulans gelmişti ve Minhoyu ambulansın içine almış tedavisini yapıyorlardı. Ambulansla beraber poliste gelmişti. Polislerden biri yanıma gelip

" Kaza nasıl oldu hanımefendi? "

" Ben emin değilim. Uyuyordum ve sarsıntıyla uyandım. Trafik levhalarından birine çarpmışız. Sonra arkadaşımın yaralı olduğunu görünce hemen ambulansı aradım. "

" Anlıyorum. Geçmiş olsun. " dedi ve yanımdan uzaklaştı. Bende ambulansın oraya gittim. İçine girdim. Minho uyanmıştı.

" İyi misin? "

" Ben iyiyim beni merak etme. Sen iyi misin? "

" Ben iyiyim. " dedim ve kazanın nasıl olduğunu soracaktım ama araya doktor girdi.

" Hastamızın bir şeyi yok ama hastaneye gitmemiz gerekecek. " dedi.

" Bende geliyorum. " dedikten sonra ambulansın kapılarını kapatıp yola koyulduk.

Hastaneye geldiğimizde Minhoyu odaya aldılar. Serum bağladılar. Doktor

" Bu gece seni burada misafir edeceğiz. Her şeyden emin olunca seni gönderebiliriz. " dedi.

Doktor çıkınca boş koltuğa oturdum. Bir süre sessiz durduk.

" İçecek bir şeyler ister misin?
" Su getirebilir misin? " dedi. Bende oturduğum yerden kalktım ve kantine doğru gittim. Kantinden kendime bir kahve Minho için de bir su aldım. Odaya doğru dönerken bizimkileri ve Minho'nun ailesini gördüm. Hemen yanlarına gittim. Annem beni görür görmez bana sarıldı ve
" Bir şeyin yok demi annecim? " diye sordu endişeli bir şekilde.
" Merak etmeyin ben iyiyim. Bana bir şey olmadı. " dedim bizimkileri rahatlatmak için. Minho'nun ailesi gözümün içine bakıyordu. Yanlarına yaklaşıp gülümseyip
" Sizde merak etmeyin. Minho'nun da önemli bir şeyi yok sadece kafasını direksiyona vurduğu için kafası kanadı onun dışında bir şeyi yok. Bir gece burada kalması gerekiyormuş gözlem altında. " dedim.
Annesinin gözüne bakınca biraz da olsa rahatladığını görebiliyordum.
" Ben sizi yanına götüreyim. " dedim ve odaya doğru ilerledik. Odaya gelince hep birlikte girdik. Minho bir şaşırmıştı. Bana ** Kim haber verdi? ** dercesine baktı. Bende omuz silktim.
"Ben artık gideyim. Sizde geldiğinize göre gönül rahatlığıyla gidebilirim. "
Aileside geldiğine göre bana pek gerek kalmadığı için gitmek istedim. Koltuktan çantamı aldım ve kapıya yöneldim. Arkamdan Minho'nun annesi

" Teşekkür ederiz kızım her şey için. "
" Ben bir şey yapmadım ki. " dedim ve gülümseyerek odadan çıktım. Bizimkilerle eve gelir gelmez hemen yattım. Yatakta **Allahım bir günümde aksiyon olmadan geçsin ya. Bu ne her gün ekşın her gün aksiyon. Bünye dayanmıyor. Bir yerden arıza vermezsem iyi. ** diye düşündükten sonra uykuya teslim ettim kendimi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 16, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YAZ AŞKIWhere stories live. Discover now