Yalanlar

25.5K 985 68
                                    

Eşyalarımı yurda bıraktım ve hazırlanıp yanına döndüm.

Çalıştığım kafenin yanındaki şık bir yere gittik.Hala onun burada,yanımda olduğuna inanamıyordum.Gözlerimi ondan alamıyordum.

-Eee okul nasıl gidiyor,kurabiyem?

-İyi..Sen neden buradasın,Rüzgar?

-Geldiğime sevinmedin mi yani?

-Deli misin?! Elbette sevindim.Sadece nedenini merak ediyorum.Bir anda böyle habersizce geldin.

-Seni özledim.

Yeşil gözlerinden anlamlandıramadığım bir duygu geçti.Ve aklıma benim onu sevdiğimi bildiği geldi.Elimde olmadan bakışlarımı kaçırdım.Kızardığıma emindim.

-İyi misin?

-Evet.Ne kadar kalacaksın ve nerede?

-Bir otele yerleştim bu sabah.Aslında bir hafta kalmayı planlıyorum.

-Okul?

-Okulun sensiz hiç tadı yok ki.

Yine yapıyordu.Her zamanki gibi bana kendimi değerli hissettiriyordu ama buna rağmen benimle o manada ilgilenmiyordu.Ve ben yine kendi kendimi yemeye başlamıştım bile.

-Yurdu Yaprak'tan mı öğrendin?

-Evet.

-Doğru söyle Rüzgar,buraya gelmeni o mu söyledi?

-Hayır.Yani evet o defalarca söyledi ama ben buraya gerçekten seni görmek için geldim,kimse beni zorlamadı.

-Anlıyorum.

Meyve suyundan bir yudum aldım.

-Aslında sana vermek istediğim bir şey vardı.

Şaşırdım.

-Taşındığınız günü hatırlıyorsun?

-Evet.

-Aslında bunu sana o gün verecektim ama daha sonra seninle karşılaşacağım ihtimali olsun diye bunu yapamadım.

Boş boş yüzüne baktım.

-Sanırım saçmaladım.Neyse al,kendin bak.

Uzattığı siyah kutuyu aldım.Açtığımda gümüş renkli,şu içine resim yerleştirebileceğiniz tarzda bir kolye çıktı.

-Bu benim mi?

-Evet.

İçini açtığımda bir tarafta benim;diğer tarafta onun resmini gördüm.Bu çok... tuhaftı.

-Tuhaf geldiğini biliyorum ama...

-Anlayamadım?

-Demek istediğim...Aslında ben...

-Ne zaman gelmeyi düşünüyorsun?

Masamıza hızla yaklaşıp bunu söylemişti,Arslan.Şaşkınla baktım.

-Kafeye diyorum ne zaman geleceksin?Bugün gördüğün gibi bir kutlama var.Yardımına ihtiyaç var.

-Ama başlamama bir saat var?

-Patron tüm elemanları istiyor.Dediğim gibi bugün kafe yoğun.

-Tamam.Yarım saate oradayım.

-On beş dakika!

-Ne?!

-On beş dakika sonra görüşürüz.

Konuşma boyunca Rüzgar'ın yüzüne dahi bakmadı.Kaşlarını çatarak konuştu benimle de.Bu çocuğun derdi ne idi,böyle? Bu soru sonrasında aklıma bizi gördüğü geldi.Siyah gül...Ne yani o gülü Sarmaşık'a vermemiş miydi?Yoksa başka bir gülmüydü? Düşündüğün şeylere bak deniz!Yok o muydu değil miydi? Sağı solu belli olmayan bir adamdı bu!Her an herşeyi yapabilirdi,bunlara takılmamak lazımdı.
Hızla dönüp gitti.

Psikopat SevgilimWhere stories live. Discover now