30. Bölüm(Umut)

54 1 0
                                    

İrem üzerini değiştirmek için odaya çıktı. Masanın üzerine bıraktığı telefon gözüme ilişmişti. İç güdülerim sürekli kurcalamamı istiyordu. Hayatımdaki herkes ama herkes bir şeyler gizliyordu. Bunu yapmak zorunda bırakıldığıma karar verip telefonu elime aldım. Rehbere girdiğimde Hakan beyin ismi yoktu. Hemen kendi telefonumu çıkarıp ekrana numarasını yazmaya başladım ve arama tuşuna dokundum. Ekrandaki Aşkım yazısını görmemle taşlar yerine oturmuştu. İrem'le Hakan bey sevgililerdi. Peki İrem bu hikayede neydi? Kimdi? Hakan bey onu kullanıyor olabilir miydi ? Yoksa bu masum bir sevgi mıydı? Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle elimdeki telefonu yine masaya bıraktım. İrem'i daha önce hiç bu kadar süslü görmemiştim. Yüzünde farklı bir gülümseme vardı. Yaşadığı şey her neyse onu çok mutlu etmişti.

"Hadi gidelim ablacım " deyip koluma girdi. Sessizce koluna girdim ve onun mutluluğunu izledim. İrem bu hikayenin en masum kişisiydi. Yol boyu mesajlaşması hiç bitmedi. Bir kaç dakika sonra hastaneye varmıştık. Ben odaya tek gireceğimi beklerken İrem'de peşimden girmişti. Hakan beyin yüzünde tedirginlik vardı. Bu tedirginliğin altında neler yatıyordu? Onu tedirgin eden neydi? O gece konuştuğu kişi İrem'i biliyor muydu? Yada bu konuştuğu kişinin oyunumuydu? Yine binlerce soru beynimi kemirmeye başlamıştı. Düşünmek sorgulamak beni herşeyden çok yoruyordu. Ne zaman kendime sormayacağım sorgulamayacağım diye söz versem yeni bir olayla karşılaşıp kendimi sorgularken buluyordum. Eskiden yani her şeyi hatırlarkende böyle miydim ben? Yoksa hafızamı kaybettim diye mi böyleyim? Allah'ım yine bir soru ve ben yine sorguluyorum. İç sesim yeter diye bağırıyordu. Ama bütün bu soruları bitiren Hakan bey oldu

-"Hoş geldiniz Sevda hanım' dedi. Selamlaşırken bile gözlerini İrem'den zar zor alabilmişti.

-"Hoş bulduk " dedim kısaca.

-"Buyrun uzanın şöyle bebeğimizi bir kontrol edelim"dedi. Aklımda bebeğimin kontrolü yoktu bile. Kendimi İrem'le olan ilişkilerine odaklamıştım. Tabi bunu Hakan beye çaktırmamam lazımdı. Hemen sedyeye uzandım. Tişörtümü yukarı doğru topladım. Hakan bey şişen göbeğime jeli sürdü. Ekranda bebeğimi görmemle kalbim daha hızlı atmaya başladı.

-"Bakalım cinsiyetini öğrenebilecek miyiz?" Dedi Hakan bey. O an kalbimin duracağını hissettim. Şimdi yanımda olman gerekmez miydi Ömer? Bi an iç sesimi tekrar dinledim. Şimdi yanımda olman gerekmez miydi Ömer? Artık Murat'ı daha az anar olmuştum. Onu daha az arar olmuştum. Ömer sadece bir boşluğu dolmuyordu. O boşluğu tamamen ortadan kaldırıyordu. Hiç olmamış gibi... sadece zorda kaldıkça Murat'a kaçmaya başlamıştım. Belkide kaçmak değildi bu. Evet kaçmak değildi bu. Hakimin karşısına çıkarılmış bi suçlu gibiydi. Sürekli onu karşıma alıp sorularıma yanıt vermesini bekledim. Ne benim sorularım tükendi nede o cevap verebildi. O artık geçmişti. Bir geçmiş, hayatınızdaki bir gölge; heleki ölmüş bir gölge hangi sorunun cevabını verebilir ki? Murat'ta veremedi. Sormak sorgulamak beni bu eski limana dahada düğümledi. Bir ayağım hep geçmişte kaldı.

-"Evet cinsiyet belli oldu" gözlerimi boş tavandan alıp bu sözlerin sahibi olan Hakan beye çevirdim. Kalbim midemde atıyordu. Işıldayan gözlerle Hakan bey bana dönüp

-"Kızımıza merhaba demeye ne dersin Sevda"dedi. Elimi ağzıma götürüp kapadım çünkü artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

-"Kızım" diyebildim fısıldar gibi çıkan sesimle. İrem'inden gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı.

-"Kız teyzesi oluyorum ben. Kızımız oluyor abla" dedi. Onu istemediğim an geldi aklıma kendimden ve zihnimden geçen tüm düşüncelerden nefret ettim. O benim tutunacak dalımdı, o benim umudumdu. Bir anda tüm düşünceler silindi zihnimden. Bir tek noktada kaldı zihnim. Nefes almayı unutmuştum sanki. Kalbimin hızla atışlarını bile duymuyordum. Gözlerim ekrandaki minik kızımdaydı. Bir damla yaş yanağımdan hafifçe süzüldü.

-"Umut " dedim farkında olmadan. İrem eminim tersiyle gözlerindeki yaşı silerken

-"Anlamadım ne dedin abla?" dedi İrem. İçinde bitmeyen bir huzur vardı. İlk defa bu kadar kararlıydım. Ben değildim sanki söyleyen. İçim haykırıyordu.

-"Onun adı Umut olacak" dedim. "Kızımın adı Umut olacak. O benim tek Umudum..."

TUTUN BANA #WATTYS2017Where stories live. Discover now