17.Bölüm

87 6 4
                                    

Uzaktan gelen sesler duyuyordum. Gözümü hafifçe araladım. Tavanda martı resimleri vardı. Yüzümde ufak bir gülümseme oldu.

-"Onun burada kalması gerek" açık kalan kapıdan duyduğum sesle yattığım yerden doğruldum. Kapıyı açıp merdivenlerden bir kaç basamak aşağıya indim. Konuşmaları artık daha rahat duyuyordum. Basamağa oturup dinlemeye başladım

-"Onun bana değil size ihtiyacı var. Ailesine ihtiyacı var" Ömer'in sesi oldukça yorgun çıkıyordu. Bu konuşmayı yapmak istemediği belliydi

-"Bana yaptıklarını unutmadım. O bizi terketti gitti o adamla evlendi" babamın sesiyse oldukça otoriterdi.

-"Sevda bazı şeyleri unutmuş olabilir ama ben biliyorum. Sizde sevdiğiniz icin ailenizi karşınıza almadınız mı? Sevda sizin gibi gözü kara diye yapıyorsnuz bunu. Anlamıyorsun onu kızınızı öldürmek istiyenler var"

-"Ne öldürmesi? Benim kızıma bunu kim neden yaparki?" Kızım mı dedi o? Bana kızım mı dedi? Ne olurdu ki bana sarılsa yanındayım dese? Belki o zaman korkmazdım.

-"Sevda ne yapıyorsun orda gelsene" Ömer beni görmüştü. Tüm bakışlar üzerimdeydi. Yerimden kalkıp onların yanına gittim. Kardeşim beni görür görmez boynuma sarıldı.

-"Seni çok özledim abla" boş boş yüzüne baktım. İrem aglıyordu

-"Korkma ben yanındayım. " Babama dönüp

-"Artık burada kalıyorsun" dedi. Bu babama bi baş kaldırıştı.

-"Gözüme gözükmeyinde ne yapıyorsanız yapın" deyip odayı terketti. Düştüğüm durumdan nefret ettim. Ama kalmak zorundaydım. Ömer yanıma gelip

-"Seni burdan gelip alıcam sadece bana bir iki hafta ver. En azından şu belayı atlatalım. " Artık avunduran geçiştiren kelimeler duymak istemiyordum. Başımı salladım.

-"Eğerki seni rahatsız eden bir şey olursa beni ara gelip alırım seni"

-"Tamam" dedim. Yüzümü ezberlercesine baktı Ömer. Sonra sıkıca sarıldı. Hiç beklemediğim anda yapmıştı bunu. Elleriye yüzümü avucunu içine aldı.

-"Her şey çok güzel olacak" kalbimde kocaman bir inanç oldu. Yüreğimdeki o kasvetli hava kalmıştı. Gülümseyip

-"Her şey çok güzel olacak" dedim. Ömer istediği kelimeyi duymuştu. Gözlerindeki o kara bulutlar dağıldı.

-"Artık gitmem gerek Yasemin yaninda kalacak. " Yasemin'e dönüp "Bir şey olursa mutlaka ara" dedi.

-"Merak etme ararım Ömer abi" Kapıya kadar beraber gittik. Neden bilmiyorum ama içim sıkılmıştı. Ömer'e çok alışmıştım. Şimdi ondan ayrılmak canımı yakıyordu. Ömer ardına baka baka arabasına bindi. Aklı kalbi burada kalıyordu. Kardeşim kolum girip

-"Hadi içeri girelim. Sen bir duş al bende yiyecek bir şeyler hazırlatayım" dedi. İtiraz etmeden banyoya yöneldim Yasemin temiz kıyafet getirince banyodan çıktım. Sofraya oturduk yemek boyunca herkes sessizdi. Gözlerim sürekli babamı arıyordu. Kardeşim bunu anlamış olacak ki

-"Babam gitti işleri var galiba. Akşam geç saatte gelir"

-"Çok mu kızmıştı bana" İrem'in yüzü düştü.

-"Aslında o en çok kendine kızgındı. Annem öldükten sonra bize sevgi veremediğinden olduğunu biliyordu. Senin gerçekleri görememene elbet kızgın ama en çok kendine kızgın"

-"Gerçekler derken?"

-"Yani Murat'ın düşmanımız olduğu gerceği"

-"Sende mi hata yaptıgımı düşünüyorsun?"

-"Bilmiyorum. Yani siz yaşadınız ne yaşadıysanız. Ben dışardan bir gözüm. Gördüğüm senin mutlu olduğundu."

-"Hatırlamıyorum ki hiç kimseyi hiç bir seyi hatırlamıyorum"

-"Dur bir dakika " diyip yerinden kalktı. Elinde bi albümle odaya girdi.

-"Bak her şey burada" Albümü elime aldığımda kalbim yerinden çıkacaktı. Kapagını açtım. Bir kadın fotografı vardı. Mavi gözleri simsiyah saçları gamzeli yüzüyle çok guzel bir kadın. İrem'e dönüp

-"Annem mi?" dedim. Evet anlamında başını salladı.

-"Sen anneme benziyorsun. Babam sana bu yüzden kıyamaz. Gittikten sonra ilk defa giriyorsun bu eve. Ona biraz zaman ver." dedi. Söylediklerine sadece gulümsedim. Sayfaları tek tek çevirdikçe gözümde anlar canlandı.

-"Aa gel bak Rüzgar'a götüreyim seni."

-"Rüzgar mı?" Elime yapısıp merdivenlerden çekiştirmeye başladı. Dısarı çikmıştık ki bir golden köpegin havlama sesi geldi. Hızla bana doğru koştu.

-"İşte rüzgar gel kızım" Beni tanımıştı ayaklarıma dolanmıştı. Bahçede köpekle oynamaya başladık. Herkesin yüzü gülüyordu ki bahçe kapısından içeri bir araba girdi. İrem bize donüp

-"Babam geldi" dedi. Herkes gerilmişti. Babam arabadan inip yüzümüze bile bakmadan eve girdi.

-"Beni affetmeyecek" dedim. İrem elimi tuttu

-"Merak etme zaman ver düzelicek her şey" dedi. Hava iyice serinledigi icin eve girdik. Babamla karşılaşmamak için direk odama girdim. Zaten kızlarda yorgun düşmüştü.

-"Sevda ben uyuyorum" dedi Yasemin.

-"Tamam bende birazdan uyurum zaten" dedim. Camdan gecenin karınlığını izlemeye başladım. Kaç gece bakmıştım bu camdan. Belkide Murat'ın hayalini kurmuştum. Şimdi her seyi hatırlamanın hayalini kuruyorum. Şimdi evladımı sağ sağlim dogurmanin hayalini kuruyorum. Murat'la bizim çocuğumuz...

Yasemin'in inleme sesi geliyordu.

-"Yasemin iyi misin?" yanına gittim elimi alnına koyduğumda alev alev yanıyordu.

-"Senin ateşin var" Yasemin beni duymuyordu. Hızla odadan çıktım. Merdivenlerden hızla inerken babamla karşılaştım.

-"Sana ortalıkta görünme demedim mi?"

-"Evinin senin meraklın değilim. Yasemin'in ateşi var. Kız hasta"

-"Neyi var?"

-"Ateşi var" Babam hızla merdivenleri çıktı. Yasemin'le kaldıgımız odaya girdi. Yaseminin alnına eline koyup

-"Neriman hanıma söyle sirkeli su yapsın " dedi. Hemen merdivenlerden inip hizmetlilerin kaldığı odaya onüne gidip Neriman hanımdan sirkeli su yapmasını istedim. Tekrar hızla odaya çıktım. Babam Yasemin'in uzerindeki battaniyeyi çekip kucakladıgı gibi elbiseleriyle banyoya soktu. Soguk suyu açıp Yasemin'e tuttu. Bana dönüp

-"Temiz çamasır çikar" dedi. Hemen valizden temiz kiyafet cıkardım. Babam banyodan çikınca Yasemin'in üzerini değistirdim. Babam tekrar bayoya girip Yasemini yatağa yatırdı. Neriman hanım sirkeli suyu getirince babam elinden alıp havluyu ıslatıp Yasemin'in başına koydu. Gün boyu asık suratlı sinirli olarak gördüğüm adam şimdi şevkatle Yasemin'e bakıyordu. Bütün hareketleri izledim. Yasemin'i o an kıskandım. Bana da böyle davranır mıydı acaba?

-"Sende böyle küçükken hastalanırdın"

-"Efendim?"

-"Sen diyorum sende hastalanırdın, sanada bakardım. "

-"Şimdi peki? Şuan şurada yatan ben olsam bakar mıydın yine?" Babam hafifçe gülümsedi

-"Hiç bir şey senin benim kızım olduğun gerçeğini değistirmez" Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

-"Sen benim kızımsın ne yaşamış olursak olalım. Evet sana kırgınım. Ama en çok kendime. Sana bir kez bile sarılmadım. Bir kez bile seviyorum demedim. En büyük hata benim. " yanima gelip elimi tuttu

-"Korktuğunu biliyorum. Korkma kızım ben senin yanındayım" Babam yüregini açmıştı. Sımsıkı sarildı.

-"Baba Özür dilerim"

-"Özür dilerim kızım"

TUTUN BANA #WATTYS2017Where stories live. Discover now