Bölüm 11 Düşmanın gerçek yüzü. -Devam ediyoruz.-

226 24 0
                                    

Karşımda bana bir adet öfkeyle bakan Stal görmeyi tabi ki beklemiyordum. Minho'ya bakıp alt dudağımı ısırarak gülümsedim. Ancak onunda yüz hatları gergindi. Bana dönüp "Kıyafetlerini seçmene yardım edeceğim" diyerek önden ilerlemeye başladı.Ne yani az önceki durumun tuhaflığında açıklama yapmam gerekmiyor muydu? Yani sonuç olarak o benim iş arkadaşımdı ve beni takip ederken yakalanmıştı. Bir kaç parça sanki yerine yapbozun eksik kısımlarıymış gibi otururken dişlerimi alt dudağıma geçirmiştim bile.

-Yazar Bakış Açısı. -

Stal öfkeyle odasına girmiş ve valizini tekmeliyordu. "O aptal kız!" Odaya giren Kai bir süre ona şaşkınlıkla baktı. "Hey sakin ol bakalım neler oluyor?" Stal iki yana bakındıktan sonra gözlerini ona çevirdi. "Ne oluyor biliyor musun? O aptal Jiyeon alt katta ki mağazada yakalamamız gereken adamın sözde oğluyla fingirdeşiyor!" Kai'nin kaşları çatılmıştı birkaç saniyeliğine ardından derin bir nefes alarak arkasındaki duvara yaslandı. "Bence yalnızca işini yapıyor Stal." Hala huzursuz görünse de Stal'de onu başıyla onaylamıştı.

Myungsoo Bakış Açısı.

Dünden beri Jiyeon'u doğru dürüst göremiyordum. Ve Stal sürekli söylenerek görevin mafolduğunu Tekrar ediyordu. Bu artık benimde sinirimi bozmaya başlamıştı. Saçımı kaşıyıp ayağa kalkarak banyoya ilerledim akşam olmak üzereydi ve her şeyi bitirmemiz gerekiyordu. Aldığımız smokini giyip odadan çıktığımda Stal'in çoktan hazırlandığını gördüm. Giydiği kırmızı uzun ve dizinin üzerinde yırtmacı olan elbiseyle oldukça güzel görünüyordu doğrusu. Derin bir nefes alarak ona kolumu uzatıp girmesini sağlayarak odadan çıkıp hemen yan odada olan Jiyeon'un nasıl göründüğünü düşünerek balo salonuna indim. Etrafta pek çok insan sağa sola giderken bense ortamı inceliyordum bu gece olacaktı ne olacaksa... Dikkatli bakışlarımı salona endişeyle giren Kai çekmişti. Hemen yerimde doğrulup şuan yanında olması gereken kızı aradım gözlerimle. Yanıma geldiğinde nefes nefese konuştu. "Jiyeon! Yok odaya hiç gelmedi sadece yarım bir mesaj atmış... Stale asla..." Kaşlarım anlamsızca havalanırken bakışlarımı yanıma çevirdim. Birkaç dakika önce yanımda olan kadın şimdi yoktu. Bakışlarım hızla etrafta gezinirken balo salonunun girişinde duran tanıdık bedene takılmıştı. Yan bir gülüşle kapının yanındaki tuşa basıp kapıların kapanmasını sağlarken koşarak oraya gitsekte yetişememiştik. Bakışlarım kameralara kayarken gözlerimi kıstım. "Siktir..."


Jiyeon'un Açıcından

Zorlukla açtığım gözlerimi gezdirdim loş ışıklı ortamda gözlerim yavaş yavaş ortama alışırken en son başıma aldığım güçlü darbeyi hatırlayınca yüzümü buruşturdum. Deneme kabininde Kai'ye mesaj atarken biri vurmuştu ki kimin vurduğunu anlamak zor değildi. Bakışlarımı kaşlarımı çatarak karşımda oturmuş Minho'ya çevirip yan bir gülüş attım. "Demek Stal sayesinde kurtarıyorsunuz paçayı." Başımı yan yatırdım. "Demek nişanlısı sensin." elini havada her neyse dercesine sallayıp ayağa kalktı. Elindeki büyük uzun demirle yanımdaki kutuya sert bir darbe vurup kapağını kırdı. İçindeki paralar gözlerimi kocaman açmama sebep olurken ona baktım. "Tüm kamyonlar para doluydu." Sırıtarak mırıldandı. "Bingo. gördüğün gibi küçük hanım önünde iki şans var ya bu paralarla birlikte ömrünü benimle mükemmel bir şekilde yaşarsın yada o güzel yüzünü yalnızca kafanla yanımda taşırım." Yüzüm midem bulanmışcasına buruşurken ona baktım. "Ya Stal o ne olacak."  Derin bir nefes alarak doğrulup kumaş pantolonunu hafif yukarı çekerek bağlı olduğum sandalyenin önüne doğru çöktü. "O benim polislerden kurtulmak ve haber almak için kullandığım kuklam. Yeterince zeki değil. Yada yeterince güzel." Elini çeneme koyup yüzüme baktığında gülmeden edememiştim. "Kör falan olmalısın. Kız fazla güzel ama zeka kısmına katılıyorum. " Gülüp başıyla onayladıktan sonra ayağa kalkıp elinde kelepçelerin anahtarını salladı. "Peki sen yeterince zeki misin?" Yan bir gülüşle yüzüne baktım. "Sence?"


Evet arkadaşlar uzun bir aradan sonra geri döndüm. Biliyorum çok beklettim üzgünüm ancak artık yazmaya devam etmeyi düşünüyorum ve bölüm on ikiyi 30 oy geldiğinde yayımlayacağım. İyi okumalar. 

Kimsin Sen? (Düzenleniyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin