Boyle yaşamaktansa Ben olmeliym .

388 24 34
                                    

Helana hanim zorlu bir ameliyatan cikmisti belkide hayatının en zor donemini gecirmisti.Arslan'i hayatta döndürmeyi başlamıştı evet ama onun bir daha yürümeyecek olma ihtimali onu ve diğerlerini derinden sarmıştı.

Arslanin kendine gelmesi için bu gecenin bitmesi gerekti gece boyunca Alisya biran olsun yanından hic ama hiç ayrılmadı.Alisya bu durumdan kendini sorumlu tutuyordu."Ben onu en başında affetsem bunlar olmayacaktı "diye vicdan azabı duyuyordu.
Zavallı Heleni hanim onun durumu herkesten daha kötüydü.Bi tarafında oda Arslanin hiç bir suçu olmadığına inanıyordu diğer yandansa bir kizi kaybetmenin verdigi aci ile diğer kızını tekrar bu aşk yüzünden kaybetmek istemiyordu.

Heleni hanim ameliyat sonrası diğer doktorlarla beraber bir toplantıya girdi.O Levent ve diğerleri bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorlardı. Heleni yani söylediklerinde ciddi miydi Arslan bir daha yuruyemecekmiydi?

Tüm kosturmacandan midir bilinmez Defnenin çok migdesi bulanıyordu bir kaç kez lavobaya gidip gelmesine ragmen bulantı gecmiyor aksine cogaliyordu ve saatler ilerdikce de rengi soluyordu onu böyle goren Levent teleslanip,
........Defne hayatim sen iyi misin?
.......Bilmiyorum migdem çok kötü kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
......Açlıktan olabilir siz isterseniz kantine inin dedi Alisya
......Tamam gelirken sende birşeyler istermisin?
......Tesekkurederim böyle iyiyim.

Defne ayağa kalkmasıyla basının dönmesi bir oldu ve tam düşüyordu ki Levent onu belinden yakaladi;
......Sen gerçekten iyi değilsin Defne hemen doktora görünmek lazım.
......Askim yok birseyim sadece yorgunum okadar

Levent Defneyi dinlemeyip onu hemen kollari arasina alıp sedyeye yatırdı ve görevli bir hemşire hanımdan bilgi alıp doktoru çağırdı.Doktor Defnenin tansiyonunun düşük olduğunu ama daha iyi bir sonuç etmek için rutin testler istedi.Defne kan alinmasindanda ignedende çok korkardı başta Leventti ikna etmek için elinden geleni yapsada kacamayacagini anlayınca mecbur boyun büktü.

Defne tahlillerin sonucunu beklerken beynine yıldırım gibi cakan sorunun etkisiyle bütün bedeni titredi "Ya Hamileysem"Evet Defne aylık takvime baktığında reglisinin geciktiğini farkındaydı ama bunu son zamanlarda yaşadığı sitrese verip üstünde pek duymamıştı ama suan ne yapacağını bilmiyordu içinden hiç durmadan"Allahim suan değil lutfen "diyerek dua ediyordu.

Alisya geri gelmeyen Defne ve Levent'i merak edip yanlarına gitmisti Defneyi sedyeye uzanmış serum takılmış halde gorunce panikledi.
.....Defne kuzum kiyamam ne oldu.
......Birşeyim yok biraz abartı diyerek Levent'i gösterdi.
.....Abarttim Sen şu halinin farkında misin diyerek Defneye çıkıştı Levent

Bu arada kapıya gelen Heleni hanim Defneyele ilgilendikten sonra Arslanin gözlerini açıp kendine geldiğinin haberini verdi Alisya hemen izin isteği odaya gitti onu karşısında görmenin sersemligi ile Arslan bir süre ne diyeceğini bilemedi daha sonra;
.....Ben çok ozurdilerim yine olmeyi basamadim.
......Böyle konuşma bak ve yanındayım.direk Arslanin elini tuttu Alisya
......Ben herşey için özür dilerim inan böyle olsun istemedim keşke onun yerine ben olseyseydim.
......Siit öyle konuşma! bana inan ablam o andada şimdi de çok mutlu inan aslil yıllarca seni suçlayıp sana eziyet ettiğim için sen beni bagisla
......Sen haklıydın Alisya senin yerinde kim olsa aynı davranırdı.

Alisya ve Arslan yıllar sonra bir ara gelmenin verdiği özlem ve yaşanan onca açıdan çıkardıkları dersle uzun uzun sohbet ettiler onları dışardan cam bu duvardan izleyen Heleni hanim bu durum karşısında gözyaşlarına engel olamadı.Çünkü o biliyordu Yıllarca kizinin kendine bile itraf edemediği duygunun o farkındaydı.Alisyanin başından behri Arslan'a asik oldugunun onun ablasiyla olmasını birturlu kabul edemesini bu abla kardes ilişkisinden cok bir ask uckeni olduğunun bilincindeydi.
Anstranin ölümüyle Alisya büsbütün yıkılmış zor olan Arslan artık onun için imkansız olmuştu onu affetigi an ablasına ihanet etmiş olcahuni düşünüyor hissediyordu. bir türlü bu duygudan kurtulup çıkarmıyordu.
Arslan bir kaç gün yuruyemediginin farkına varamadı gercirdigi amaliyat oldukça ağırdı henüz ağrıları geçmemisti yaşadığı his kaybını ilaçların etkisine bağlamıştı ama bugün ameliyatın üstünden tam 10 gün geçmişti ve Arslan belinden asasını değil hissetmek bir bacağı olduğunun farkında bile değildi kendide doktor olduğu için Odaya gelen meslekdasları onun sorularını espiriyle cevaplıyor bu durumu mümkün olduğunca gecistiriyorlardi.Ama Arslan birşeylerin yolunda gitmediginin farkındaydı Kazadan sonra yanından bir an olsun eksik olmayan Alisya ve Heleni hanımın yokluğunda masadaki su bardagini almaya uzandiginda acı gercekle yüzyüze kaldı.

.......Bacagim bacagim onu hissetmiyorum diye orada bagriyordu.
Sadece odadan bir an çıkan Alisya Arslani yerde bacaklarına vurur halde buldu.
......Lütfen sakin ol herşey düzelecek yapma bunu
.......Hayır ben birdaha asla yuruyemeyecem
.......Arslan böyle söyleme elbette yuruyeceksin ben sana inanıyorum

Arslanin bagiriş sesleri ile odaya gelen doktor ve Heleni hanim onu yerden kaldırıp yatağına oturdular.
......Bana yalan söylediniz birseyim olmadığı söylediniz oysa ben koturümüm.
......Sakin ol dostum.Çok ciddi bir ameliyat gecirdin doğrusu hayatta olman bile bir mucize
.......Böyle yaşamaktansa ben olmeliydim .
.....Öyle mi hadi ozaman ne duruyorsun atla asağı dedi Alisya kızarak açık pencereyi gösterdi.
......Kizim sakin ol.Bak oğlum Omurganda ciddi kırıklar ve zedelenmeler var sana yalan söylemeyeceğim bu şartlarda ayağa kalkman zor ama imkansız değil.dedi Heleni hanim.
........Siz buna yaşamak mi diyorsunuz?
.......Bana bak madem yaşamak istemiyorsun madem biz sizin için hiç birşey ifade etmiyoruz hadi atla ama unutma bu sefer bende Sen ne gelirim dedi Alisya
.....Alisya Sen diye bildi Arslan sadece

Alisya ve Heleni hanim
kendisini tutamayıp ağlıyordu tabi Arslanda Doktor Cenk bey izin isteyip odadan ayrildi.Heleni hanim kızına ve Arslana sıkı sıkı sarıldı Artık Arslani hiçbir yere bırakmayacaklarını söyledi.Arslanin Anne ve babası haberi alıp gelmişlerdi.Oglanlarinin bu durumu onlarida çok uzmus yipratmisti ama Oglanlarinin hala hayatta olup nefes alıp vermeleri bile mutlu olmaları için yeterli bir sebepti.

Arslanin babası başta bu durumdan Defneyi sorumlu tutmuştu haksizda sayılmazdı.Çünkü Arslanla yüzük taktıklarında Defneyi bahçeye çıkartıp bu kararından emin olup olmadığını sormuştu.Fakat düşündüğünde Arslanin Izmir'e geldiğinde verdiği cevap kafa kurcaliyordu"O başkasını seviyor"Suan oglanlarinin geçmişini bilmeyen bir anne bana icin Evlatlarının hayatta olmasina sevinip avunmaktan baska ellerinden birşey gelmiyordu .

Günler geçtikçe Arslan hergün biraz daha toparliyordu hatta fizik tedavinin ve soğuk sudaki masaj ve hareketlerin etkisiyle ayaklarını yavaş yavaş hissetmeye bile baskalamamisti.Bu süreçte iki aile birbirine oldukça kaynaşmış geçmişin üstüne güzel bir sünger çekmişlerdi.

Arslan çoğu zaman Alisyayi Anstraya benzetsede ikisini birbirinden ayriyan en büyük özelliği görmezden gelrmezdi.Anstra hep ben diye hedef alıp hayatı kendine göre planlayıp kimseyi umursamazken Alisya onun tam aksine hayatti sen diye planlayıp karşısındakinin hayatına uyum sağlıyordu.Ikili artık kanlı bıçaklı düşmandan uzun yıllar sürecek iki iyi dostta dönüşmüştü.

Bakalım ilerleyen zamanda bu dostluk aşka dönüşümü?
......Heleni hanim bu akın o ünde bir engel mi
.....Defneye ne oluyor?
.....Arslan ayağa kalkabikcek mi

yorumlarinizi bekliyorum 8❤❤❤💕💕💋💔💔💋💋💋💋💋💋💋

ASK OYUNUWhere stories live. Discover now