like a cat

14.3K 1.2K 474
                                    


"Meaw!"

"Hey! Bu ponçirik şey beni mi özlemiş?"

"Geldim,"

"Bak, somonda getirdim kedicik şanslısın"

Usulca başını okşayıp mutfak kapısının yanı başında duran mama kabına somonları bocaladım ve popomu soğuk parkeyle buluşturup bir süre mırıltılar eşliğinde balıkları mideye indirmesini izledim.

Suga'yı iki sene önce sıkıştığı su borusundan kurtarmıştım.

O gün aramızda bir bağ oluştu, yani en azından ben öyle hissetmiştim. Koskocaman ve sonu gelmeyen yalnızlığımın içine gökten tatliş bir melek misali düşmüştü.

Ve şimdilerde, hayatımda yer alan tek kalıcı canlı olarak tarihe geçmeye hazırlanıyordu.

Trajikomik bir durumda olsamda, hayvanlar her zaman insanlardan daha sadık ve merhametli varlıklar olmuştu gözümde.

Bu yüzden ona sahip olduğum için mutluydum.

-

Yüzüme kocaman bi sırıtış yerleştirip parkede yanına doğru yuvarlandım ve onu taklit ederek miyavlayıp pembe burnuna dokundum.

Yemeğini memnuniyetle yemiş ve patilerini bir kaç kere göbeğime bastırıp üstüne kıvrılmıştı.

Baş parmağımla haddinden fazla tüylü gıdısını severken fısıldadım,

"Tek kadim dostum ve sevgilim sensin Suga"

"Yani kaçmayı aklından bile geçirme  anlıyor musun?"

Cevap vermek istercesine gözlerini aralayıp bir kaç defa miyavlamış ve eski pozisyonuna geri dönmüştü.

O sırada bakışlarım tekrar boynundaki kolyeye benzer siyah tasmaya takıldı.

Onu bulduğumdan beri boynundaydı, ve garip bir biçimde her çıkarmaya çalıştığımda bana tıslamış ya da elimi cırmıklamıştı.

Canını acıttığını düşünüyordum ama o halinden memnun görünüyordu. Bu yüzden üstelememiştim.

Ama yinede, değişikti işte.

Sanki Suga büyüdükçe, tasmada büyüyordu.

Meow,idiot • YoonminWhere stories live. Discover now