İMPARATOR-11 (2.KISIM)

12.5K 510 70
                                    


Kandiliniz mübarek olsun...

Genç kız sarhoş numarası yaparken hiç de zorlanmıyordu. Tek sorun şuydu ki; Doğu'nun sarhoş olmadığını anlamasından korkuyordu. Bir çok görevde içki içiyormuş gibi gösterip, içmemişti. Sarhoş olmadığı halde zil zurna sarhoşmuş gibi davranmış, sonunda istediğini her zaman elde etmişti.

Ama Doğu... Doğu tüm tanıdığı adamlardan farklı bir zekaya sahipti ona göre. Değişik bir adamdı; gözlerine bakarken sanki içini okurmuş gibi soğuk, duygusuz, keskin bakışlarla bakıyordu.

Aklında ki düşünceleri beynin en ücra köşesine itip kilitledi. O dosyayı oradan almak için elinden geleni yapacaktı. Başka çaresi yoktu. Eğer bu görevi öğrenirler ve yakalanırsa Doğu denen adamın ne yapacağını kestiremiyordu.

Çantasında kendi hazırladığı dosyaya ve renk renk olan dosya kılıflarına baktı. Hala yerindeydiler. Dosyanın hangi renk olduğunu bilmediği için bir çok renk almıştı. Umarım aldığının dışında bir renk değildir diye içinden binlerce kez dua okumuştu genç kız.

Rolünü iyi oynamak için çantasını koluna yeniden geçirip zik zak adımlar atarak bağırmaya başladı;

"Ulan Doğu! Beni rezil etmek ne demekmiş görüceksin sen."

Ali bir kadının bas bas bağırıp ağabeyinin ismini sayıkladığını duyduğu an, hışımla kafasını sesin geldiği yere çevirdi.

Bu... Bu Işık'tı! İçinden okkalı bir küfür savurup, ağabeyine ne açıklama yapacağını düşünüp duruyordu.

Ali yavaş adımlarla Işık'ın yanına ilerledi. Ürkek bir şekilde;

"Işık abla, ne işin var senin burada!"

"O mafya bozuntusu patronuna söyle, erkek gibi karşıma çıksın!"

Ali kızın zor ayakta duran halini, konuşurken dilinin dönmesini gördüğü an Işık'ın sarhoş olduğunu anlamasına sebep olmuştu. İçi titremişti Ali'nin. Ağabeyinden gelecek olan yumruğun şiddetini ölçmeye çalışıyordu kendi içinde.

Mekanın açılmasına daha yarım saat olduğu için Allah'tan kimse yoktu şu an. Yoksa tüm akbabalarına bir zamanlar ağabeyinin üzerine üşüştüğü gibi Işık'ında üzerine üşüşüceklerini biliyordu.

Korkunun ecele faydası yok koçum... diyerek kendisini motive eden Ali, hala bağırıp 'seni mahvedicem Doğu' diyen kızı güvendiği bir korumaya emanet edip, ağabeyinin yanına doğru merdivenleri tırmandı.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Doğu odasının kapısını tüm barı inletecek kadar sert bir şekilde kapatıp, merdivenlerden aşağı hızlı hareketlerle inmeye başladı.

Çalışanların Doğu'nun yanından geçerken, ondan uzaklaşıyorlardı. Herkes, efradındakilerin hepsi ondan ve onun gazabından korkuyorlardı.

Doğu aşağıdan kızın bağırışlarını duyduğu an daha da hızlanıp sonunda aşağıda korumasını saçını çekip, ona tekme sallayan kızı görmesiyle durdu. Gözlerini kısıp, kaşlarını daha fazla çatarak olanlara anlam vermeye çalışıyordu. Üstelik kızın götünü bile kapatmayan kırmızı elbisesini ve o uzun bacaklarını daha da uzun gösteren topuklu ayakkabılarıyla tekme atmaya çalışmasını idrak etmekte epeyce zorlanmıştı.

İMPARATOR (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin