34.Bölüm: Nefret

6.7K 296 18
                                    

Yutkunarak tekrar Buğra'ya baktım.Gözleri her zamankinden daha çok kararmıştı.Öne doğru atılıp onlara doğru hamle yaptığında kolundan tutup tekrar eski yerine çektim.
"N'apıyorsun,sakin ol?!"
Yumruk olan elini gizlendiğimiz duvara vurdu.
"Sakin falan olamam! Şimdi gideceğim ve o ikisinin ne halt yediğini öğreneceğim."
Tekrar hareketlendiğinde yine durdurdum.
"Bence şu an hiç gözükmeyelim.Eğer biz yanlış anlamışsak Ezgi her şeyi bildiğimizi öğrenir."
Buğra sinirle soludu.
"Ya Hande'nin Ezgi'yle ne işi olur?Birbirlerini nereden tanıyacaklar? Bu kız daha yeni ortaya çıktı."
Elimi başıma koydum.Haklılık payı vardı.
Ezgi ve Hande'ye baktım yeniden.Eğer her şeyi ikisi yaptıysa dertleri neydi? Ezgi belki sevdiği için, bizi ayırmak istemişti.Peki ya Hande?
Umarım ki biz yanlış anlamlandırıyorduk.
"Ezgi eski bir arkadaşıdır belki Hande'nin?"
Bana yandan bir bakış attı.
"Hande'nin en yakın arkadaşlarını tanıyorum.Ezgi onlardan biri değil.Onlar bile bilmiyor daha ölmediğini."
Nefesimi dışarı üfledim.
"Yani?"
Her türlü şey bize Ezgi'nin Hande'yle işbirliği yaptığı sonucuna götürüyordu.
Buğra bir şey demeden onlara doğru hızla atak yaptı.Tutmak istedim ama yetişemedim.
"Buğra!"
Beni duymamazlıktan gelerek sert adımlarla yanlarına gitmeye devam ettim.Mecburen bende arkasından gittim.
Buğra masanın başına dikildiğinde Ezgi korkarak yerinden sıçradı.Hande'yse elindeki kahve fincanını düşmekten son anda kurtarak yerine koydu.
"A-abi.." İkisi birbirine bakıp yutkundu.
Her geçen saniye bize yanılmadığımızı ispatlıyordu.
Buğra'nın yanına geçtiğimde bakışlar bana kaydı.
'Nefret dolu bakışlar'
"Burada ne işin var Hande?" Âdeta dişlerinin arasında tıslıyordu.Fazla sinirliydi.
"A-abi ben-n..." Kesik kesik konuşması Buğra'nın yumruğunu masaya indirmesiyle yarım kaldı.
Ben bile korkudan yerimden sıçradım. Ezgi ve Hande'yi düşünemiyordum.
Hande'nin gözyaşları çoktan akmaya başlamıştı. Sahte miydi gerçekçi miydi çözemiyordum.
"Neden yaptınız, derdiniz neydi?" Buğra'nın bağırışıyla kafedeki bütün gözler bize döndü.
Ezgi en sonunda konuşmuştu.
"S-sen neden bahsediyorsun,ne yapmışız biz?"
Bu sefer ben sinirle karşılık verdim.
"Yağız'a fotoğrafları gösterme planında tek başına değildin biliyoruz."
Yapma bir şekilde güldü.
"Ne önemi var? Yağız ikinizinde gerçek yüzünü gördü işte.Sizin de yolunuz açıldı,işinize baksanız..."
Buğra Ezgi'nin kolunu sertçe bükerek ayağa kaldırdı.
"Ah.." diye bir inleme duyuldu Ezgi'den.
"C-canımı acıtıyorsun-n!" Hande oturduğu yerden kalkıp Buğra'nın yanına geldi.
"Abi bırak kızı n'apıyorsun?!"
Buğra onu dinlemeden Ezgi'nin kulağına eğildi.
"Bu dediklerinin de,yaptıklarının da bedelini ödeyeceksin."
Bu kez Hande'ye baktı.
"Ödeyeceksiniz." Hande'nin yutkunduğunu gördüm.
Aynı sertlikle Ezgi'nin kolunu bıraktı.
"Yürü Hande gidiyoruz."
Hande bir şey demeden çantasını alıp çıkışa doğru ilerledi.
"Hadi Derin gidelim." Buğra'ya başımı sallayıp Ezgi'ye ters bir bakış attım. Buğra'nın peşinden kafeden çıktım.Hande çoktan arabaya binmişti.Buğra bana döndüğünde durdum.
"Seni eve bırakayım."
"Gerek yok, ben taksiyle dönerim."
Ellerini saçından geçirdi. İçindeki siniri zor tutuyordu.
"Emin misin?"
Başımı salladım.
"Gerçekten."
İlerideki taksi durağına baktım. Boşta birkaç taksi vardı.
"Bugün için teşekkür ederim. Gerçekten iyi geldi."
Yarım yamalak gülümsedi.
"Rica ederim."
"Görüşürüz."
Karşı kaldırımdaki taksi durağına geçip boş bir taksiye kendimi attım. Adresi söyledikten sonra başımı cama yaslayıp yolu izledim.Ezgi ve Hande'ye bu yaptıklarının hesabını elbette soracaktım.Ama artık hiçbir şeyi değiştirmezdi.Yağız ve ben artık olamazdık.O kendisine yeni bir yol çizmişti çoktan.Bunun olmasından nefret ediyordum ama doluyordu bu gözlerim işte.
"Geldik kızım."
Taksicinin sesiyle kendime geldim.Ücreti ödeyip indim.
Çantanın içinde anahtarı bulmak için baya bir uğraşsamda sonunda bulmuştum.
"Baba,Esma Sultan!"
Anahtarları girişe bırakıp içeri girdim.
Esma Sultan gülerek mutfaktan çıktı.
"Hoşgeldin kızım."
Uzanıp yanaklarından öptüm.
"Hoşbuldum."
"Nasıl gidiyor okul?"
"İyi gidiyor."
Oda beni öptü. Bu kadını çok seviyordum ya.
O mutfağa bende odama çıktım.Çantamı yatağın kenarına bırakıp üzerimdekileri çıkardım.Tayt ve üzerine bol Batmanli tişörtümü giyip telefonumu elime aldım.Sıla'ya hemen haber vermem gerekiyordu.
İkinci çalışta açtı.
"Nereye gittiniz Buğra'yla meraktan öldüm de şu an."
"Ezgi'yi Hande'yle gördük."
Bir süre ses gelmedi.
"Neee?!!" Sıla'nın çığırışıyla telefonu kulağımdan uzaklaştırıp yüzümü buruşturdum.
Nihayet nefes aldığından yeniden konuştum.
"İkisi yapmışlar,inanabiliyor musun? Ezgi inkar etti ama Hande ele verdi."
"Ya ben şu an şok.Nasıl olur kızım? Hande ne alaka?"
Ofladım.
"Bilmiyorum. Buğra o sinirle aldı götürdü Hande'yi.Ama onunla konuşacağım."

***

"Yani siz şimdi Hande'nin ölmediğini söylüyorsunuz öyle mi?"
Rüya hâlâ şoktan çıkmaya çalışıyordu.
"Evet Rüya durum bu."
Okulun bahçesinde hep beraber oturuyorduk.Buğra yoktu sadece.Sabahtan beri yüz kez aramıştım ama açmamıştı.
"Niye böyle bir şey yapsın ki?" dedi Ege düşünerek.
Omuz silktim.
"Hiçbir fikrim yok."
Neden yapmıştı ki? Hiç anlamıyordum.
"Belki de Yağız'ı seviyor,olamaz mı?"
"Yok artık!" dedim ama içimden bir ses neden olmasın diyordu.
Rüya başını iki yana salladı.
"Hande Yağız'ı sevse Ezgi'yle sevgili olmasına müsaade eder miydi?"
Ezgi'yle Yağız'ın sevgili oldukları gerçeğini yeniden duyduğumda kötü hissettim.
"Mantıklı." dedi Ege.Bende hak vermiştim Rüya'ya.
Başka bir sebebi olmalıydı.
"Yanılıyorsunuz." dedi Sıla. "Bence haberi bile yoktur Hande'nin.Ezgi'den her şeyi beklerim."
Kafam allak bullak olmuştu.
"Sevgilim de haklı olabilir valla.Kafam karıştı."
Ege'ye gülerken okula giren Ezgi ve Yağız'ı gördüm.Ezgi beni farkettiğinde Yağız'a sokulup elini tuttu.Yağız önce ellerine sonra Ezgi'ye baktı ama bir şey demedi.
Sinirle kalkıp onlara doğru yürüdüm.Yağız'a bakmamaya çalışarak -ne kadar başarabilirsem- Ezgi'nin önünde durdum.
"Kendine harika bir ortak bulmuşsun. Hande! Amacınıza ulaştığınıza göre çok mutlusunuzdur değil mi?"
"Hande?" Yağız'a döndüm.Kaşlarını çatmış,şaşkın görünüyordu.Onu ne kadar özlediğimi farkettim.
"Hande!" dedim üstüne basa basa.
"Her şeyi ikisi yapmış."
Yağız Ezgi'ye baktı.
"Hande?"
"Bende tam sevgiline bunu soracaktım.Hande'nin derdi ne çok merak ediyorum."
Ezgi gözlerini kırpıştı.
"Yağız hadi gidelim." Kolundan tuttum.
"Sorumun cevabını almadım." İçimdeki öfke her dakika artıyordu.
"Hiçbir şey senin yaptığını değiştirmiyor. Boşuna uğraşma." dedi Ezgi yüzündeki zafer ifadesi ile.
Yağız'a baktığımda onunda gözlerinde aynı şeyi gördüm.'Hiçbir şeyin anlamı yok artık' der gibi bakıyordu.
Onları orada bırakıp hızlı adımlarla okula girdim.
Ağlama Derin,ağlamayacaksın.
Kolidorun karşısından bana doğru gelen Emir'i gördüğümde şaşırdım.Yüzündeki geniş gülümsemeyle selam verdi.
"N'aber?" Bende zoraki gülümsemeye çalıştım.
"İyi,sen?"
Ellerini dar kot pantolonunun cebine koydu.Üstüne de vücudunu belli eden bir gömlek giymişti.
"Bende iyi.Maçla ilgili bir durum vardı da koçla konuşmaya geldim."
Başımı salladım.
"Üzgün görünüyorsun." dediğinde tekrar ona baktım.
"Yok aslında." Güldü.
"Yalan söyleyemiyorsun Derin."
Burukça gülümsedim. Yağız'ın da bunu sürekli söylediğini hatırladım.Gerçekten kötü bir yalancıydım.
"Senin yine ne işin var burada?" Yağız'ın sesi geldiğinde arkamı döndüm.Sinirli gözüküyordu.Emir'se onun tersine sırıtıyordu.
"Seni çok özledim. Yağız'cığım.Geleyim göreyim dedim."
Yağız sessizce küfür mırıldandı.
"İyi gördün şimdi defol git."
Emir sesli bir kahkaha attı.
"Bu çocuğun kibarlığına her zaman hayran kalıyorum ya!"
"Boş ver aşkım hadi gidelim."
Ezgi'ye gözlerimi devirdim.Bu kadar itici olmayı nasıl beceriyor merak ediyorum.
Emir bir bana bir Yağız'a baktı.
"Siz ayrıldınız mı?"
Yağız'la aynı anda birbirimize baktık.
"Evet." dedim güçlükle.
Emir güldü.
"Yağız çok hızlısın."
Her an Emir'e dalacak gibi duruyordu.Neyse ki bir şey yapmadan yanından geçip gitmeye başladı. Tam geçeceği sırada duraksadı.
"Ezgi müsaade eder misin?" Ezgi bozulsa da başını sallayıp uzaklaştı.
Yağız bana baktı.
"Sende."
Bir şey söylemeden yanlarından geçtim.
Ne söyleyeceğini deli gibi merak ediyordum.Son anda dönüp onların arkasındaki duvara gizlendim.Konuştuklarını net bir şekilde duyuyordum.Bu yaptığım hiç güzel bir şey değildi ama merakım beni ele geçirmişti.
Yağız konuşmaya başladığında daha dikkatli kulak kesildim.
"Seni son kez uyarıyorum Emir. Derin'den uzak duracaksın.Bir daha seni onun yakınında görürsem tahmin ettiğinden daha kötü şeyler olur."

Yüzümde oluşan kocaman bir gülümsemeyle koşarak sınıfa çıktım.



~

Sizce Hande neden Ezgi'yle işbirliği yapmış olabilir?

Yorum ve votelerinizi bekliyorum.❤

Yeni kitabım Ateş ve Su'ya da göz atarsanız çok sevinirim.

Sevgiler❤❤

İmkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin