İmkansız

13.Bölüm: Kilitli

Multimedya Sıla.

Keyifli okumalar.

Yağız biz seninle arkadaşız."

Gözlerimin içine baktı.

"Arkadaş olmak istemiyorum.Sevgilim ol,benim ol istiyorum Derin."

Söyledikleri karşısında gözlerimi kırpıştırdım.

Ama o beni şaşırtmaya devam etti.İtiraf ediyim bunu demesini beklemiyordum.

"Derin seni öpebilir miyim?" dedi.

Şaşkınca baktım suratına.

Sarhoş falan mıydı acaba?

Yok be hiç sarhoş gibi de durmuyor ama.

Peki ciddi olabilme şansı var mı?

Gözlerimi kaçırdım.Kafamı yere eğip ev botlarımı incelemeye başladım.Şeker şeyler aslında.Niye bunlarla çıktıysam dışarıya?

Ne saçmalıyorum ben ya.

Çocuk bana ne sordu,benim düşündüğüm şeye bak.

"Hadi gir içeri üşüyeceksin."

Kafamı kaldırıp Yağız'a baktım.Gözlerine bakmak zor oluyordu ama neyse.

Sorusunun cevabını anlamıştı galiba.

"Peki,şey o zaman ben gidiyim."

"Peki git bakalım utangaç kız."

Dediğine hafifçe sırattım.Hâlâ kıpkırmızı olduğumu tahmin etmek çok zor değildi.

Yağız'a doğru eğildim ve yanağına ufak bir öpücük kondurdum.

Neden ya da hangi cesaretle yaptığımı bende bilmiyorum.

Geri çekildiğimde gülümsüyordu.Elini öptüğüm yere koydu.

Arkamı döndüm ve koşar adım eve girdim.

Kapıyı kapattığımda ne halt yediğimi bilmiyordum.

Omuzlarımda bir ağırlık hissettiğimde Yağız'ın montunun hâlâ omuzlarımın üzerinde olduğunu anladım.Montu hemen elime alıp kapıyı açtım.Eğer hâlâ gitmediyse montunu ona verebilirdim.Ama Yağız çoktan gitmişti.

Yarın okulda verebileceğimi aklıma koydum ve babama görünmeden odama çıkmaya başladım.Elimdeki montun kimin olduğu hakkında sorguya çekilmek istemem gece gece.

***

Araban indim ve okula doğru ilerlemeye başladım.Bankta oturan Sıla'yı gördüğümde okula girmekten vazgeçip onun yanına gittim.

Benim geldiğimi fark edince kafasını gömdüğü telefondan kaldırdı.

"Günaydın şeker kız."

Sabah sabah bu enerji nereden geliyor?

"Günaydın." dedim ve yanına oturdum.

Elimdeki monta baktı.

"Bu ne?"

"Mont."

"Çok zekisin Derin.Onu bizde anladık heralde.Üzerinde mont var bu ne o zaman?Yedek mi getirdin?"

Dediğine güldüm.

"Bi dakika bi dakika bu erkek montu değil mi?"

"Evet,Yağız'ın." Gözlerini belertip bana baktı.