6. BÖLÜM

2.8K 252 83
                                    

Mine

Yazar: HavocLight

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 6

Kyungsoo, Jongin'i onlarla birlikte AVM'de gördüğü zaman omurgasından aşağı inen bir titreme hissetmiş olabilirdi ama tabii ki onu ele geçirmesine izin vermeyecekti.

Sekiz oğlan AVM'de gezinmeye başladı, öncesinde okulda olanlar hakkında konuşup gülüyorlardı, Kyungsoo şaşırtıcı şekilde kendini neşeli sohbetlere katılırken bulmuştu, arkadaşlarının anlattıklarını dinlerken hafifçe kahkaha atıyordu. Çoğu zaman kendisi de bir şeyler anlatıyor ve AVM'deki diğer meşgul insanlardan aldıkları dik bakışlara pek de aldırmadan hep beraber kahkaha atıyor ve kıkırdıyorlardı. Kyungsoo aslında, arkadaşlarıyla hatta iki yeni nakil öğrenciyle bile birlikteyken hâlâ kendisi gibi olabilmesine şaşırıyordu.

Jongin göz ucuyla Kyungsoo'ya bakıyordu ve Kyungsoo diğer insanlarla eğlenirken onu her zamankinden daha çok kıskandığı doğru olsa da, kendisi etrafındayken Kyungsoo'nun artık ürkek ve garip görünmemesine sevindiğini itiraf etmeliydi. Belki hâlâ biraz utangaçtı ama en azından artık Jongin'den korkmuyordu.

Bu iyi bir başlangıç, diye kendi kendine düşündü.

Jongin'in aslında ona seksi bir biçimde sırıttığında veya yoğun bir şekilde baktığında, diğerinin yanaklarını boyayan pembeliği sevdiği doğruydu ama onu en çok mutlu ve rahat göründüğü zaman sevimli bulduğu da bir gerçekti. Kyungsoo mahcup ve çözülmez göründüğü zaman sevimli ve tapılası olabilirdi ama ne zaman Jongin'in çocukluklarından beri sevdiği kalp şeklindeki gülüşünü sunsa, sevimlilikte zirve yapıyordu.

Öte yandan Kyungsoo utanmaktan ve tuhaf davranmaktan kaçınmak için Jongin'in varlığını (ve dürüst olmak gerekirse tüm benliğini) mümkün olduğunca görmezden geliyordu. Onlarla takıldığı zaman onun yüzünden endişelenmeksizin geçen haftanın tüm günlerini atlatmayı başarmıştı, bu yüzden şimdi neden endişelenecekti ki? Jongin ve Sehun onlarla değilmiş gibi davranabilirdi (ki iki oğlan sürekli Jongdae ile olduğundan bunu yapması hiç de zor değildi.)

Chanyeol'ün gitarını almak istediği mağazaya gelmişler, tek tek devasa mekâna girmişlerdi. Hepsi pahalı enstrümanların müsrifçe sergilenişine hayran bakışlarla bakıyorlardı ve farkındalığın Kyungsoo'ya tekrar dank ettiği anlardan biriydi.

Seçkinlerin ve yüksek sınıfın dünyasında, sosyeteden gelen ailelerin her bir kızı ve oğlunun en az bir enstrüman çalmayı bilmesi yazısız bir kural gibiydi. Tercihen piyano, keman veya ziyafet yemekleri yahut resmî iş yemekleri için kulağa zarif gelen hangi enstrüman olursa. Fakat Kyungsoo, okulunun müzik kulübüne herhangi bir enstrüman çalabildiği için değil, sırf şarkı söylemekte oldukça iyi olduğu için katılmıştı. Öğrenmek için elinden geleni yapmıştı ancak ne kadar çok isterse istesin, 'Kyungsoo' ve 'enstrüman' ikilisi gerçekten iyi sonuçlar vermiyordu.

Ve tüm arkadaşları ağızlarını açıp huşu içinde istedikleri enstrümanlara bakarken aniden yine garip hissetmişti. Baekhyun, Joonmyun ve Sehun, iyi mal ahşap ve piyanonun içini gözler önüne seren şeffaf camdan yapılma çok kaliteli bir piyanoya ulaşmışlardı; Chanyeol ve Minseok, sergilenen akustik ve elektrogitar setini tararken heyecanlı ve kıpır kıpır görünüyorlardı ve Jongin ile Jongdae de girişin hemen yanında bulunan keman ve viyolalara bakmaya gitmişlerdi.

Kyungsoo daha ne olduğunu anlamadan girişte tuhafça tek başına kalakalmıştı. Bir bir arkadaşlarına baktı ve içlerinden birine katılmak yahut mağazadan çıkıp işlerini bitirmelerini beklemek arasında ikileme düştü. Diğer seçenekte karar kılmıştı.

Mine ★ [ÇEVİRİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin