13-Savaş

15.8K 986 191
                                    

Katherine kalp atışlarının karşısındaki adam tarafından hissedildiğini biliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Katherine kalp atışlarının karşısındaki adam tarafından hissedildiğini biliyordu. Tutkuyla kararmış mavilere bakarken oynadığı oyunun ne kadar tehlikeli olduğunu belki de ilk kez tam olarak idrak ederek korkuyla yutkundu. Kendi hayatıyla kumar oynuyordu. Fakat geri çekilemezdi. Parmak uçlarında yükselerek kollarını Jordan'ın omuzlarına doladı ve kulağına fısıldadı.

"Lütfen yapabileceğinizin en iyisini yapın."

Kollarındaki kadın hakkında ne düşünmesi gerektiğini bilmeden yutkundu adam. Cesurdu, küstahtı ve en önemlisi zekiydi. Güneşe benziyordu. Göz kamaştırıcıydı, seyrederken içini ısıtıyordu ama aynı zamanda yakıcıydı. Ağaçlara tırmanarak kedilerin peşinden koşan o kıza ne olmuştu?

"İçinde kaç kadın var Katherine Jane Wilson?"

"Senin istediğin kadar Lordum..."

Olabilecek en zarif hareketle uzaklaşarak adamın dokunuşundan kurtuldu ve Daniel'ın eyerlediği atının yanına gidip Amber'ın yelelerini okşadı. Kalbini sakinleştirmeye ihtiyacı vardı. Amacına ulaşmasına engel olan şey ise hizmetkârların yardımını beklediği sırada Jordan tarafından kucaklanarak ata bindirilmesiydi. Nefesi tenindeydi çünkü yine arkasına geçerek at üstünde tek başına durmasına izin vermemişti. Bir süre hayvanı yavaşça ilerleterek kaleden uzaklaştı. Ama Katherine'in hıza olan düşkünlüğünü hatırlayarak teklifsizce karısının başlığını çıkardı. Saçlarını bağladığı kurdeleyi çözerek Amber'ı hızlandırdı. Katherine kocasının davranışı karşılığında öyle çok şaşırmıştı ki tek bir söz söyleyemeden şaşkınlıkla başını çevirip adamın yüzüne baktı. Sanki hayatlarının kalanı buna bağlıymış gibi birbirlerini dikkatle incelediler. Artık ikisinin de kalp atışları birbirine karışacak kadar hızlıydı. Altın sarısı saçlar rüzgârda savrulup Jordan'ın yüzüne çarpıyordu ve adam bundan hiçbir rahatsızlığı yokmuş gibi duruyordu. Nehir kenarına gelene dek diğer atlılarla aralarındaki mesafeyi açarak bir an bile yavaşlamadan devam ettiler.

Sonunda durduklarında Jordan kızı yeniden kucakladı. Ağırlığını hissetmek iyi geliyordu. Farkında olmadan onu St. Briavels Kalesi'nde geçirdiği zamanlarda en sevdiği yere getirmişti. Karısının su yeşili gözleri bir süre etrafı inceledikten sonra yeniden üzerine çevrildi.

"Neden burada durduk?"

"Neden burada durduk?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kafesteki Cennet (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin