Katherine Jane Wright; henüz altı yaşındayken kaderine karar verilmiş bir genç kadındı. Aynı yaşta annesizliği tatmış, kârlı bir evlilik anlaşması karşılığında kendisi gibi her şeyden habersiz bir oğlan çocuğuyla nişanlandırılmıştı. Zalim bir babanı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Katherine, odasına giren gün ışığı gözlerini rahatsız edince kıpırdanarak uyandı. Başta nerede olduğunu idrak edemeyip etrafına bakındı. Sonra gece yaşananları, Samuel ve Jordan'ı hatırlayıp mutsuzlukla yataktan çıktı. Hazırlanmasına yardım etmek için odaya giren hizmetçilerin varlığını görmezden gelerek ne yapacağını düşünmeye çalıştı. Robert'a gidip gördüklerini anlatmalı mıydı? Bu durumda Kraliçe Mary'nin yanına gidebilirdi. Sarayda olmanın düşüncesi bile heyecanlanmasına neden oluyordu. Şu an en büyük hayali orada olmaktı.
Mavi elbisesinin geniş eteğini düzelterek aynanın karşısında görüntüsünü son kez kontrol etti. Hizmetçilere hafif bir el hareketiyle çekilmelerini emrettikten sonra bir tanesinin eşliğinde odasından çıktı. Jordan'dan korkuyordu. Adamın tehdidinde ciddi olduğunu düşünüyordu. Bu durumda mecbur kalmadıkça Robert'a gördüklerini anlatamazdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jordan, babasının çalışma odasında, yaşlı adamın tam karşısında oturuyordu. Dün gece aklına koyduğu planı uygulamaya başlamak, tahmin ettiğinden de kolay olmuştu. Sam ve Kate, bir yıl daha nişanlı kalacaktı. Sam'in hastalığının ne kadar ağır olduğunun duyulmasına izin veremezlerdi. Üstelik iki aile arasındaki anlaşmayı bozmaya henüz hazır değillerdi. Babasına yaptığı açıklama tam olarak buydu ve John için oğlunun sebepleri yeterince ikna ediciydi. Kimsenin genç adamın bu meseleyle ilgilenmesinin asıl sebeplerinden haberi yoktu.
Jordan; normalde başkalarının hayatına müdahale etmeyi sevmez, kendisini ilgilendirmeyen konular hakkında düşünmezdi. Başka zaman olsa bu davranışının gereksiz kahramanlık olduğunu düşünüp kendisiyle alay ederdi. Ama dün gece Katherine, farkında olmadan ona bir şey yapmıştı. Jordan, çocuğun durumuna acımıştı;onun gözlerinde gördüğü korku, adamın ruhuna dokunmuştu. İstemsizce kendisini ona karşı sorumlu hissetmişti. O, iyi ve merhametli bir adamdı. Kızın, babasının işkencelerine maruz kaldığını bilerek görmezden gelemezdi.
Robert'ın tepkisi ise Jordan'ın planlamadığı bir şeydi. Adam, kızını nişanlılığın uzayacağı bir yıl içerisinde Kraliçe'nin yanına, saraya göndermeye kararlıydı. Anlaşmanın bozulma ihtimalini düşünüyor olmalıydı. Katherine'in sarayda kendisine yeterince soylu ve zengin bir koca bulabileceğine inanıyordu. Kızı bir yıl daha yanında tutmak istemediği açıkça belli oluyordu. Ancak Jordan, buna da izin veremezdi. Kraliçe'nin etrafındakilerin nasıl olduğunu çok iyi biliyordu. Saray, Kate gibi masum ve saf bir çocuk için uygun bir yer değildi. Oradaki ahlaksızlıkların arasına el değmemiş bir masumu yollamak doğru olmazdı. Kraliçe'nin nedimelerinden kaç tanesinin kendi yatağına girdiğini bile sayamazken Katherine gibi bir tazenin lordlar tarafından nasıl bir ilgiyle karşılanacağını tahmin etmek zor değildi. Sonunda muhtemelen gözlerden uzak bir köy evinde piçini doğurduktan sonra bırakacak bir yer araması gerekecekti. Aklından geçenler doğrultusunda itiraz etmekten çekinmedi.
