36. Bölüm -EN GÜZEL MEVSİMİM.

975 52 23
                                    

Ben medyadaki şarkı eşliğinde yazdım isterseniz sizde dinleyerek okuyabilirsiniz. Kıvanç'ın bölümde söylediği şarkı*

Bol bol güzel yorumlar istiyoruz *-*



" Hadi artık İkra daha ne kadar bekleyeceğim? " dedi sabırsız olduğunu belli eden bir ses tonuyla. Yine tutamamıştım çenemi işte. Ortalık yerde konuşulmaması gereken bir şeydi yine... Ne yapacaktım şimdi. 

" Bence söylemelisin İkra. Bilmeye hakkı var " dedi Yağmur. Ona ters ters bakarken o beni umursamadan odadan çıktı. 

"Sen ne zamandır oradasın?'' dedim tepesinde dikildiğim koltuğun kenarına otururken. Bacaklarım ve ruhum aynı işlevi görüyordu. Bacaklarım bedenimi, ruhum ise bu yükü taşıyamıyordu.

Kıvanç bir kaç adım daha yanıma yaklaşırken sorusunu yineledi ''Neyi söylememekte kararlı mısın İkra?''

Son bir haftadır o kadar çok ağlamıştım ki göz pınarlarım kurumuş artık yaşlar akmıyor sadece acıyorlardı. Gözlerim yanmaya başladığında derin bir nefes çektim içime. Karşımda bana yaşadığımı hissettiren adam varken, şimdi ben nefes alamıyordum. Kıvanç'ın çocukları ne kadar sevdiğini biliyordum. Uraz doğunca bir kez daha fark etmiştim. O süper bir baba olurdu ama ben anne olamazdım. Daha oluşumunu tamamlamamış bebeğimi öldürmüştüm. Suçlu kimdi? 

Küçükken odamdaki çadırda oynadığımız evcilik oyunlarında oyuncak bebekleri bile sahiplenircesine tutar 'Senden daha güzel olacağı için kızımızdan nefret etme' derdi. 

Bense o güzel kıza sahip çıkamamıştım.

''Kıvanç,'' ağzımdan çıkan her bir kelime ruhumu delip geçerken bu gerçeği artık ona da söylemem gerektiğinin farkındayım. 

''Kıvanç'' bir kez daha güzel ismini sessiz bir hıçkırık eşliğinde telafuz ederken o yanıma gelmiş beni izliyordu.

'' Ben bebeğimizi öldürdüm '' sessizce boğazımı parçalayan hıçkırıklar son cümlemde göz yaşlarıyla birlikte kendini ele vermişti. 

Kıvanç duydukları idrak etmek istercesine bir kaç saniye yüzüme baktı. Göz bebekleri önce irileşip sonra gözlerini sımsıkı yumdu.  ''Bebeğimiz mi? İkra sen ne saçmalıyorsun?'' 

Gözlerini açtığında aşık olduğum o gözlerin alev aldığını gördüm. Bana hep aşkla bakan o gözler şimdi alev alev yanıyorlardı. 

Kaçan bir hıçkırığı daha elimi ağzıma kapatarak durdurmaya çalıştım. Beni anlamamıştı. Beni anlamak istememişti.

''Ben, çok üzgünüm'' Göz yaşlarım sağanak yağmur gibi boşalırken ruhum fırtına esnasında bir beşik gibi sallanan gemiye ev sahipliği yapıyordu ve geminin dümeninde Kıvanç oturuyordu. 

''Üzgün müsün? Daha ne kadar saklayacaktın İkra? Varlığından onu kaybettikten sonra haberim olan bebeğimizi ne zaman söyleyecektin bana?'' Elini saçlarının arasına daldırıp uzun süredir kestirmediği saçlarını çekiştirdi. 

''Söylemek istedim, ama sen bana o fırsatı vermedin. B- ben hazırlık bile yapmıştım. O gece.. sana söyleyecektim. Yemin ederim söyleyecektim, benim de o gün haberim oldu ama sen bana izin vermedim Kıvanç'' Nefes almakta zorlanıyordum.

''İstersen söylerdin İkra ama sen, sen kaçtın'' önümüzdeki küçük masaya tekme atarak üstündeki eşyalarla birlikte yere devirdi. 

Kendi suçunu kabul etmeyecekti. 

Sahte SevgiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin