Ev Arkadaşı

253 29 37
                                    

Bugün dün gece yaptığımız hain planları geçirme zamanıydı. Ada beni çok kibar bir şekilde uyandırmıştı. Gerçekten. Ve ben bunun ilerde samimi olursak kafamda yumurta kırmaya kadar gideceğini biliyordum.

Mükemmel bir insan ve alanında master yapmış bir çöpçatan olduğumdan -aslında birileriyle shipleyecek kadar samimi arkadaşım bile yoktu-  Ada'ya imalı bakışlar atıyordum o da arada masanın altından tekme atıyordu. 

Kahvaltıdan kalktığımızda annem bize kahve yaptı aslında ben kakaolu süt içtim, türk kahvesiyle aram yoktu. Zaten annemin kahve yapmasındaki amaç belliydi: Ada ve Kerem'in anneannesinin kızlık soyadına kadar öğrenmek. Yani konu benden bağımsızdı tamamen annemin CIA ajanlığı.

Terasta oturuyorduk ve Kerem'leein evinin önüne gelen taşıma kamyonunu görünce hemen evden çıktık. Eşyaları yerleştireceklerdi ve yardım edecektim. Güya.

Ben monte edilecek kitaplığın kolisini açarken, Kerem benim yanımdaki koliden annesinin evinden gelen kitaplarda eksik var mı diye bakıyordu. Ada'yı mutfağı yerleştirmeye yollamıştım çünkü birazdan Kerem'le ev arkadaşı mevzusunu konuşacaktık yani ben konuyu açacaktım ve Ada her Buğra dediğimde salak salak sırıttığından risk almak istememiştim.

" Kerem ?!"

" Efendim." benim aksime kibardı.

" Ev arkadaşı düşünüyor musun?"

" Ada varken mi?"

" Kocaman ev, ne olacak ki?"

" Cinsiyet?"

" Erkek ya da kız ne fark eder, bir oda da uyur gariban." neyi acıtasyonunu yapıyorsam? Hem bence ev arkadaşı olarak farklı cinsler uygun değildi yani sevgili bile olmadığın biriyle? Ya da arkadaş? Bence iyi bir fikir değil. Şu an tek amacım hemen 'Erkek' deyip Kerem'i kıllandırmamaktı.

" Evde Ada da olacağından kız kabul edebilirim a-" imalı imalı sırıttım. Bu sefer hızlı hızlı konuşmaya başladı.

" Aynı evde yaşayacak olsak bile kimseye o gözle bakacak biri değilim hele de tanımıyorsam. Ama bir erkek olsa ve Ada'ya yan gözle baksa ya da benim fark etmediğim bir şey olsa. Kısaca Ada'yı hayal etse bile deliririm."

" Tabi güzel kız şimdi. Ama bu kız evlenecek ya da en basitinden sevgili-"

" Olamaz."

" Erkek arkadaşı?"

" Olamaz."

" Bakıştığı."

" Zorlama istersen. Kötü niyetli ya da değil. Ben onu her erkekte kıskanıyorum. Babamdan bile." Ada şanslıydı. Sanırım direk konuya girmek zorundaydım.

" Rüzgar var ya hani Ada'nın kurstan arkadaşı benim eski sevgilimin yeni sevgilisinin eski sevgilisi."

Hayır. Lütfen söylememiş olayım.

" Ne dedin?!"

" Ne dedim?!"

" Eski sevgilim bilmem nesinin bilmem nesi."

" Öyle bir şey demedim." Evet öyle demedim eski sevgilimin yeni sevgilisinin eski sevgilisi dedim, yalan değil yani. Ah çok zekiyim.

" Derin!"

" Ya bir sus be! Burada önemli bir şey söylemeye çalışıyorum sen hala ne dedin derin. Ömrümü yedin. Tamam yeni tanışıyor olabiliriz ama yine de artık bıktım. İyi ki bir akbil bastın. Sana bir iki beş yedi bir sıfır üç dolarlık çek mi imzalayım. Ne sandın bir milyon iki yüz elli yedi bin yüz üç dolar diyeceğimi mi? Ay şimdi demiş oldum ya-"

" Tamam bir şey demedim valla bak. Ne dersen kabul ediyorum yeter ki sus."

" Söz mü?"

" Söz en fazla ne olabilir ki?"

" Rüzgar'ın arkadaşı Buğra ev arkadaşınız olacak."

" Yuh!"

Sinsirella gülüşüm yüzüme yayıldı.

" Söz verdin."

***

Kerem verdiği sözden dolayı sıkıntıda olsa da vazgeçmeyeceğimi anlayınca tanışmak Buğra'yla bir buluşma ayarladı, tabi Rüzgar aracılığıyla. Bu yüzden Rüzgar, ben, Ada, Kerem ve buğra bir cafede oturuyorduk. Kerem Buğra'yı sorgu yapar gibi tanımaya çalışırken Ada, eli çenesinde sırıtarak Buğra'yı izliyordu ve Kerem ona baktığında hiç bir şey yokmuş gibi davranıyordu. Başarıyordu da. Boşuna tiyatro kursuna gitmemişti, yetenekliydi kız.

Rüzgar ise sürekli bana bakıyordu bunu hissediyordum ve ona dik dik baktığımda ya pis pis sırıtıyor ya da göz kırpıyordu. Tecavüzcü coşkun tipliydi. Aslında böyle dersem tecavüzcü coşkuna iltifat olurdu.

Rüzgar fazla yakışıklıydı. Ben de güzeldim. Başka şekilde tanışsaydık yani daha romantik bir şekilde... Mesela çiğköftecide yan yana duran masalarda otursaydık ve benim masamdaki acı sos bittiğinde ondan isteseydim sonrada birbirimize uzun uzun baksaydık. Ben gülümseseydim, o da şöyle deseydi...

" Dişinde maydanoz kalmış tatlı şey."

İşte o zaman çok iyi bir çift olabilirdik. Olamaz mıydık? Bence gayet romantik!

" Hadi o zaman eve gidelim hep beraber hem sende kalacağın odayı görmüş olursun." dedi Kerem Buğra'ya ithafen. O zaman ultra romantik düşüncelerimden sıyrıldım. sonra Kerem devam etti. " Hem belki evi beğenmezsin ve vazgeçersin." Vazgeçirmeye çalışıyordu. Masanın altından tekme attım ama Rüzgar acıyla bir inilti çıkarınca tekmenin yanlış kişiye ulaştığını anlamış oldum.

" Ay pardon ben Kerem'e tekme atacaktım!" dedim ve.. Daha çok batırdım!! Şirince gülümseyip              -maymun poposuna benzediğime eminim-  " Hadi evi göstermeye gidelim!" dedim ve masadan kalktım.

Her seferinde rezil olmayı nasıl beceriyordum?!

***

Selam selam ve selam!

Sizden ne kadar özür dilesem az. Çok geciktiğimin farkındayım. Belki az okuyucu var ama yeni bölüm yazmam için sabreden ve yorumlarıyla destek olan kişilere karşı suçlu hissediyorum. Hissetmem lazım da. Sonuçta bu bir sorumluluk eğer kendimi savunabileceğim geçerli bir sebebim olsaydı savunurdum ama utanarak söylüyorum ki çok rahat bir dönemdi :(

Yaptığınız yorumlar ve verdiğiniz oylar benim için çok değerli gerçekten teşekkür ederim. Kitabım sizin hayatınızı değiştiremez, edebi hiç bir değeri yok ama eğlenmek ve eğlendirmek için yazıyorum, ben eğleniyorum siz de umarım eğleniyorsunuzdur.

Gidişat hakkında yorum yaparsanız ya da öneri olay söylemek isterseniz yorum yazabilirsiniz. Çok mutlu olurum.

Hepinizi öpüyorum:*

Bu bölüm çok uzun ve güzel değildi ama yayımladım yarın da yeni bölüm yayımlamayı planlıyorum umarım bir aksilik olmaz.

Görüşürüz :)



Eski Sevgilimin Yeni Sevgilisinin Eski SevgilisiWhere stories live. Discover now