Sadece Gülümsedi

288 26 56
                                    

"Sizi tanıştırayım. Bu Rüzgar tiyatro kursundan arkadaşım. Ağabeyim Kerem ve yeni arkadaşımız aynı zamanda komşumuz."

Rüzgarı umursamayacaktım. Şaşırdığımı ona belli etmedim. İçimden kazandığım zaferin gururuyla gülmek gelse de yapmadım. Sadece ona elimi uzattım.

" Memnun oldum ben Derin."

Rüzgar kısa bir süre elime baktıktan sonra elimi sıktı ama bir şey demedi. Sonra Kerem'le el sıkıştılar. Demek tiyatroyla ilgileniyordu.

" Rüzgar bir işin yoksa bize katılsana. Ağabeyimin yeni evi için eksikleri tamamlıyorduk belki yardımcı olursun."

" Anneme hediye almama yardımcı olursanız neden olmasın? Doğum günü ve özel bir şey almak istiyorum."

" Tamam. O zaman önce onu halledelim."

Ada ve Rüzgar'ın bu diyaloğundan sonra ortak bir kararla kuyumcuya gitmeye karar verdik. Büyük bir mağazaya girdiğimizde erkekler hemen fiyatlar hakkında bilgi almak için çalışanla konuşurken, biz Ada'yla kolyelere bakıyorduk. Gözlerim bana göre çok zarif ve tatlı duran luzdemia kolyeye takıldığında hemen Ada'ya gösterdim o sırada Kerem'le Rüzgar da geldi.

" Çok hoş bir kolye Derin ama muhtemelen annesine uymaz bu fazla-"

" Çocuksu." diye tamamladı onu Rüzgar. Eğer annesi 35- 40 yaşlarında bir kadınsa haklılardı, fazla çocuksu kalabilirdi biraz da basit. Aslında yaşı olmayan bir koleydi bence. Yine de ben çok sevmiştimonlara göre sıradandı belki ama aramızda bir bağ oluşmuştu ve yerine bırakırken üzülmüştüm. Bir daha buraya gelirsem onu alacaktım.

Daha iyi bir şey bulmak için yaklaşık yarım saat bakınmıştık ve sonunda zümrüt taşları olan pırlanta bir kolye ve küpe almıştık. Zümrüt taşalrı sahteydi ama pırlanta gerçekti. Buna rağmen oldukça pahalıydı ve havalı duruyordu.

Rüzgar ödemeyi yaparken biz onu mağazanın önünde bekliyorduk. O gelince alışveriş merkezinin zemin katındaki mobilyacıya indik.

"Hangi eşyaların eksik ki? Eşyalar gelecek diyordun ya."

" Aslına bakarsan sadece oda takımım ve kitaplıklarımı taşıyorum zaten annemle yaşadığımız evde bir tek bana ait bunlar vardı yani oturma gubundan limon sıkacağına kadar her şeyi almalıyız." İşimiz uzundu ama ben hep bir evi sıfırdan döşemeyi hayal etmiştim belki üniversiteye geçtiğimde ayrı eve çıkardım, harika olurdu.
***

Yorulmuştuk. Beynimizin burnumuzdan akmasına az kalmıştı, ayaklarım tutmuyordu. En çok yorulan bendim, deli gibi koşuşturmuştum. Bulunduğumuz mağaza ev aletlerinden oyuncağa, mutfak eşyalarından mobilyaya her şeyi barındıran bir yerdi ve biz 4,5 saattir buradaydık ama hiç bir eksik kalmamıştı. Çok fazla şey aldığımız için küçük eşyalar da yarın mobilyalarla eve gelecekti. Aslında normalde böyle bir hizmetleri yokmuş ama o kadar yorulmuştuk ki eşyaları arabaya taşıyacak halimiz yoktu, rica etmiştik.

Değmişti. Kerem'in evi çok güzel olacaktı.

Ada ve Kerem babalarıyla konuşacaktı ve Ada ağabeyinin evinde kalacaktı, babası sorun çıkarmazsa. Kerem babasıyla muhattap olmamak için kardeşinin isteğini kabul etmemişti ama Ada o kadar ısrar etmişti ki mecbur kalmıştı. Şimdi hep beraber arabaya binmiş bizim eve doğru gidiyorduk. Kerem'ler bu gece de bizde kalacaktı, Ada da Rüzgar'a yeni evlerini göstermek istemişti ve o da bizimleydi. Harika!

Rüzgar bir süre evi gezmişti. Evi gezince gider ve biz de evimize gideriz diye düşünmüştüm ama şu an bir kafedeydik hem de sadece ben ve Rüzgar. Ada sabırsız davranıp Keremi bunaltmıştı, babalarıyla konuşmaya gitmişlerdi. Geri yanımıza geleceklerdi her ne kadar Rüzgar' la kalmak istemesem de çok da surat asmamıştım çünkü bu onu umursadığımı düşünmesini sağlardı. Ben ona karşı ne bir nefret ne de güzel bir duygu beslemiyordum. Umursamak iyi kötü bir şeyler hissetmekti. Onu tekrar gördüğümde kedinin peşinden koşan köpek görmüş gibi hissettmiştim yani sıradand ve olağan şeyler. Eğer moonwalk yapan mor inek görmüş gibi hissedersem aşık oldmuşum demektir mesela.

Ben yine hayal gücümün esiri olmuşken Rüzgar konuşarak beni gerçek dünyaya döndürdü.

"Keremin evi ikisi için bile fazla büyük acaba ev arkadaşı düşünür mü? '' Allah' ım lütfen keremin ev arkadaşı olmak istemesin.

"Bilmiyorum . Neden sordun?"

" Arkadaşım var Buğra. Gittiğimiz üniversite onların evine çok yakın, Buğranın evi ise baya uzakta. Belki bir düşünürler." Oh rahatladım! Hey bir dakika, o gittiğimiz üniversite mi dedi?

" Selin'le lise hayatında para sıkıntısı çekmemek için sevgili olduğunu söylemiştin. Sen zaten lisede değilmişsin ki."

" O lisede ama." Yaşım büyük bir aşk yaşamak için küçüktü bence, cemden başka erkek arkadaşım da olmamıştı hatta ona da aşık değildim. Ama Rüzgar'ın gözlerinden geçen duyguyu tanımıştım; her ne kadar aksini iddaa etse de o Selin'e değer veriyordu. Belki de aşıktı ona. O an üzüldüm onun için, sevdiği bir kız başka biriyleydi. Ben Cem'e böyle bağlı değildim.

" Selin'i se-"

" Konuşmak istemiyorum." Evet onu seviyordu.

" Özür dilerim konuyu açmamalıydım."

" Neden özür diliyorsun ki?" Gerçekten. neden özür diliyorum ki? Neyse.

" Demek üniversitedesin. Hangi bölüm peki?"

" Boğaziçi hukuk."

" Çok iyi."

Bir süre hiç konuşmadık. Ben önümdeki limonatadan içerken sıkılmaya başlamıştım. Keşke bir hobim olsa diye düşündüm. En azından tatil için bir plan yapana kadar oyalanırdım yazın. Spor çok güzel gelirdi ama ne bir kursa gitmişliğim ne de okulda oynamışlığım vardı. Gerçi resim çizerdim ben de bazen manga bazen karikatür bazen de portre, manzara...

" Böyle hayal etmemiştim." Rüzgar'ın sesiyle kafamı kaldırdım.

" Anlamadım?"

" O gün seni bir daha görmeyeceğimi söylerken saçma bir tartışma yaşamıştık, zaten karşılaşacağımızı düşünmüyordum ama karşılaşsak bile laf sokarsın, saçma sapan davranırsın diye düşünmüştüm."

O gün beni ciddi anlamda değersiz hissettirmişti. Ayrıca Selin'i umursamasına rağmen Benim için değeri olmayan bir insan yüzünden depresyona girmediğim için beni suçlayamazsın. demişti. Böyle olmamalıydı, kendini üstün görüyordu. Biliyordum, bir daha karşılaşacaktık ve ben her fırsatta saçma egosunu söndürmek için çabalayacaktım.

" Benim için değeri olmayan bir insana trip atmadığım için beni suçlayamazsın."

Saçma bir tepki vermiştim ama pişman değildim. Belki de bu aramızda geçecek tatlı bir kavganın başlangıcıydı. Belki arkadaş olurduk, ben hep en iyi arkadaşlarımdan başta nefret etmiştim.Benden nefret ederse nefreti sonradan sevgiye dönüşür gibi geliyordu. Onunla nedensizce arkadaş olmak istiyordum, yakın olmak.

Benzer şeyler yaşamıştık, bunların sebebi aynı kişilerdi. Bu tesadüfleri fırsata çevirebilirdik, iyi arkadaş olsak fazlasıyla şaşırırdım.

Şimdi de şaşırdım. Çünkü Rüzgar lafım üzerine tek bir şey yaptı.

Gülümsedi.
♡♡♡

Multimedia: Derin'in beğendiği kolye.

Aslında internette satılıyo sadece yani luzdemia adıyla ama benzerleri bazı mağazalarda var. Kendiniz tasarlıyabiliyorsunuz, çok tatlılar.

Geç gelen bölüm için üzgünüm. Sizi seviyorum.

Bir dahaki bölümde görüşürüz :)

Eski Sevgilimin Yeni Sevgilisinin Eski SevgilisiWhere stories live. Discover now