9.Bölüm *Helikopter*

2.7K 126 32
                                    


Bölüm şarkısı:Majeste "aşk dediğin" iyi okumalar...multi "takım elbiseli bir Ateş :) "

"Ya Ateş salakmısın senn? mal bırak beni, yaa nereye??" diye bağırdım.

Çalışanlar bize bakarken onları takmamaya çalıştım. Biran durdu. "salak dönerciye gidiyorum aç değilmisin sen?" bağırmayı kestim

"haa iyi o zaman ama kolumu!!!" bıraksan hani " böyle dediğime şaşırdı ve kolumu bıraktı.

" Bilseydim önceden dönerci derdim kulağımın içine ettinde" Arabanın açılma sesi geldi. Dalga geçerek "Vayy Bee altımızda araba şekil, sen takım elbiseli biz dönerciye gidiyoruz"

Arabanın kapısını açarken yandan gülümseyerek," İstersen akşam yemeğine çıkalım ama sen elbise giy" demişti.

"Nah diye bir söz var bizim oralarda bilirmisin? Hem ben elbise giymem!"

" Serhat hocaların orda giydiğin şalvardı zaten"

Birden atılıp "orası ayrı bikere" dedim.

gülümseyerek " fiziğin güzeldi itiraf edeyim"

"sapıklaşma" dedim sinirlenerek. Sonra konuyu değiştirmiştim.

"Hadi atla açım ben "

Yolda giderken bizim kızların hangi tiplere yavşadığı geldi aklıma,tabi her erkeğe bakmaları aşk,hapşuu anlamına gelmiyor ama, benim bir erkekle konuşmam bana çok saçma geliyor. ben aşka,hapşuu inanmıyorum ağbi yaaa çok saçma insanları aşkmı bir araya getiriyor sanki? insanları sevdiren aşktan daha fazlası olmalı. Aşk varsa böyle filmlerde anlatıldığı kadar güzel imkansız ve olağanüstü mü? Kim kaç kez aşık olduki böyle anlatılıyor?gerçekten yaşananları anlatsalar aşkı seveceklermiydi? Bir yandan kolumu kaşırken, düşünmeye devam ettim.

Benim çevremdeki insanların çoğu bu duygu yüzünden üzgün, Aşk bu kadar insana acı verirken nerde bu adalet? Hep mutlu olmayı hak edenler mi aşk acısı çekiyor? Düşüncerimi bölen Ateşin "geldik" demesiydi. Arabadan indiğimde kapıların kilitlenme sesi geldi. Yanıma geldiğinde gülmeye başladım. Ne yani durum komikti!

"Çok resmisiniz Ateş bey bir holding sahibinin oğlu olmak bunu gerektirir herhalde dönerciye takım elbise ile gelmek!! "

Dediklerime ateşte gülümserken "çok yorgunum cidden sekizden beri uyanığım ve sadece kahve ile beslendim babamın işleriyle uğraşmaktan kendime zaman ayıramadım. Sabahtan beri toplantıdan toplantıya koşuyorum eve gidip uyumak tek amacım" demişti.

Biran acıdım çocuğa tamam dalga geçmiycem. etrafa bakıp yeniden güldüm ama şuraya bak yaa tabure var.

Geldiğimiz yer Minik bir yerdi. şark köşesine benzeyen bir bölme vardı. Duvarlarda Halılar asılıydı değişik süsler vardı tıpkı çay bahçesi gibiydi. hoş bir yerdi. Bir amca altmışlı yaşlarda olsa gerek gülümseyerek, ki şaşkındıda ama neden? "Aslanım benim hoşgeldin." Ateş sarılırken amcaya "hoşbuldum semih amca" dedi. Sonra bana dönüp "Sende hoşgeldin hanım kızım" demişti. Yüzündeki samimi gülümseme ile.

Bende gülümseyerek "hoşbuldum" dedim. Semih amca bize bakıp sonra ateşe hitaben konuşmuştu.

"Ateş, senin yanında ilk defa bir kız görüyorum şaşırdım buraya ilk defa bir kızla geldin" dedi. Oha dedim içimden. Hiçmi?

Ateş duymamazlıktan gelerek, "bize iki döner ver ağbi sen,iki de ayran." Deniz sen ne istiyorsun? Ketçap mayonez katma da, patatesde olmasın. Bildiğin döner işte dedim. Ateş hafiften gülümseyerek semih amca da gülümserken " aynı Ateş evladım gibi tamda birbirinizi bulmuşsunuz " diyerek yanımızdan gitti. Ateş ve ben aynı anda "Allah korusun" derken geçip oturduk.

Beni Aşka İnandır!!(BAKIMDA) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora