- Bölüm 15 -

624 39 1
                                    

-Bölüm 15-

Aynada kendine son bir kez daha baktı Tyron. Evet, gayet güzel durmuştu. Simsiyah görünüyordu. Tek farklı renk ki o da sadece daha parlak bir siyahla üzerinde duran kapkara ejderhaydı.

Aslında biri onu böyle görse çekinebilirdi. Çünkü yüzü de gözleri ve burnu dâhil kapalıydı. Tyron, ejderhasının gözlerinin özelliklerine sahip olduğu için rahatlıkla her şeyi görebiliyordu. Hatta normal insanlardan daha iyi görüyordu.

Kıyafeti, büyük oranda bedenine yapışıyordu ve kaslarını belli ediyordu. Güçlü olduğu bir bakışta belli oluyordu. Sırtındaki pelerini sırtını tamamen kapatıyordu ancak yere değmiyordu. Sadece ufak bir santimle yere değmiyordu.

Ayakkabıları tamamen siyah, dizkapağının hemen altına gelecek kadar uzun ve üzerinde herhangi bir boşluk veya ip olmaksızın tamamen kapalı ve sadece büyüyle açılabilir yapıdaydı.

Bu kılığa girmesine neden olanları düşündü. Onu tanıyan herkesin zarar görmesi veya ondan nefret etmesi... Tetikleyen olay, bunu düşünüp aklına gelmesini sağlayan olay Barış'tı. Sonucu ise güzel bir elbiseyle başlamıştı! Güzel gitse iyi olurdu.

Yardım edebileceği herhangi bir şey duyabilmek için iyi duymasını sağlayan büyüyü yaptı. Normalde de iyi duyardı, ancak bu büyüyle daha düzenli ve anlaşılır duyacaktı.

Henüz duyabildiği bir şey olmadığını düşünürken bir çığlık duydu.

"Yardım edin! İmdat! Sizi pislikler! Benden uzak durun! Kimse yok mu? Biri yardım etsin taciz ediyorlar!"

Tyron bunun üzerine ilk defa birine yardım etmek üzere tüm hızıyla kimseye görünmeden olayın olduğu yere gitti.

"İmdat!"

Kızın etrafındaki dört kişiyi tek bir hamlede kolayca karşı duvara savurdu. Adamlar bayılırken, kız birden savrulup karşıya vuran adamlara şaşkınlıkla bakıyordu. Tyron kızın korkusunu gidermek için görünmeyi düşündü. Zaten bu kıyafeti de kimliğinin belli olmaması için giymişti sadece.

Kızın önünde bir an durdu. Kızın şaşkınlıkla açılan çehresi onu gördüğünü kanıtlıyordu.

"Üzgünüm, gitmeliyim." dedi ve hızıyla gözden kayboldu.

Başka bir yerde dayak yiyen birisi vardı. Onun yanına birkaç saniye içerisinde ulaştı. Yere düşmesine rağmen acımasızca tekmeleyenleri hızla uzağa savurdu ve bayıldıklarından emin olup adama da birkaç saniye görünüp yine gitmesi gerektiğini söyleyip oradan da uzaklaştı.

O gün içerisinde böyle birkaç kişiye daha yardım ettikten sonra, havanın kararmasıyla eve dönmeye karar verdi. Hızı dışında hiçbir olağanüstü gücünü kullanmamıştı bile! Bu şekilde insanlara gayet de yardımcı olmuştu.

Ancak ertesi gün okul olması nedeniyle canı sıkkındı. Barışla karşılaşıp onunla kavga etmek istemiyordu.

Ayrıca bir de Hayal ve Rüya ile konuşması gerekliydi. Eğer onlar da onu suçlarsa, pekiyi olmayacaktı.

Yine de, olayları akışına bırakmaya karar verip bu konuyu düşünmeyi bıraktı.

*********

Okula geldiğinde, ders başlayalı birkaç dakika olmuştu. Gelmeden önce birkaç kişiyi kurtarmış olması yüzünden geç kalmıştı. Ancak, önemli değildi. Zaten sınıfını değiştireceğinden, o sınıfa bir kez daha gitmeyecekti.

Direk olarak müdürün odasına gidip sınıfını değiştirtti. Yeni sınıfına giderken, ders boyunca uyumayı kafasına yazmıştı bile.

Ancak evdeki hesap çarşıya uymuyordu tabii ki. Geldiğinde ders matematikti ve eskiden de dersine gelen bir hoca vardı.

ÖZELWhere stories live. Discover now