32-Kızıl Güneş

5.5K 311 12
                                    


Seni boynundan koklayarak öpen kadını bulduysan...

Öl ona, Öl!

Gözlerimi açtığımdan beri karşımda olan adamdan gözlerimi ayıramıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi açtığımdan beri karşımda olan adamdan gözlerimi ayıramıyordum. Yerimden kıpırdamakta zorluk çeksem de her şeyde yanımda olan esmer adamım vardı. Gözlerini dahi benden ayırmakta korkuyordu. Sahi o kadar çok mu korkmuştu? Altan ve uzun boylu bir doktor yanımda duruyor-Altan yanımdan ayrılmıyor- dışarıda ise abim gülümseyerek her defasında bana el sallıyordu. Annem ve babam da buradaydı. Uyandığımda Altan'dan sonra onları görmüştüm. Annem hem gülüyor hem de gözlerinden akan yaşa engel olamıyordu. Babam ise babamdı işte. Sert yıkılmaz bir yapıya sahipti benim gibi. Diri bakıyordu. 'Senin yaşayacağını biliyorum' der gibiydi. Belki de asker olmak bunu gerektiriyordu, ben belki de bu işte pek de iyi değildim, bilemiyordum.

Elimi tutan Altan'a bakışlarımı döndürdüğümde monitörlere bakıyordu. "Sakin ol koca adam gayet iyiyim." Diye mırıldanıp elini sıktım. "Sen beni bırakmadın ya ne deyim ki? Beni yaşarken ölüme mahkûm etmedin ya ne yapsam az sana." Diyerek elimi öptü. Annem ve babam dışarıdan bakarken elimi öpmesi olacak şey değildi doğrusu. "Altan dışarıda annem ve babam var." Diye mırıldandım.

"Benim kalbimde de senin aşkın var ama." Diyerek gözlerime büyülenmiş gibi baktı. "Bakma şöyle, utanıyorum." Dedim gözlerimi kaçırarak.

Gülümsedi ve bakmaya devam etti. "Bakma dedim." Diye gülümsedim. "Gitme, gitme lütfen." Diye gülen yüzü solup ciddi bir ifade ile konuştu. "Gidersen ben, ben olamam. Dirinin üzerine toprak örtmek olur. Ben kendimi ifade etmekte zorlanıyorum Eva. Olayda sen varsan benim dilim tutuluyor." Diyerek ayağa kalktı, elimi bırakıp giderken istemsizce titredim. Yanlış bir şey mi söylemiştim farkında olmadan?

"Nereye?" diye çatallanan sesimle konuştum.

"Biraz da Fırat gelsin ben çok fazla kaldım." Diyerek çıkıp gitti. Karnımdaki dikişler ağrırken yetim kalmış gibi hissettim Altan'ın gidişi ile.

Okyanus mavileri bana gülümsedi. Yüzündeki morluklar geçmiş rengini yeşillere bırakmıştı. Delicesine gülümsüyordu. "Kuzum iyi misin?" diye sordu. Gülümsedim. "İyiyim abim. Daha iyiyim. Sen yanımda olursan ben her zaman iyiyim." Diyerek gülümsedim. Bu sırada bileğimden öptü. "Korktum Eva. Korkudan sesimi dahi çıkaramadım. İlk defa böyle oldu. Ben ki her şeye sinirlenen Fırat ilk defa korktum, bu dünyada kardeşim olmazsa ne yaparım dedim. Parmaklarımı sıkı sıkıya tutan kardeşim olmazsa ne yaparım dedim. Ama gitmedin bırakmadın beni. Benim senden başka bir şeyim yok ki. Benim sevdiğim şeyler beni sevmiyor ama sen beni seviyorsun. Gitme hiçbir yere gökyüzüm. Gitme ilk göz ağrım." Dedi sisli bakan gözlerle.

"Gitmem abi ama sende gitmezsen. Hem ben sana kız bulacağım ne gitmesi?" diyerek gülümsedim. "Peki, bulduğun kız beni sevecek mi senin gibi?"

Gökten Düşen Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin