10-Ölümüme Koşmak

16.2K 526 66
                                    

MULTIMEDIA : EVA

Aslında hiç bir şey iyi veya kötü değildir. Her şey bizim onlar hakkında düşündüğümüze bağlıdır-

Yatağa uzandığım andan beri Altan'ı düşünüyordum. Kafam orada kalmıştı ve bozuk plak gibi sürekli o anı aklıma geliyordu. Uykularım kaçıyordu, değişik birisi olmuştum. Her şeye çabucak sinirleniyordum belki de bana verdiği o ilacın etkisiydi bilmiyorum.

Geçtiğimiz bir ay boyunca parça parça uyuyabildim. Soluksuz derin bir uyku uyuduğumu hatırlamıyordum. Her gece üç saatte bir uyanıyordum. Düzenli olarak üç saatte bir. Gözlerimi kapattığımda Altan'ı tekrar görüyordum. Son kelimeleri kafamın içinde yankı yapıyordu.

Uyuduğum o üç saatlik uykulardan da yataktan fırlayarak uyanıyordum. Soğuk soğuk terliyordum, abimin söylediğine göre birkaç keresinde çığlık atmışım. Şu anda ise yaklaşık yirmi sekiz saattir uykusuzum. Deli gibi uykum var ama ben uyuyamıyorum, uyumaktan korkuyorum.

Kabullenemiyorum. Ne kadar denediysem kabullenemiyorum. Bir yanım Altan'ın ölmemiş olduğuna inan diye bas bas bağırıyor. Ama ellerimde öldü.

Saat neredeyse gece bir buçuğa geliyordu ve ben uyuyamadığım için karşımdaki duvara bakmakla yetiniyordum. Babam benim durumumu gördükten sonra dayanamadı ve göreve geri döndü. Onunla konuşamamıştım bile. Yaşadıklarımı kelimelerle tarif edemiyordum, ben artık paramparça olmuştum. Ağlayamayan, uyuyamayan bir insandan ne hayır gelirdi ki?

Su içmek için mutfağa gittiğimde pencerenin açık olduğunu gördüm, kapattıktan sonra karanlıkta bir adam gördüm. Tam adamın üstüne atlayacağım sırada yumruğumu tuttu ve ışığı açtı.

"Abi ne yapıyorsun? Ya of hırsız sandım. Uyusana sen gece gece." Diye bağırdım. Şu sıralar zaten hiçbir şey yolunda gitmiyordu.

"Bana diyene bak. Sen niye uyumadın da bana yumruk savuruyorsun?" diye sordu. Uyuyamadığımı söylememiştim. Bir şekilde geçiştirmiş olsam da bu sefer söyleyecektim.

"Uyuyamıyorum abi. Gözümü kapattığımda Altan canlanıyor ve tekrar tekrar ölüyor buna katlanamıyorum. Son bir aydır gözüme doğru dürüst uyku girmedi. Yapamıyorum abi gözümün önünden atamıyorum." Dediğimde yaşadıklarım tekrar canlandı.

"Şşş... Gel buraya sulu göz." Diyerek abimin kollarına gittim. "biliyor musun ben sana hiç sevdiğimi söylemedim ama ben seni çok seviyorum Eva. Her uçuşa çıktığında korkuyorum be kızım. Acaba daha mı az aksiyonlu iş seçseydin diye düşünmeden edemiyorum." Başımı kaldırıp ona baktım.

"Bende seni çok seviyorum abi" diyerek ona daha sıkı sarıldım.

"Ben her zaman senin yanındayım bunu unutma olur mu?" diyerek saçlarımı karıştırdı.

"Su içmeye gelmiştim ama o kadar korktum ki gerek kalmadı." Dedim gülümseyerek.

"Hadi ben yattım sulu göz. Uyumaya çalış olur mu?" dediğinde başımı salladım. Uyumaya çalışırdım ama uyuyamazdım. Odama ağır adımlarla çıktım ve kendimi yatağa attım. Uyuyamayacağımı bildiğimden dolayı yataktan baş aşağı sallandım ve yatağın altından dosyayı aldım, incelemeye başladım.

"Altan. Namı diğer Oğuz Deniz. Yaşı 29. Doğum yeri bilinmiyor. Kara Harp Okulunu okuduktan sonra Jeoloji fakültesini yüksek lisans yaparak üçüncülükle bitirdi. Özel görevler için gönüllü olan bu subay özel kuvvetlerin can damarı. Aldığı her görevi yaklaşık yirmi dört saat gibi bir kısa sürede tamamlayarak birçok ödüle layık görülmüştür. Yakın bir zamanda şehit düşmüş görevini yarıda bırakmıştır."

Gökten Düşen Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin