Bölüm 30 - Asla Eskisi Gibi Olamaz

En başından başla
                                    

"Siktir!"

"Evet biraz karışık gelmiş olabi..."

Hiç de karışık gelmiyordu. Çünkü çok tanıdık bir senaryoya mükemmel bir şekilde oturmuştu.

Ali'nin asıl borçlu olduğunu söylediği adamlar beni kaçırdığında, o tuhaf köşkte, sonucunda Emre'nin de borcu ödemek için dövüşmeye karar vediği o günde konuşulanları hatırlıyordum. Elbette tamı tamına hatırlamam mümkün değildi ama adamlar Ali'ye açık açık uyuşturucu işine girmesini teklif etmişti.

Ama bu mümkün olabilir miydi? Ali'ye oynanan bir oyun muydu bu sadece? Amaç onu yanlarına çekmek miydi? Eğer onu istiyorlarsa böyle bir şey için ikna edemeyeceklerini biliyordum tek şansları mecbur bırakmaktı. Tabi hiç biri Emre'nin dövüşmeyi teklif edeceğini düşünmemişti.

"Hayır Akın." dedim. "Hiç karmaşık gelmedi. Hatta sanırım arkadaşıma da benzer bir oyun oynandı. Sen anlatmaya devam et."

"Pekala... İşte yani özetle şartlar bu olunca amcam da benle bunları paylaşınca ona aslında ikimizin de bildiği bir çözümü önerdim. Aralarına birini sokmak. Ama çok güvenilir biri olması gerekiyordu. Ben de bunu yapmam gerektiğini, bana bu kadar yardımı dokunmuş bir adama bunu borçlu olduğumu düşündüm. Tabi ki reddetti çünkü çok tehlikeliydi. Ama riske de atamıyordu. Polisler en az 25 yaşında oluyor ve bu dövüşlerden kapmaya çalıştıkları gençlere göre çok büyük bir yaş. Benim yaşlarımda olup da güvenebileceği de başka birisi yoktu. Mecburen kabul etti. "

"Polisle çalışıyorsun yani?"

"Evet. O gece de karşına o yüzden çıkmıştım. Bir yolla o dövüşlere girmiştim. Kendimi gösterip sürekli bir dövüşçü olmak istiyordum. Ama seni görünce... Hiç beklemiyordum daha önce orada bir kızın dövüştüğünü hiç görmemiştim. Bana da söylenmemişti."

"Evet ben ilktim. Uzun hikaye."

"Ben de seyircilerin içindeki adamlarımıza sinyal verdim. Sinyal deyince de araba gibi oldu." dedi kızıl saçlarını karıştırıp "İşaret işte, o yüzden polis dedikodusunu yaydılar ve ortalık karıştı. Bu arada ben de senin o uzun hikayeni dinlemek istiyorum. Ben bu kadar şey anlatmışken bence sen de anlatırsın, ha?"

"Sahiden be Akın..." dedim "Sen bana bunları neden anlattın?"

Kocaman açılmış gözleriyle bana bakıyordu. Cevap bekliyordum. Sanki korkunç bir şey söylemişim gibi bakıyordu bana.

"Deniz, bunu benden duyduğun için çok üzgünüm. Ama bilmeyi sen istedin, bence de bilmeyi hakediyorsun. Nasıl söylenir bilmiyorum direkt söyleyeceğim."

Şimdi benim de nefeslerim hızlanmıştı.

"Bu bahsettiğim uyuşturucu baronunun adı, Kenan Arkın. Senin baban."

Bir an durdum.

Sonra çığlığı yapıştırdım. "NEEEE!"

Akın bunu bekliyor gibiydi. Tek bir hareketle ağzımı kapatıp arkamdan kollarını bana doladı.

"Şşşş sakin ol. Biliyorum zor ama lütfen ses çıkarıp ikimizi de yakma. Sakin ol Deniz şşş sakin..."

Sokak DövüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin